Selam.Medyada Sinem ve Asi'nin kıyafetleri var.Sinem konuşmaya başladığında şarkıyıda başlatın.Tavsiye ederim.
İyi okumalar.
-'Görüşürüz yarın.'
-'Görüşürüz .'
dediğinde taksiye bindim.Adresi verdikten sonra içimden babama laf atmakla meşguldum.Umarım bugünü sakince bitirebilirim.
Elime aldığım telefonda babamın mesajını görünce tuş kilidini açıp mesajı okumaya başladım.
-'Çok istediğini söyledi.Bu yüzden gitmelisin.Beni kandırmaya çalışıp gitmemezlik yapma.Eğer geç vakite kadar kalırsanız seni eve bırakacağını söyledi.Benim toplantım var..'
Cevaplamaya gerek duymadan telefonu cebime atıp dışarı baktım.Hem babamla konuşup benimle beraber buluşmak istediğini söylüyor ,hemde kendine yakın bir kafenin adresini veriyordu.Mantıklı mı şimdi bu ? Sinirimin geçmesi için parmaklarımla oynamaya başladım.Sonun da yirmi dakikalık yol bittiğinde ücreti ödeyip taksiden indim.Beşte okuldan çıktığım için eve gitmememi direk buluşabileceğimizi söylediği için üstümü bile değiştirememiştim.
Ve beni Olgun kolejiyle arasında beş sokak kadar mesafe olan bir yere çağırmıştı.Arabda kıvrılıp götüme kadar çıkan eteğimi düzelttikten sonra kafeden içeri girdim.Ve tam da beklediğim gibi Olgun faciasıyla karşılaştım.Bu zengin piçleri gece gündüz böyle yerlerdeydiler.Ve zaten kendi okullarından olmadığımı anlarladı ama üstümdeki forma daha da gözlerine sokuyordu.Omuz silkip aradığım kişiyi gördüğüm masaya geçip sandalyeye oturdum.
-'Merhaba.'
-'Merhaba Asi'cim .İyi ki geldin teşekkür ederim.'
Sinem hanımın üzerinde siyah bir kalem etekle beyaz gömlek vardı.O da işinden izin alıp çıkıp gelmişti.Ve uzak olmasın diye bu kafeyi seçtiğini düşünüyordum.Ve tenha bir yerde ki masaya oturmuştuk.Babama beni arattırıp konuşmak istediğini söylemişti ve şimdi ikimiz burada karşılıklı oturmuş birbirimize bakıyorduk.Elini kaldırıp garsonu çağırdı.GArson gelir gelmez önce bana sordu.
-'Ne istersin ?'
diye sorduğumda bir an önce söyleyip konuşmaya başlamayı düşündüm.
-'Türk kahvesi.Orta olsun.'
dedim garsona bakarak.
-'Bende şekerli bir tane istiyorum.Aç mısın Asi okuldan çıktın sonuçta ?'
-'Yok hayır değilim.'
dediğimde garsonu gönderdi.Şimdiden gerilmiştim.Ben bu kadınla muhattap olmak istemiyordum ki .
-'Beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim.'-'Açık konuşmak gerekirse babam zorladığı için kabul ettim Sinem hanım.Ve aslında bizim konuşucak bir şeyimizin de olduğunu sanmıyorum.Yanılıyor muyum ?'
dediğimde nazikçe gülümsedi.Bu kadın çok samimi ,kibar ve hanımefendi biriydi.Bu yüzden de benim işimi zorlaştırıyordu.Babamı ondan ayırıcak hiç birşey bulamıyordum.Garson siparişlerimizi getirdiğinde kendi kahvemden bir yudum aldım.Ve sorumu cevaplamasını bekledim.O da kahvesinden içtikten sonra konuşmaya başladı.
-'Sanırım yanılıyorsun canım.Bak yemek tam bir fiyaskoydu kabul ediyorum.Ama ben sana kırılmadım.Yani ne bileyim ..'
doğru cümleyi kurmak için bir kaç saniye bekledi.
''beklenen tepki buydu aslında.Senin yerinde kim olursa olsun asla hemen kabullenip baş eğmezdi.Bu yüzden sana kızmak ,darılmak aklımdan bile geçmedi.Sadece... biraz alınmıştım.Sözlerin için ama sonra durumumuzu göz önünde bulundurup onuda silip geçtim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Karanlık Sırlar*
AksiHayat iki çizgi arasında kalan bir süreyi temsil ediyordu bizim için.Ne ilerisini görebiliyordum ne gerisini.Herşey ben doğmadan başlamıştı ama sonu ben ölene kadar gelmeyecekti belli ki. Yaşayacağından emin olmak hiç bir zaman bu kadar zor olmamışt...