Konu selgryx00 'e aittir.
"Bayan..."
"Black, efendim" Hermione başını yavaşça eğerek selam verdi.
"Bayan Black, ha?" Tom şüpheli şüpheli kaşını kaldırdı.
"Fransa-" dedi kız "Fransa'da doğdum. Altı senemi Fransa'nın güneyindeki Beaxbatons'da bitirdim. Son senemi Hogwarts'da okudum. Uzak bir akrabayım dolayısıyla Black ailesi soy ağacında yer almıyorum." bu kadar güzel yalan söylediğine kendisi bile şaşırıyordu. Tabii herşey önceden planlanmıştı ama Felix Felicis da işe yarıyordu.
"Lestrange!"
"Buyrun Lord'um."
"Bayan Black için bir oda hazırlat." cebinden bir anahtar çıkartıp Rodolphus'a verdi. "Rookwood'a söyle, Bayan Black'e eşlik etsin."
Rodolphus fazla gevezelik etmeden çıktı.
♡
"Mmm, tuvalet nerede acaba?"
"Merdivenlerden çık, sağa dön, beyaz kapı."
Hermione kendiyle gurur duyuyordu, Rookwood bir şeylerden şüphelenmiş gibi değildi ama Tom Riddle'ı ikna etmek zor olacağa benziyordu. Fazla gevezelik etmiyor, bir Black asaletini korumaya çalışıyordu. Merdivenden çıkarken, sol tarafta sesler duydu.
"Neden burayı seçti ki?" sesin sahibi kadını hemen tanıdı, Bellatrix Lestrange...
"Ne bileyim Black?"
"Buranın anahtarını hep saklardı, ne oldu da bu ne olduğu belirsiz kıza verdi? Kız Black miymiş?"
"Uzaktan akrabanızmış."
Hermione biraz durup dinledi ama fazla beklemeden ayakkabısının topuklarını birkaç kez yere vurdu ve sağa döndü...
♡
Tom, kızın kolunu tutup çekti.
"Kendini öldürtmeye mi-" başını duvardan çıkarıp bir büyü daha savurdu. "-çalışıyorsun Black?" bu bir sorudan çok kinayeye benziyordu.
Hermione nefes nefese kalmıştı, zorlukla yutkundu "Teşekkür ederim."
Tom ortaya dönünce Hermione de oradan çıktı. Elinden geldiğince hafif büyüler yapıyor, birine isabet etmemesi için uğraşıyordu ama bu tüm gözler üzerindeyken imkansızdı. Kendini bir taşın kenarına attı, kendini kanıtlaması gerekiyordu, bunu yapmak zorundaydı. Tekrar ayağa kalktı, bu sefer kibar davranmıyordu...
♡
Akşama avluda kimse kalmamıştı. Kimin kazandığı belli değildi ama yoldaşlık çekilen taraf olmuştu. Hermione odasına döndüğünde çok sinirliydi, gerçekten işinin bu kadar kolay olabileceğini mi düşünüyorlardı? Riddle, kızı gözünün önünden ayırmıyordu, odaları çok yakındı, dışarı adım bile atamazdı!
Yazar(?) notu: Bu part1'di, part2 atacağım.
Nepenthe: Biraz eskimiş anlamı ile üzgünlüğü/mutsuzluğu unutturan ilaç anlamına gelir, şimdi kullanılan anlamı "üzgünlüğü/mutsuzluğu gideren şey"dir.