Kanlı tiyatro

268 25 8
                                    

Tom somurtarak etrafına baktı, zaten zorla kabul ettiği bu aptal oyunu oynamaya daha fazla dayanamıyordu. Hermione ve diğerleri amfitiyatronun içinde koşturup duruyor, hayalledikleri dünyayı yaşamayı sürdürüyorlardı. Tom oturduğu yerden kalkıp Hermione'nin yanına gitti.

"Ben gidiyorum"

"Neden ki?"

"Sıkıldım, görüşürüz sonra"

"Benim yüzümden mi?"

Tom cevap vermeden merdivenleri çıktı ve evine yol aldı.

"Bari cevap verseydin!" Hermione arkasından seslendi ama Tom duymamazlıktan geldi. Küçük kız ise üzüntüyle yere çöktü, bir süre taşın üzerinde oturup ne yapmış olabileceğini düşündü. Sonra bir anda ayağa kalkınca sallandı, hayali gerçek olmuş gibi hissediyordu, denizdeymiş gibi, kokusunu aldı, hissetti ve yere yığıldı...

Yıllar yılları kovalamış, tiyatroda olan olayın üzerinden on yıl geçmişti. O günden sonra, tiyatronun adı "kanlı tiyatro" olarak kalmıştı. Tom, kanlı tiyatroya bakan camının perdesini sıkıca örterdi her zaman... Hermione komaya girmişti, beş yıl önce ötanazi yapmayı bile düşünmüştü doktorlar. Bu karar tartışılırken, Hermione'nin durumunda büyük bir gelişme olmuştu, sağlıklı bir kız gibi boyu uzamıştı. Bu gerçekten büyük bir adımdı doktorlar için ama sanılanın aksine beş yıldır uyanmamıştı genç kız. Geçen sene kızlarının regl olmaya başladığını öğrenen aile sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi ama artık umutlarını yitiriyorlardı. Tom ise kendini suçluyordu, o gün dün gibi aklındaydı ama yapacak birşeyi yoktu, olan olmuştu artık...

Koca bir çocukluk, öylece yitip gitmiş...

"Çocuk gibi davranabilir," demişti doktor "görünüşüne bakmayın, o hâlâ 5 yaşında." tam kapıyı açacakken aklına birşey gelmiş gibi durdu "Ayrıca, kendinizi ona hatırlatmalısınız, kısa süreli bir hafıza kaybı."

Hermione kapı açılırken ellerini bacaklarına sarmıştı.

"Kızım" Jane ağlamaya başlayınca, Hermione koca gözlerini açıp annesine baktı...

Hermione, caddenin kenarında oturuyor ve çikolata yiyordu. Tom her zaman yaptığı gibi Hermione'nin yanında oturuyordu.

"Bitir hadi, annen merak edecek." Hermione okula çok çabuk alışmıştı, tabii yine çocukça davranışlar sergileyebiliyordu, bunları mazur görmek gerekirdi.

Hermione bitiremeden kalktı "Tamam, yürürken yerim." zıplaya zıplaya yürümeye başladı.

"Boğazına kaçacak. Hey, Hermione bekle!" o da koşmak zorunda kaldı. "Biraz bekleyemez misin?"

Hermione tatlı tatlı gülümsedi. Elini birbirine sürttü ve temizledi. Bir süre ses çıkarmadan yürüdüler.

"Tom"

"Hm"

"Bana kızıyor musun?"

"Neden sordun?"

Hermione omuzlarını silkti "Öyle davranıyorsun. Hem benim yüzümden arkadaşlarının yanına gidemiyorsun."

Tom güldü ve kendinden birkaç santim küçük olan kıza baktı. "Gözleminin iyi olduğunu sanıyordum."

"İyi zaten. Neden dalga geçiyorsun ki?" ellerini önünde birleştirip önden yürümeye başladı.

"Hadi ama Hermione! Çok çocukça davranıyorsun." bu sefer gülme sırası Hermione'de idi. Tüm yol boyunca didişip durdular, eski günlerdeki gibi...

Not: Bunu kaç gündür yazıyorum bilmiyorum ama baya oldu, asla bitirememiştim.

Tomione one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin