"Baba!" Melina koşarak çalışma odasına girdi. Abraxas onun peşindeydi.
Sarışın oğlan ürkekçe Tom'a baktı, Tom rahatsız edilmekten hoşlanmazdı, kızacağını düşünüyordu. Ama beklediği gibi olmadı, Tom gülümseyerek kızına döndü.
"Ödevimi kontrol edebilir misin?" küçük kız elindeki kitabı babasına uzattı.
"Ben de bakabilirdim Mell..." diye mırıldandı Abraxas, başına bela almak istemiyordu. Tom'u çalışırken rahatsız etmek mi? Ah, kâbus gibi!
"Sorun değil. Ben de halledebilirim. Hadi geç otur."
Melina mutlu mutlu babasının yanına oturdu. Kırmızı kalemini masanın üzerine koyup izlemeye başladı. Çok geçmeden Hermione odaya geldi. Köşeye yaşlandı ve sessizce orada durdu. Tom ve Melina işlerine çok dalmış olacaklar ki onu fark etmediler.
"Bu kadar, değil mi?"
"Evet baba, bitti. Teşekkürler!" Melina oturduğu yerden kalktı, sonunda annesini görebilmişti. "Hoşgeldin anne!" Hermione'ye sarıldı.
"Hoşgeldin Mia."
Hermione gülümseyerek karşılık verdi.
"Biraz otursanıza." diye seslendi Tom.
Biraz(!) sohbet ettiler. Sonunda kalktıklarında saat akşam saati olmuştu..
Yine sonunu bağlayamadım ama yine de atıyorum. İyi günler!