Manş adaları

382 25 22
                                    

Hermione, Ron ve Harry Manş adalarının yerlileriydi. Aralarında arkadaşlıktan -hatta daha ötesi, kardeşlikten- başka birşey yoktu. Hermione ve Ron, yaklaşık 6 yıl önce -12 yaşlarındayken- flört etmeyi denemiş ama birbirlerini öyle görmedikleri kanısına varmışlardı. Hermione ve Harry ise asla böyle bir olay yaşamadılar.

Zaten Hermione 15 yaşlarında bir okul gezisi vasıtasıyla tanıştıkları Tom ile sevgiliydi. Uzaktan ilişki yürütmelerine rağmen iyi geçiniyorlardı, çoğu sevgiliyi kıskandıracak kadar iyi. Hermione genellikle akşam Tom'u arardı, günlerini birbirlerine anlatırlardı. Tom tatillerde Manş adalarına gelir, bizimkilerle vakit geçirirdi. Hermione'nin annesi de onlara karışmıyordu ama Hermione'nin Londra'ya erişkin olana kadar gitmesine karşıydı, kadıncağız haklıydı, Londra tehlikeli bir yerdi.

Hermione hızlıca telefonunu açıp Tom'a mesaj yazmaya başladı

Hermione: Bugün annemle konuştum,

Hermione: Bu sene belki Londra'ya gelmeme izin verebilirmiş.

Hermione: Meşgul olduğunu biliyorum ama geceyi bekleyemedim.

Hermione: Her neyse kendine dikkat et.

Saat yediye geliyordu ki kapı çaldı, Hermione hızlıca kapıyı açtığında karşısında tanımadığı biri vardı.

"Buyrun" dedi kaşlarını çatarak.

"Hermione..." adam Hermione'ye doğru bir adım attığında Hermione geri çekildi.

"Kimsiniz?"

"JEAN!" diye bağırdı adam, Hermione'nin annesine bakarak. Hermione o anda anlamıştı, yıllardır New york'ta görev yapan babası...

"Baba?"

Babası tekrar yanlarındaydı, 5 yıl sonra yeniden. Aslında Hermione babasızlıktan şikayetçi değildi. Babası çok tekin bir adam sayılmazdı. Ayrıca Harry ve Ron ile arkadaşlıklarına hep karışmış, Hermione'nin onlarla arkadaşlığını bitirmesi için elinden geleni yapmıştı. Şimdi Tom ile sevgili olduğunu söylese ne yapardı acaba? Kalpten giderdi herhalde! Hermione aklına gelen şeyle kıkırdadı.

Yerinden kalkıp annesinin yanağını öptü "Ben odama gidiyorum" sonra hızlıca odasına girip kapıyı kapattı.

Telefonunu eline alıp yatağına oturdu, telefonu ters tuttuğunu fark edince ince parmakları arasında döndürerek düzeltti. Tom'u arayıp telefonunu yastığının yanına koyması ile yatağa uzanması bir olmuştu.

"Efendim Mione"

"Tom neler oldu inanamazsın, babam geri döndü ve benim asıl heyecanlı olduğum haberi söylüyorum, annem Londra'ya gelmeme izin verebilirmiş. İNANA BİLİYOR MUSUN?"

"Bir saniye doğru mu anladım? Beş yıldır görmediğin baban geri döndü ama sen benim yanıma gelmek için heyecanlanıyorsun"

"Hı hı"

Tom'un gülmesi duyuldu telefondan

"Ne gülüyorsun! Yanına geleceğim diyorum ya, daha önemli ne olabilir? Sevmiyor musun sen beni? Gelmemeyeyim mi yanına?" hafif bir alınganlık okunuyordu ses tonundan.

"Gel tabii güzelim"

"Ama şöyle bir sorun var, babamın haberi yok ve-"

"Ve baban erkek-kız ilişkilerini desteklemiyor."

"Evet, tam olarak bu. Neyse neyse, biraz Londra'yı anlatsana bana"

"Milyonlarca kez anlattım Mione"

"Olsun yine anlat, hadi lütfen"

"Ben çıkıyorum." diye seslendi Hermione.

Yanıt babasından gelmişti "Nereye?"

Hermione salonun kapısında belirdi "Harry ve Ron ile buluşacağım."

"Hâlâ küsmedin mi onlarla?"

"Ne diye küseyim ki? Biz çok yakın arkadaşız."

Babası birşeyler mırıldanirken Hermione annesine kaş göz yapıp çıkmıştı bile. Weasley ailesinin küçük lokantasına geldi, Harry ve Ron'un yanına oturarak Ron'un tatlısını didikledi.

"HEY o benim!"

"Tamam tamam" Hermione kıkırdayarak çatalı tepsinin üzerine bıraktı "Size anlatmam gereken şeyler var" dün Tom'a anlattığı gibi herşeyi Ron ve Harry'ye aktardı. Böylece iki ahmakta Hermione'nin heyecanına tanık olmuşlardı.

Yaz tatili olmuştu. Bayan Granger Hermione'nin Londra'ya gitmesine izin verse de bay Granger ise biraz zor ikna olmuştu. Şimdi Hermione Londra'daydı. Tom'un küçük apartman dairesinde, sevgilisinin göğsünde uzanıyordu.

"Seni çok özledim" diye mırıldandı Hermione.

Tom Hermione'nin saçlarının arasını öptü "Bende"

Ertesi sene Tom ve Hermione sade bir nikah ile evlenmişlerdi. Hermione'nin doğduğu ve büyüdüğü yere Manş adasına yerleştiler. Hermione'nin çok sevdiği sessiz bir uçurumda oturuyorlardı. Hermione Tom'un dizlerine uzanmış ve gözlerini kapatmıştı. Bir daha ayrılmak yoktu onlara...

Yazar notu: Derdiniz sıkıntınız varsa, anlatmak isterseniz dinlerim. Belki ihtiyacınız vardır. Neyse Neyse görüşürüz.

Tomione one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin