Not: Gecenin bu saatinde atmak biraz mantıksız oldu ama buraları çok boşladığımı fark ettim ve bunu atma ihtiyacı hissettim.
Diğer Not: Uzun zaman önce yazdığım bir bölümdü, hatta bunu yazdığım sıralar bu kitap 1 bölümlüktü, bunu bilin istedim çünkü bazı yazım hataları olabilir, gözden geçirdim ama atladıysam kusura bakmayın."Nerde bu kız" diye mırıldandı Tom, Odanın içinde volta atıyordu.
"1 saate döneceğini söylemişti 4 saat oldu." Kendi kendine konuşmaya devam ederken pencereye yaklaştı. Kar yağıyordu ve her yer şimdiden bembeyaz olmuştu. Dondurucu bir soğuk vardı. Tom Sonunda kararını verdi. Hermione'yi aramaya gidecekti. Üzerine kalın bir palto geçirdi ve yasak ormana gitmek üzere odadan çıktı.
Yarım saatin ardından yerde yatan kızı buldu. Karın üzeri hermione'nin kolundan akan kan damlaları ile süslenmişti."GRANGER!" koşarak gelip yanına oturdu. Elini tutunuca teninin buz gibi olduğunu fark etti. Nabzını yokladı, hâlâ yaşıyordu ama hem dondurucu soğuğun hem kan kaybetmenin etkisiyle bayılmıştı. Oğlan atkısını çıkartıp kızın koluna sardı ve iyice sıktı, paltosunu çıkarıp dikkatlice yerde yatan bedene giydirdi. Şuan hiçbir şey umrunda değildi, kızın iyileşmesini istiyordu sadece. Kan'da duracak gibi değildi şimdiden paltonun yüzeyine işlemişti. Bedeni kucağına alıp yasak ormandan çıkardı. Yarım saatin ardından okula gelmişti. Gören herkes dikkatle onları süzüyordu, Haklılardı da, ikisininde her tarafı kan olmuştu. Berbat haldelerdi. Ama Tom birşey fark etmişti, Hermione'ye deli gibi aşıktı.