Sarhoş

191 11 4
                                    

Hermione kadehlerin bulunduğu masaya göz atıyordu. Şu içki işlerinden pek anlamıyordu.

"Bunu deneyebilirsin," Tom Riddle eline aldığı bir kadehi Hermione'ye uzattı "çok ağır değil, çilekli."

Hermione başta şüpheli yaklaşsa da sonunda kadehi eline aldı.

"Teşekkür ederim." dedi gülümseyerek. Küçük bir yudum aldı, gerçekten ağır değildi.

Tom başını "önemli değil" anlamında salladı. Kendisi için de bir bardak alıp salona gözlerini gezdirdi.

"Hermione!" Ron hızlı hızlı yanlarına yürüyordu "Konuşmalıyız."

Genç kızı peşinden sürükleyip salonun dışına çıkardı. Tom omuz silkip içmeye devam etti. Çok geçmeden Hermione sinirle Tom'un yanına döndü. Eline sert bir ateş viskisi alıp tek seferde içti.

"Emin misin? Yeni başladığını sanıyordum, ağır gelmesin?"

Hermione cevap veremeden öksürmeye başladı. Boğazını yakıp geçen viski gerçekten acı gelmişti.

Tom "ben söylemiştim." der gibi aşağılayıcı şekilde Hermione'ye baktı. Genç kız öksürmesi geçer geçmez bir tane daha alıp içti. Zaten bir-iki kadehten sonra iyice kafayı bulmuştu. Eline bir tane daha alacakken Tom onu durdurdu.

"Fazla içmedin mi?"

Hermione'nin bir anda gözleri doldu, Tom'un kolunu tutup astronomi kulesine sürüklemeye başladı. Sonunda kuleye vardıklarında ağlamaya başladı, kendini yere atıp sırtını duvara verdi.

"Beni hep son seçenek olarak görmesinden bıktım!"

Tom şaşkınlıkla kıza bakıyordu, onu ilk defa bu kadar savunmasız görmüştü. Kendini zar zor toparlayıp Hermione'nin yanına oturdu. Hermione beklenmedik bir şekilde kollarını Tom'a doladı. Genç oğlan da Hermione'yi teselli etmek isterdecesine ona sarıldı. Sonunda biraz sakinleşip geri çekildiğinde Tom'u dinlemeden gökyüzüne bakmaya başladı.

"Çok düzenli buklelerin var. Keşke benimki de öyle olsaydı." dokunsalar ağlayacak pozisyona bürünüp Tom'a bakmaya başladı.

"Gözlerinin rengi de çok güzel. Zaten tenin bembeyaz. Belki ben de güzel olsaydım severdi beni."

"Hermione... Sen zaten güzelsin."

"I-ı... Değilim işte, öyleyse neden beni sevmiyor?"

"Onun gözünün önündeki güzelliği görememesi senin suçun değil." Tom, Hermione'nin çakır keyifliğini fırsat bilerek içinden geldiği gibi konuşuyordu.

"İnan bana, saçların da tenin de çok güzel. O sana kendini çirkin hissettiriyorsa bırak gitsin, kiminle ilgeliniyorsa ilgilensin..."

Hermione'nin gözleri parlamaya başlamıştı. İlk defa böyle güzel iltifatlar alıyordu. Kendini Tom'un kollarının arasına attığında hissettiği huzur tarif edilemezdi.

"Teşekkür ederim Riddle."

Birkaç dakika geçti geçmedi, uyumaya başladı. Uyandığında hiçbir şey hatırlamayacaktı, ama Tom'a hayatının en güzel gecesini yaşatmıştı.

Yazar Notu: Aktiflik olsun diye atıyorum

Tomione one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin