"Ne oluyor sana?" Tom yatağın kenarına oturdu.
"Nasıl yani?"
"Neden böyle davranıyorsun diyorum? Bir şey mi oldu?"
"'Bir şey mi oldu?' mu? Daha fazla ne olabilir? Daha bebeğimizi kaybedeli bir ay olmadı, ayağa kalkamıyorum, su içecek gücüm bile yok, sen yanıma birkaç saatte bir geliyorsun bunlar yetmez mi sence de?" boğazını yırtarcasına bağırıyor ve ağlıyordu.
Tom bir şeyler söylemek için ağzını açtı ama Hermione sözünü henüz bitirmemişti.
"Ve en acısı ne biliyor musun? Sen hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun! Sana en ihtiyacım olan zamanda benden uzaklaşıyorsun! Bunun ne kadar acıttığından haberin var mı?"
Tom yatağın kenarından kalkıp Hermione'nin yanına oturdu. Hermione, başını Tom'un göğsüne yaslayarak tişörtünü çekmeye ve sıkmaya başladı. Biraz daha ağladı, sonra uykusunun geldiğini söyleyip yattı, içmek zorunda olduğu ilaçlar uykusunu getiriyordu ve bir kere uyuyunca saatlere uyanamıyordu. Tom, kızın uyumasını bekledi, yere çömelip saçlarıyla oynamaya başladı, sonra da kendi kendine konuşmaya:
"Biliyorum, herşeyin farkındayım. Kaçıyorum... Senin kadar cesur değilim ki ben, yüzleşemiyorum. Sadece uyurken gelebiliyorum yanına, o zaman sana içimi dökebiliyorum. 'Seni üzmek istemiyorum' bu bahanem. Seni daha çok yaraladığımı biliyorum, ama ben hiç öğrenmedim. Sana bu dönemde nasıl davranacağımı bilmiyorum. Hayatım boyunca kendi öğretmenim oldum, ama beynim bilmediği bir şeyi bana öğretemedi." hafif hafif ağlıyordu.
"Hatırlıyorum da, ilk zamanlarımızda da böyleydim. Sen dizlerime yatıp uyuduğunda 'Seni seviyorum.' diyebiliyordum ancak. Her defasında kendime söz veriyorum. 'İşte bugün,' diyorum 'bugün hiç ayrılmayacağım yanından, sana söyleyebileceğim.' ama hiçbir zaman tutamıyorum sözümü. Yine söz veriyorum, yarın hiç ayrılmayacağım yanından."
Hermione'nin saçlarının arasını öpüp saate baktı. Henüz zamanı vardı, bir süre daha karısını izleyebilecekti.
Yazar(?) Notu: Sürekli gece ilham geliyor ve anca bu saate yetiştirebiliyorum. Şimdi atmasam gece uyuyamam, şimdi atsam aktiflik düşük olur, hiçbir şekilde bir sonuca varamıyorum ama paylaşacağım. İyi geceler♡
Yazar(?) Notu 2: Başlık bulamadım. Bunun (başlığın) anlamı da şöyle "Bir kimsenin yokluğunda hissedilen derin özlemi ve bir zamanlar kaybettiğin bir şeyin bir daha asla senin olamayacağını anladığın an yaşadığın his" düşündüm ki, Hermione'nin bebeği yeni ölüyor ve birçok kası yorgun, bunun yüzünden umutsuz hissediyor, ne kadar kelimenin anlamıyla pek örtüşmüyor ama yine de kıyısından köşesinden yakalamaya çalışın lütfen♡