Bilgi: Hermione ve Tom bu bölümde Hogwarts kurucuları. Hangi bina olduğunu anlayacaksınız.
Hermione Ravenclaw, tüm okulda gözlerini gezdirdi. Hogwarts tek kelime ile mükemmel olmuştu. Daha fazla beklemeden ihtişamlı kapısından içeri adımladı. Üzerindeki mavi-uzun elbise yürüdüğünde biraz açılıyor ve ucu sivri-siyah ayakkabısını gösteriyordu.(medya) Başındaki diadem zarifliğine zariflik katıyordu. Gözleri ile yer değiştiren merdivenleri takip ederken önünde bir hareketlilik ve dikkat çekmek için yapılmış hafif bir öksürük duyumsadı. Gözlerini Tom'a çevirdi. Tom elini Hermione'ye uzattığında Hermione elini Tom'unkinin üzerine koydu. Tom yavaşça kavrayıp bir öpücük bıraktı.
"Çok zarifsin Ravenclaw"
"Teşekkür ederim" dedi Hermione, gülümseyerek "Sende çok yakışıklısın"
Tom elini Hermione'nin elinden çekerek büyük salonun kapısına ilerledi. Önce Hermione'nin geçmesi için biraz çekildi. Hermione içeri girdiğinde Tom peşinden ilerledi. Genç kadının oturmasına yardım edip karşsına oturdu. Fazla beklemelerine gerek kalmadan Helga Hufflepuff içeri girdi, birazdan Godric'te gelmişti.
Yemekler yenilip, önemli konuşmalar edildiğinde önemli birşey kalmamıştı. Tom yerinden kalkıp Hermione'yi de kaldırdı. Ikisi birlikte büyük salondan çıktıklarında Godric'in fark ettiğini ikiside düşünmüyordu ama Helga'nın fark ettiği kesindi. On beş dakika kadar yürüdüklerinde köprüye gelmişlerdi. Tom Hermione'nin tam önünde duruyordu. Genç kadının yüzüne vuran ay ışığı gözlerinin içinden yansıyordu. Tom, Hermione'ye biraz daha yaklaştı, yeterince yakınlaştıklarında Hermione elini Tom'un göğsüne koydu. Tom biraz daha yaklaşarak dudaklarının arasındaki mesafeyi kapattı, elleri Hermione'nin belindeydi.
Bence sınırlarımı aşarak öpüşme yaptığıma şükretmelisiniz.