Ron Weasley ve Harry Potter'ın aptallığı

579 59 13
                                    

Selam hadi uzatmıyorum bu sefer geçin
Bölüm Şarkısı- Vibez/ Zayn

'Yani sen şimdi bir Slytherin ile birlikte misin?'
Gryffindor Ortak Salonu'nda Altın Üçlü oturuyordu. Ronald Weasley ve Harry Potter'ın arası daha iyiydi, ilk göreve günler kalmıştı. Sıcak şöminenin önünde Hogsmade'den aldıkları şeyler vardı. Dışarıda kar yağıyordu. Hermione Granger utangaç bir gülümseme ile başını salladı.
'Şey... çok çabuk oldu zaten yoksa size haber verirdim biliyorsunuz.'
Ron Weasley sırıtarak onayladı. Bu daha çok tabi, kesin öyledir tarzı bir baş sallayıştı.
'Ben Pansy'nin sana ilgi duyduğunu bile bilmiyordum.' Hermione şaşırmış bir şekilde Harry Potter'a baktı. Ron Weasley ise keyifle söylenmeye başladı.
'Sen zaten neyin farkındasın ki? Çevrende olan bitenlerden bir habersin.' Size Ron Weasley'i hafife almayın demiştim. Belki kendi etrafında olanların farkında değildi ama arkadaşlarının etrafinda olanların farkındaydı.
'Bu da ne demek?' Harry Potter kafası karışmış bir şekilde baktı.
'Bu demek oluyor ki, senin arkadaş gözüyle baktıkların sana aynı gözle bakmıyor. Hatta arkadaş olarak görmediklerin de sana aynı gözle bakmıyor.' Açıkça söylese de söylemese da Harry Potter anlamayacaktı. Bu yüzden gözlüklü olan şaşkın şaşkın ona bakarken odağını şömineye odakladı.

Slytherin Ortak Salonu'nda Gümüş Üçlü ve Mia Dorcas dışında kimse yoktu. Slytherinler odalarında olurlardı genelde. Pansy Parkinson'un kucağında Draco Malfoy'un başı vardı, genç kız sarışın gencin saçlarını okşuyordu. Blaise Zabini elindeki Büyücü Bülteni'ni,  Mia Dorcas ise eski, kütüphaneden aldığı bir kitabı okuyordu. Pansy Parkinson hayatı boyunca olmadığı kadar mutluydu ki bu mutluluğu Draco Malfoy'u da etkilemiş gibi sarışın olan da sırıtıyordu. Tüm Hogwarts bu soğuk günü içeride geçirmeyi tercih etmişti. Güneş vardı ama hiçbir etki etmiyordu. Draco Malfoy aklında birtakım düşüncelerle tavana bakıyordu. Harry Potter için endişelenmesi normal miydi? Değildi, babası duysa ne derdi?

Size biraz Draco Malfoy'dan bahsedeyim. O görkemli Malfoy adı altında ne yatıyordu? Draco Malfoy çok kırgındı. Herkese karşı çok kırgındı. En başta her zaman örnek aldığı, övgü beklediği babasına, sonra kendinden çok sevdiği annesine, ondan sonra da tüm duygularını ve tüm dengesini şaşırtan Harry Potter'a karşı çok kırgındı. O kadar kalbi kırıktı ki. Canı yanıyordu. Kalbi acıyordu. Hiç kimseye bir şey diyemeden, kendini gizleyerek yaşamak ne zordu... Draco Malfoy gözyaşlarını saklamayı çok küçükken öğrenmişti. Babasından korkan ama onun övgüsünü her daim bekleyen o küçük çocuktu hala. Yaralarını sarması için gittiği kişiler onu geri çeviriyordu. Çocukluğundan beri 'Seçilmiş Çocuk' ile ilgili hikayelerle büyümüştü. Lucius Malfoy hiç şüphesiz Harry Potter'dan nefret ederdi. Karanlık Lord'u yenen çocuk övgüyle değil nefretle bahsedilirdi Malfoy Malikanesi'nde. Buna rağmen Draco Malfoy Harry Potter'a hayrandı. Evet, hayrandı. Onun hikayeleriyle geceleri uyurdu, onlarla uyanırdı. Ama Draco Malfoy herkesten üstündü. Ailesi böyle öğretmişti. Bir Malfoy, istediğini elde eder. Peki niye öyle olmamıştı? Niye Harry Potter arkadaşlık teklifini reddetmişti? Niye onunla düşman olmuşlardı? Cevabı belki de soyadıydı. Malfoy olmak belki de her zaman iyi bir şey değildi. Harry Potter'a karşı bir nefret duymadığını anladığı zaman tam olarak ikinci sınıfa denk geliyordu. Draco Malfoy Harry Potter'dan nefret etmiyordu, sadece onu kıskanıyordu. Tüm herkesin gözü ondaydı. Babası bile Draco'ya nasılsın diye değil Harry Potter ne yapıyor diye sorardı. Bu o kadar kötü bir duyguydu ki. Draco Malfoy Harry Potter'a olan ilgisinin elbette farkındaydı. Bu kabullenmemek değildi. Sadece imkansızdı. Onların bir araya gelmesi imkansızdı. Belki yıllar sonra duygularını itiraf etmediği için pişman olacaktı fakat bu Harry Potter'ın zarar görmemesi için mutsuz olmayı göze alabilirdi. Ah evet, Draco Malfoy çok aşıktı. Ama Harry Potter tüm her şeyi onun sırtlanmasına izin vermezdi.

*1 GUNDE YAZDIĞIM UCUNCU BOLUM BU ÖLÜYORUM IMDAT. Edebiyat dersinden selamlar, fizikçi yaklaşan doğum günümü kutladı pofidik pofidik geziyorum evde. İşte ne desem boş bu yüzden gitmeden önce, STREAM WALLS arkadaslar, thanks.

chef-d'oeuvre• drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin