blaise zabini ve yeterince slytherin olmamak

286 25 1
                                    

YUH NE KADAR UZUN ZAMAN OLMUS SAKA MI

umarım iyisindir, su içmeyi unutma!!

bölüm şarkıları/ Talk to Me, ZAYN- bad bitch, Devin Sunshine

bölüm şarkıları/ Talk to Me, ZAYN- bad bitch, Devin Sunshine

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                         : ̗̀➛

Dumbledore'un Ordusu son hızla çalışmalarına devam ederken Slytherin öğrencileri her zamankinden daha çok dışlanıyordu. Ron Weasley önüne gelen her Slytherin'e laf atarken, özellikle Draco Malfoy-Blaise Zabini-Pansy Parkinson'dan oluşan lanetli üçlüye, diğerleri de rahat durmuyordu. Bahçedeki herkes iyice kümelenmiş şekilde duruyordu. Gryffindorlar Ravenclawlara yaklaşmıyordu bile çünkü Slytherinlere yakınlardı. Hogwarts her zamankinden daha fazla gruplaşırken bunun başlangıç olduğunu kimse bilmiyordu.

Teftiş Mangası güvenle rozetlerini taşırken yüzlerinde oluşan sırıtış Draco Malfoy için geçerli değildi. Odasına gittiği anda tüm bedenini saran bağırma isteğini bastıramıyordu. Slytherin'e giderden gerçek arkadaşlar bulursun. Bu belki de doğruydu. İki üç kişi dışında herkesin kendisiyle aynı durumu yaşıyor olması platin sarısı saçları olanı daha da yaralıyordu. Onunla birlikte onlarca öğrenci yüzlerinde ailelerinin öğrettiği mükemmel gülümsemeyle rol yapıyordu. Ve bu asla durmayacaktı.

Harry Gryffindor olduğu için her zaman gururluydu. Birkaç an dışında. Gün daha yeni başlamışken tüm şato bir haberle sallanmıştı. Altıncı sınıf bir Gryffindor, ikinci sınıf bir Slytherin ile üçüncü sınıf bir Ravenclaw'u lanetlemişti. Harry kendi binasından birinin neden böyle bir şey yapacağını anlamıyordu. Olmayan enerjisi daha da çekilmiş gibi hissederken Büyük Salon'a girdi. Tüm Gryffindor masası boyunca hiç kimse konuşmuyordu. Hepsini başı eğikti ve morallerinin yerinde olmadığı anlaşılıyordu. Harry tüm salonda gözlerini gezdirdi. Ravenclaw'dan birkaç kişi ona nefretle bakıyordu. Eh, Harry buna yıllar boyunca alışmıştı. İstenmeyen kişi olmaya. Herkesin nefret etmek için odak noktası olmaya. Umursamamaya çalışarak yemek yedi. O gün Gryffindor masasından hiç kimsenin sesi çıkmadı.

Zamanla soğuk hava kendini İlkbahar'a bırakırken Hogsmade öğrencilerinin her zamanki gibi uğrak durağı olmuştu. Draco Malfoy, Blaise Zabini, Thedore Nott ve Pansy Parkinson siyahlara bürünmüş bir şekilde baharı karşılarken önlerinden Altın Üçlü yürüyordu. Sadece Altın Üçlü demek yanlış olurdu. Yanlarında Ginevra Weasley, Luna Lovegood, Matthew Ruenner ve Agatha Brown yürüyordu. Kızıl saçlı genç kız, herkesin tuhaf laklak Lovegood olarak adlandırdığı kız ile gruptan farklı yollara ilerledi. Zamanla aralarındaki mesafe açılmasa bile grup yavaş yavaş dağıldı.

Hermione Granger üzerindeki krem kazak ve kahverengi pantolonla ne harikulede gözüküyordu! Kıvırcık saçlarını örgüyle düzeltmişti. Arkalarındaki Slytherinleri ilk o fark etti. Tam eski kitapçıya doğru giderken Pansy'nin suratına bile bakmadan geçip gitti. Harry Potter anlamadan arkasına doğru baktı. Arkasında uzun zamandır kaçındığı kişileri gördüğü anda Ron'un kolunu hafifçe dürttü.

Ron Weasley en cesur arkadaş olma ödülü alacağı gibi en sadık arkadaş ödülünü de hiç şüphesiz alırdı. Draco Malfoy ve geride kalan grubundan arkadaşını uzaklaştırırken bir dakika bile huzur bulamayacaklarını düşünüyordu. Draco Malfoy eğer birkaç ay önce olsa laf atmadan durmazdı bile.   Sadece yolunu değiştirdi ve Harry Potter belki de ilk kez Draco ona bulaşmadığı için kendini kötü hissetti.

Aynı günün akşamında, Blaise Zabini yatakhanelere göre gidiyordu. Büyük Salon'da yemekten sonra birlikte oturduğu Ravenclaw'dan Clarke Daffly ile sohbet etmişti. Eh belki de Ravenclaw öğrencisi olan kız bugünlerde Slytherinlere normal davranan nadir kişilerdendi. Durum Ravenclawların çok umurunda değildi, önemli olan öğrencinin binası değil açıkça kişiliğiydi. Ve Blaise bunun için minnettardı. Çünkü Karanlık Lord tamamen harekete geçtiğinde ilk yandaş olacaklar sıralamasında Zabiniler baya yüksekteydi. Tıpkı en yakın arkadaşı Draco Malfoy'un durumu gibi. Hiç kimse sarışına yaklaşamıyordu son günlerde, kendini sanki bilerek cezalandırıyordu.

Ron Weasley yürürken aklında mutfaktan elmalı kurabiyeler ve pekmezli turta (Harry! Ron en yakın arkadaşı için her şeyi yapardı.) almak vardı. Hermione eğer ev cinlerinden yemek aldığını duyarsa olay çıkarırdı. Fakat kıvırcık saçlı olan turuncu saçlının kız kardeşinin odasına gitmişti ve gelmemişti. Eh, bu durumda niye geri kalsındı ki?

Gryffindor öğrencileri arasında daha önce çok görmediği ama yüz olarak aşına olduğu iki öğrenci, tahminen altıncı sınıflardı, Blaise Zabini'yi sıkıştırıyorlardı. Gerçi sıkıştırmak doğru tanım olmayabilirdi. Slytherin olan yüzünde oldukça sıkılmış bir ifadeyle ondan en az bir kafa boyu kısa öğrencilere bakıyordu. Ron hiçbir şey yapmadan geçip gidecekti ki, yeterince Slytherin olmamak konuşmasında ayakları kendisini durdurdu.

'Hey, Sam ve Tucker! Selam çocuklar. Umm, yeterince kulak misafiri olduğum için durdum fakat yaptığınız sohbet oldukça tatsız sanki. Yeterince bir binanın öğrencisi olmak diye bir şey varsa neden bir dakika durup yeterince Gryffindor muyuz yoksa bunun için çok mu aptalız diye düşünmüyorsunuz? Oh, işte bu hoş bir sohbetti. İyi geceler çocuklar!'

Çilleri yüzüne sanki yıldızlar gibi yayılmış olan genç kendinden son derece emin bir şekilde yürürken belki de Gryffindor arasında çatışmalar yaratacaktı fakat bu çok umurunda gibi değildi. Blaise Zabini işe yaramaz iki öğrenci önünden geçerken Ron Weasley'nin arkasından hafif bir gülümsemeyle bakmayı sürdürdü. Burnunda hala mavi gözlü olanın yoğun tanımlayamadığı kokusu vardı.


Ellop
Selaam!! Uzun zaman oldu ve kısaydı ama okul başlayınca yazma düzenimi düzene oturmayı umuyorum (parmaklarını çaprazlar!!) Bu hafta ikinci bölüm atmaya çalışacağım ki kendimi zorlayabileyeyim :c

Maturing is ron'un ne derecede overhated ve underrated bir karakter olduğunu fark etmektir btw. Vee slytherin olma ihtimali vardı bence...

EN TATLI COCUKLUK ONUNKIYDI CHANGE MY MIND

blairon yazmak cok hosuma gidiyor mlsf

YORUM YAZMAYI UNUTMAYIIIN!!

bölüm cok kötüydü özur dilerim bu arada... surekli bunu diyorum ama gerçekten asla tam akıcı yazamıyormus gibi hissediyorum:/

kendine iyi bak, seni seviyorum, görüsürüüz <3

chef-d'oeuvre• drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin