Öpücükler ve ejderhalar

647 52 0
                                    

Bölüm adı 😌 neyse aslında bugünlerde çok sinirim bozuk bu yüzden yazmak istemedim, birine bir şey yaparım filan diye skdkdjekepxn hadi geçelim

Bölüm Şarkısı- My Boy/ Billie Eilish
Eğer kusursuz insan yoktur derseniz, Harry Potter size seve seve Draco Malfoy'u gösterirdi. O yaralarıyla, hatalarıyla ve her şeyiyle kusursuzdu. Şu an da iksir dersinde önünde Draco Malfoy olduğu için sırıtmadan duramıyordu. Birkaç hafta öncesinde bak böyle olacak deselerdi kesinlikle hayır derdi ama muhtemelen meraklanırdı da. Çünkü önündeki bu kusursuz kişi kesinlikle bir sanat eseriydi. İksir dersindelerdi, sınıfın en gözde öğrencisiydi Draco Malfoy. Kemikli elleriyle iksir kazanına bir şeyler katıyor, arada hafifçe başını eğip rengini kontrol ediyordu. Ne yaparsa yapsın mükemmel gözüküyordu. Eh bunu ona söyleseniz sırıtır ve zaten biliyorum derdi. Fakat bunu Harry Potter deseydi, kızarır, ağzının içinde bir şeyler geveler dururdu.

O geceden sonra ne mi olmuştu? Draco Malfoy o hareketten sonra utanmış, susup kalmıştı ve Harry Potter ona sataşmaktan oldukça zevk alıyordu. Slytherinler Draco Malfoy, Harry Potter'a sataşmamasından ötürü şok olmuşlardı bu yüzden bu görevi Pansy yapıyordu tabi ki bu görev sonra Hermione ile flörtleşmeye dönüyordu. Üç Büyücü Turnuvasından sonra herkesin onun hakkında bir fikri vardı fakat Harry için sadece onun düşüncesi önemliydi. Eğer Harry Potter böyle olacağını bilse hiç uğraşmaz bir gün sınıfın ortasında Draco Malfoy'u öperdi. Ah, bu sarışın ona öyle şeyler hissettiriyordu ki... Balonun olduğu gece Matthew Ruenner, Harry Potter'ı oldukça beklemişti fakat malum, gözlüklü çocuk meşguldü.  Sonuç olarak hufflepuff öğrencisinden özür dilemiş, bir bahane uydurmuş ve ondan kaçan Draco Malfoy'un peşine takılmıştı. Draco Malfoy ile ilgili bazı şeylerin şu an farkına varıyordu mesela. Sarışın olan cildi ne kadar etkilense de soğuğa aşıktı, kesinlikle bir gece insanıydı mesela. Sabahları oldukça sinirli oluyordu -ki Harry Potter ona sabah bulaşmanın bedelini ödemişti-. Neredeyse hiçbir şey yemiyordu, hele Gryffindor masasına bakıldığında Slytherinler hiçbir şey yemiyorlardı. Onunla ilgili küçük şeyleri de fark ediyordu. Gergin olduğunda bacaklarını sallıyordu, sinirlendiğini anlayamazdınız, gülümsemesini saklıyordu mesela. Sarışın olan o kadar güzeldi ki. Her zaman düzenli olan saçları şu sıralar dağınıktı, siyah ceketinin içine beyaz gömleğini değil, siyah boğazlı kazağını giyiyordu ve Harry Potter kalp krizi geçirmemek için kendini zor tutmuştu. Sarışın olanın mermer gibi bir teni vardı ve siyah ona çok yakışıyordu. Gerçi Draco Malfoy'a yakışmayan bir şey mi vardı ki? Draco Lucius Malfoy, her şeyiyle, her ayrıntısıyla, her hatasıyla güzeldi, hem de çok güzeldi. Harry Potter'a da onu korumak kalıyordu. Ama Harry Potter'ın yanıldığı bir konu vardı. Kendini korumanızı istemeyen bir insanı koruyamazdınız. Draco Malfoy Harry'nin düşündüğünün aksine çok güçlüydü ve savaşmaktan korkmazdı. Eh, bu durumda Harry Potter kendini korumasına da gerek kalmıyordu çünkü gözlüklü olan farkında bile olmasa onu koruyan kişiler vardı. Gümüş Üçlü daha henüz hiçbir şeyin farkında olmamasına rağmen kendilerini Altın Üçlü için feda etmişlerdi. Karanlık yükseliyordu ve hiç kimse kazanamayacaktı. Herkes tarafını seçmeliydi. Draco Malfoy karanlığın tarafında olmak hiçbir zaman istememişti fakat karanlık tarafta olmak zorundaydı. Belki de değildi. 


AŞIRI KISA AMA OLSUN YAZACAK ŞEY BULAMADIM. Kendi doğum günüme özel bölüm yayınlamak zaten tam benlik bir şey. Normalde sinirliydim ama artık değilim sadece uykum var... ben edebiyat dersinde uyumaya gidiyorum, görüşürüz. Kontrol edemedim özür dilerim:(

chef-d'oeuvre• drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin