pansy parkinson ile yeni olmayan alışkanlıklar

208 20 2
                                    

bölüm şarkıları- I Knew You Were Trouble (Taylor's Version)/ Taylor Swift, you broke me first/ Tate McRae

《¡》
Hogwarts'ın yeni yılı başlarken Draco Malfoy, Pansy Parkinson ve Blaise Zabini beraber oturuyordu. Slytherinler arasında oldukça az gelen vardı. Geçen senelere göre sadece yarısı vardı. Bu sene Seçmen Şapka'dan Slytherin'e seçilmek isteyen olacağına oldukça şüpheliydi Draco. Theo yanına hızla oturunca irkildi. Theo Draco'nun yanında olduğunu gösterircesine onu koluyla dürttü. Draco hafifçe ona gülümsedi. Gözleri karşı masaya kaydı. Harry Potter, suratı taş kesilmişcesine ona bakıyordu. Trende saklanıp onu dinlediğini anlamadığını düşünmek de tam onluk bir şeydi zaten. Draco Malfoy ise vücudunun gerilmesinden kendisini alamamıştı.

Sene başladığında Harry'nin umutsuzca düşündüğü çok şey vardı. Dersler bunların arasında bile değildi. Voldemort'un kestiremediği hareketleri bir yana Melez Prens olayları onu geriyordu. İlk kez İksir için endişelenmemesi bir yana, Hermione ona 'dürüst' davranması için baskı yapıyordu. İşte bununla alakalı olarak saatlerce sürecek bir ödev için koşa koşa kütüphaneye gelmişti. Hogwarts koridorları umutsuzluk doluyken Harry'e dikilen göz sayısı hiç olmadığı kadar artarken, ki bu alışılmadık bir durumdu sonuçta Harry doğduğundan beri tanınıyordu, kaçacak yer yoktu.

En yakın arkadaşları tarafından da baskı görürken yapılacak çok mantıklı bir şey yok gibiydi. Kütüphaneye giderken havanın iyice kararması sebebiyle görünmezlik pelerini çantasındaydı. Aradığı kitapların en uç kısımlarda olduğu için hızlı adımlarla yürüyordu. İnsanlar bu saatte burada olmazlardı. İki Ravenclaw dışında hiç kimse yoktu. Harry oflaya puflaya kitapların arasına daldığında ise düzensiz nefesler duymayı beklememişti. Kitaplığa yaslanmış, yerde oturmuş, saçları dağınık, normalde asla kırışık göremeyeceğiniz kıyafetleri kırışmış bir şekilde gördüğü Pansy Parkinson delice bir şekilde kolunu sıkıyordu. Harry zümrüt yeşili gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. Gözlerinden akan gözyaşlarının yol yaptığı ıslak yanaklarıyla Pansy Parkinson, çoktan kaybedilmiş bir savaşın unutulmuş yüzüydü. Beyaz gömleğinde bir iki kan damlası vardı. Siyah eteği kırışıktı. Her daim alaycıl bakan gözlerini kapatan göz kapakları sanki onlarca acı görüntüye göz yumuyordu. Siyah ıslanmış kirpikleri titreşiyor, her düzensiz nefesiyle sarsılıyordu.

Gözlerini açtığında Harry'i görmek sanki eziyet gibiydi. Sarsak adımlarla ayağa kalktı. Kolunu çekiştire çekiştire kapadı. Saçlarını geriye attı. Harry'e son kez dönüp baktı. 'Eğer bundan başka birine bahsedecek olursan Harry, hele ki ona, yapacaklarımdan ben sorumlu değilim.'

Sanki Harry her şeyi arkadaşlarına yetiştiriyordu! Belki bazen. Yine de Pansy'nin dağılmış görüntüsüyle dolan gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. Aklında ise tek bir isim dönüyordu. Draco. Ne olursa olsun en az zararı almasını sağlamayacak mıydı? Ne olursa olsun Draco'yu korumayacak mıydı? Neden Draco her şeyi kenara atıp onu korumuş gibi hissediyordu?

Harry Gryffindor Ortak Salonu'nda olabildiğince az kalmaya çalışıyordu. Hermione ve Ron'dan köşe bucak kaçıyor, zamanını Bitkibilim sınıfında Neville ile geçirerek harcıyordu. Arkadaşlarına, hepimizin aşık olduğu kişiler muhtemelen acı çekiyor ve Karanlık İşaret'i taşıyorlar, konuşması yapmaya hazır değildi. Bu sandığından daha zordu.

Her gün daha da çöken Draco'yu görmek ise daha da zor. Sarışın olanın damarları gittikçe solan teninden daha da belli olmaya başlamış, kemikleri sayılabilir olmuştu. Harry onun ne yaptığını çözemiyordu. Tek bildiği şey öğrenmek istemediğiydi.

Draco Malfoy her şeyin kendisi yüzünden olduğunu biliyordu. Belki ahmakça davranmasaydı, belki başka biri olsaydı her şey daha basit olurdu. Karanlığın onu ele geçirdiği günlerde pişmanlık tüm vücudunu sarsarken ne yapacağını bilmiyordu. Slytherin yedinci sınıfların çoğu gelmemişti. Sebebi olabildiğince açıktı. Ya seneye bile olmadan Draco o durumda olursa? Ya Harry'i bir daha göremezse? Bu soruların sonu yoktu. Eh, Draco'nun da hayattan pek bir beklentisi yoktu.

!!! 2022'den selamlar!!!
22 ekim son bölüm atmisim saka midir... wattpad'i silmistim bolum de yazmadim... resmen cok uzun zaman olmus, ikinci sinavlarım basladı. Bir haftaya onlar da bitecek ve elimden geldiğince kısa araliklarla bölüm atmaya çalışacağim ve daha uzun bölümler!! mutlu yillar<33

yazmayi unutmusum bok gibi bir gun

bu altıncı sene var ya... her sey bu fan-art yuzunden

 her sey bu fan-art yuzunden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
chef-d'oeuvre• drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin