Ron Weasley ve Lanet Zabini

322 32 0
                                    

Bölüm Şarkısı- Burning Pile/Mother Mother

Seçmen Şapka sizi özelliklerinizin en uyduğu binaya yerleştirirdi. Bu yardımsever ve sosyal insanların bulunduğu Hufflepuff olabilirdi ya da hırslı ve kararlı insanların bulunduğu Slytherin olabilirdi. Ravenclaw öğrencilerini çok göremezdiniz, genellikle Hogwarts'ın Ravenclaw'a ayrılmış yerlerinde olurlardı. Gryffindor ise bildiğiniz gibiydi. Belki de okulda en çok rastlanma ihtimali yüksek binaydı Gryffindor. Harry Potter sırf iksir ödevini yapmamak için derin düşüncelere dalmışken, kütüphanede kendisi dışında çok insan yoktu. Şaşırtıcıydı fakat eski, büyülü kütüphane bomboştu. Harry, sinirle iksir ödevine baktı. Bazı derslere daha çok önem vermesi gerektiğini biliyordu fakat İksir bunlardan biri olduğunda çıldırıyordu. Hermione Granger ortadan kaybolmuştu, muhtemelen Pansy Parkinson ile birlikteydi. Ron ise nerede, ne yapıyordu kimse bilmiyordu. 

Harry tekrar bıkmış bir halde ofladı. Yazın kestirdiği kısa saçlarından ellerini geçirdi ve küçük tutamları çekiştirdi. SBS'ler ilk başta hiç korkutmuyorlardı fakat her gün Dolores Umbridge ve tatlı mı tatlı sözleri onu strese sokmaya yetmişti. Bir yandan en sevdiği ders olan Karanlık Sanatlara Karşı Savunma artık en sevdiği ders olmaktan çıkmıştı. Asla öğrenmeleri gereken şeyleri öğrenmiyorlardı. Harry her şeyi sorgulama evresine girerken Draco Malfoy kütüphaneye giriş yaptı. Sarışın çocuğun saçları ilk kez düzgün değillerdi. Sağa sola uçuşmuş saçları kızarmış burnunun üzerine düşüyordu. Nefes nefese kaldığı belliydi, dik durarak nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Üzerinde bembeyaz teninin ikinci bir ten gibi saran siyah bir kazakla aynı renk pantolon vardı. Gri, parlak gözleri net bir şekilde birini arıyordu. İşte oradaydı. Harry Potter, rafların arasına saklanmış bir şekilde oradaydı. Üzerinde, sıcakladığı ya da sinirlendiği için bilinmez fırlattığı Gryffindor cüppesi yoktu. Draco, kendinden emin adımlarla iki tarafı kitaplarla dolu Harry Potter'ın yanına yürüdü. Kuzgun karası saçlı çocuğun ona bakmasına izin vermeden, dudaklarını Harry Potter'ın dudaklarına bastırdı. Gryffindorlu çocuk elinden kalın, eski iksir kitabını düşürdü. Gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Ne olduğunu anlayamadan sarışın çocuk ondan ayrıldı. Hızlı hızlı nefes alıp verirken sordu.

'Bu ne içindi?'

Draco ise sadece sırıttı ve omuz silkti. İçinden gelmişti Harry'e göre. Sabahtan beri gözlüklü çocuğu arıyordu her yerde. Aralarındaki boşluğu kapattı ve ellerini ondan kısa çocuğun omuzlarına çıkardı. İkisi de konuşmadı, birkaç dakika boyunca öyle dikildiler. Yavaşça birbirlerinden ayrıldıklarında her şey olması gereken şekildeymiş gibi davranmaya devam ettiler. Her zaman yaptıkları gibi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Ron Weasley acıkmıştı. Şu an bir şeyler yemek için her şeyi feda ederdi. Mutfağa gitmesi gerektiğini biliyordu fakat geçen seneki gibi Hermione Granger'a yakalanırsa genç kızın E.R.İ.T hakkında konuşacağını biliyordu. Bu yüzden üzerinde R harfi olan kazağını üzerine geçirdi ve yurt odasından çıktı. Etrafta kimse olmadığını görünce hızlıca mutfağa doğru koşturmaya başladı. Ron Weasley'nin yemek aşkı küçümsenemezdi.

Hızını alamayıp mutfağı açan tabloya doğru koşarken biriyle çarpıştı. Burnu beyaz kazaktan oluşan dağa çarptığı için acıyordu. Fakat aldığı koku tanıdıktı. Bu koku alt katmanlarında limonla karışık sandal ağacı kokusuydu. Ve çok belirgin bir kurabiye kokusu.

Ron Weasley içinden lanetler okudu. Kafasını hafifçe kaldırdı. İşte, aralarında mesafe bile olmayan kişi Lanet Zabini'ydi! Sinirle yanakları kızardı ve bu esmer çocuğu gülümsetti. Blaise Zabini bir çikolatalı kurabiye aşığıydı ve mutfakta çalışan ev cinleri her zaman ona yeni pişmiş kurabiyelerden ayırırdı. Yine klasik bir rutin gibi kurabiyeleri alıp odasına gidecekti. Fakat karşısında sinirden kızarmış, mavi gözleri kısılmış kusursuz biri dururken odasına gidemiyordu. Çilleri her tarafına dağılmış çocuğun kazağını işaret ederek konuştu. 'Güzel kazakmış.'Hogwarts duvarları içerisinde Molly Weasley'nin  kazaklarını bilmeyen yoktu. Ron ise öfkeyle konuşmaya başladı, kimse kazaklarıyla dalga geçemezdi. 'Merlin Aşkına sus Lanet Zabini. Git dalga geçecek başkalarını bul.' Omzunu çarparak gidecekken iki kol tarafından hapsedildi. Zayıf bedeni kendisinden daha güçlü olduğunu belli eden kollar tarafından arkasındaki bedene yapıştırılmıştı. Ron tekrar kızarmaya başladı ama bu sinirden değildi. Arkasındaki bedenin nefesi tenini bir tüy gibi okşarken titrek bir nefes aldı. 'Bana neden bu kadar öfkelisin bilmiyorum Weasley ama öfken sahici değil, üzgünüm. Ve ciddiydim. Kazakların gerçekten sana yakışıyor.' Slytherinli çocuk bunları dedikten sonra keyifle odasının yolunu tuttu. Ron ise iştahı kapanmış bir şekilde neler döndüğünü anlamaya çalıştı.


Bu bölümden sonra aklımdaki tek soru şey oldu; Zabini kurabiyeleri nereye soktu... 

müthiş fanart serisi

dikkatli bakarsanız Draco'nun göğsündeki Harry yazısını görüyorsunuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

dikkatli bakarsanız Draco'nun göğsündeki Harry yazısını görüyorsunuz... Ağlayacağım çok güzel

ÇOK GÜZELSİNİZ FEELSTAN BAYILDIM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ÇOK GÜZELSİNİZ FEELSTAN BAYILDIM

                                            Görüşmek üzere olmayan mükemmel okuyucum!

chef-d'oeuvre• drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin