6.Bölüm

9.2K 248 7
                                    

Ağlayarak uyuyakalmıştım. Yatakta bir titreşim hissedince gözlerimi açtım.
Telefonum çalıyordu ama resmen yatakla boğuşuyordum ben.
Sonunda telefonu bulmuştum ama açana kadar kapanmıştı. Arayan abimdi.
Saate baktığımda 17.30'tu.

Ömer'e söz vermiştim. Neden uyudum ki?! Onunla konuşacağım Ömer için.
Ama önce abimle konuşmam lazım.
Hemen Abimm yazısının üstüne basıp yana kaydırdım.

Çaldı..

Çaldı..

"Alo" abimin telaşlı sesi göğsümün daralmasına, nefes alamama neden oldu.

"Abi?"dedim korku dolu sesimle.

"Hüma abim geliyor. Havaalanında annemlere sürpriz yapacakmış o yüzden haber vermemiş"

Sürpriz yapacağı tuttu! O ne anlar sürprizden? Hem sevmez o sürprizleri. Kızgınım, kırgınım ona hemde çok. Bir insan iki yıl kardeşini hiç arayıp sormaz mı?
Ben mi?
Ben aramam ilk o arayıp gönlümü alması gerekiyordu.

"Hüma?" Diyen abimle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Abi ben onunla görüşmek istemiyorum" dedim solgun sesimle.

"Kızım deli misin sen? Evlendiğini duyarsa hele birde kuma üstüne geldiğini duyarsa herkesi kurşuna dizer"

"Hiçte yapamaz hı! Beni önemsemiyor o"

"Abicim çocukluğu bırakta konağa gel" dedi uyarı tonunda.

"Çocukluk felan değil abi. O beni önemseyen bir insan olsaydı iki yıl boyunca bir kere kardeşim öldü mü yaşıyor mu? Diye sorardı. Şanlıurfa dışındaydım ben, bir kere insan merak etmez mi? Ben ona çok kırgınım abi, görsün evlendiğimi umrumda değil. Senin düğünün olduğunu biliyordu işleri kardeşinin mutlu gününe gelmekten daha önemli değil mi?"

"Ya bir sus kızım! Bir sebebi var elbet değil mi?"

"Ya ne sebebi ya görüşürüz abi kalbini kırmak istemiyorum" diyip tam telefonu kapatacaktım ki "abim evlendi" dedi bir çırpıda.

Dur bir dakika ne dedi? Yanlış mı duydum.
Tamam doğru duymuş olayım ama neden bize haber vermedi?

"Evlenmiş? Bizi bir hiç sayarak haber vermeden evlenmiş? Hadi onu da geçtim karısı kardeşinden mi kıskanıyormuş abimi? Aramadığına göre. Karısıyla mı buraya geldi?"

Bir süre bekledi ve sıkıntılı bir nefes verdi.

"Kızım nefes al ya? Sen ne ara bu kadar konuşur oldun?"

"Yok ayların birikmişliği" dedim dolan gözlerimi kırpmıştırarak.

"Güçlü gözükmeye çalışıyorum ama kimse beni anlamıyor. Herkes beni emir kulu etme peşinde. Bir kere biri bana 'ya Hüma sen ne hissediyorsun? Senin fikrin ne? Ne derdin var? Kime kırıldın? Niye sesin kötü geliyor birşey mi oldu? Diyen yok abi. Gel Hüma, git Hüma, kısa giyemeyeceksin Hûma, sesini yükseltme Hüma, dışarı çıkmayacaksın Hüma, birileri ölür Hüma..."

Biran ben bile şaşırdım. Gerçekten duygularımı ben bile şimdiye kadar anlamamıştım. Bir insanı en çok tüketen şey belki de anlaşılamamaktır.

"Hüma... özür dilerim abim. Ben sana  iyi bir abi olamadım. Üstüne üstlük benim yüzümden evlenmek zorunda kaldın özür dilerim. Biliyorum... Biliyorum hiçbir şey değişmiyor özür dilemekle. Ama gelim seni alayım boşan İstanbul'a git diyorum yapmıyorsun inan elimden başka birşey gelmiyor Hüma Kuşum"

Peki ben senin gözlerim önünde can vermene dayanabilir miyim?

"Benim... senin gözlerin önünde.. can vermeme dayanabilir misin abi?"

Hûma Kuşu (Berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin