18.Bölüm

6.7K 197 81
                                    

Sağa dönecektim ama dönemediğimi farkettim.
Üstümdeki ağırlığı iyice hissedince gözlerimi yavaşça açtım.
Azer'in kafasına kollarımı sarmıştım. kafasını göğsüme koymuş, kollarını belime sarmış, bacakları ise benden uzun olduğu için boşluğa denk gelmişti.
Bu haline gülümsedim. Uyandırmak istemiyordum aylardır yanımda uyuduğunda bu kadar huzurlu uyumuyordu. O yüzden ellemedim. Saçlarının arasına küçük bir buse kondurdum.
Saçlarını kırmaya korkar şekilde yavaş yavaş okşadım.

Kafasını biran kaldırınca gözlerimi kapattım hemen.

"Saçımı okşarken, gözünü kapatman güzel ironi" dedi dalga geçerek. Kendime güzel güzel içimden bela okuyordum.

"Utandın mı sen?" Dedi tatlı bir tonlamayla. Gözümü açıp güzel yüzüne baktım.

"Çok eğleniyorsun değil mi?" Dedim rezilliğimin verdiği sinirle.

"Çooook" dedi uzatarak gözlerini yüzümde gezdirirken hiç tanımadığım bakışları vardı gözlerinde. Sanki her bir noktamı ezberlemek istercesine bakıyordu, tıpkı benim ona uyurken baktığım gibi...

"Her gece böyle koynunda uyusam...
Sabahları güzel kokunla, saçlarımı okşarken, koynunda uyansam... daha ne isterim ben?"

Sözlerinin etkisiyle kalbim hızını alamamış, yerinden memnun değil gibi çarpıyordu.

Sela sesini duyunca saate bakmadığım için ne kadar uyuduğumuzu anlamıştık. Saat 11.30'tu. (Yanlış hatırlamıyorsam bu saatlerde okunuyor).

Burada normalde gün saat 7'de herkes için başlar çiftçi için ise 5'te başlardı.

"Hadi kalk abdestini felan al bugün cuma" dedim.

"Hadi bismillah" diyip üzerimden sonunda kalktı.

"Ben üzerini ayarlarım sen gir banyoya" diyince arkadan ellerini belime sarıp göbeğimin üstüne ellerini birleştirdi.

"Cuma namazından sonra seninle bir yere gitmek istiyorum. Hazırlanır mısın?" Dedi. Heyecanla kafamı onaylar anlamda salladım. Yanağıma uzun bir buse kondurup banyoya gitti.

                           ※※※

Azer çoktan gitmişti. Ezanda okumuştu birazdan gelecek ve ben hala elbise seçemedim.
Havanın soğukluğunu da hesaba katarak ve gideceğimiz yerin çok romantik olmadığını düşünerek.
Triko kazak ve etek giydim.
Altına normal spor ayakkabılarımı giyerdim.

Telefonum çalınca hemen koşarak komidinin üzerinden aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Telefonum çalınca hemen koşarak komidinin üzerinden aldım.

Azer yazısını görünce gülümseyerek liseli ergenler gibi telefonu açtım.
Bu ben değildim, ya da belki de içimdeki çocuk ruhlu Hüma budur.

"Hüma'm ben geldim aşağıdayım. Hazırsan-" heyecanla lafını bölüp
"Ben hazırım hemen iniyorum" dedim.
Nerdeyse zil takıp oynayacaktım.

Hûma Kuşu (Berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin