10.Bölüm

8.7K 229 58
                                    

Yavaş yavaş büyüyoruz...
Herkese teşekkürler!
İyiki varsınız...
Bölümler gecikebilir, yani gecikebilir derken hani iki günde bir atıyordum şimdi üç günde bir felan atarım. Çünkü diğer kitabıma da başladım.
Anlayışınız için şimdiden teşekküler...

İyi okumalar!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sarıldığım şeye daha sıkı sarıldım ve sağ bacağımı kontrolsüz şekilde sertçe üstüne attım.
İnleme sesi duyunca uyku mahmurluğundan çıktım.
Lütfen Azer olmasın, lütfen, lütfen...

"Aç gözlerini!" Dedi sert sesiyle.
Allah beni kahretmesin!

Gözlerimi açtım "senin bu yatakta ne işin var ha?!" Dedim zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışarak.

"Artık bu odada kalacağıma göre başka nerede uyuyabilirim? Canıma kastın varsa söyle yani bileyim. Sıkıp sıkıp pestilimi çıkardın üstüne üstlük tekmeyi müsait yerime geçirdin!"

Ayağım ve kollarımla onu yataktan iterken üzerimdeki yorganı da çekiyordu.
İnadına yorganı bırakmıyorum.
Ama eğer bırakmazsam beraber yeri boylayacağız.

"Kızım manyak mısın lan? Dursana yerinde. Bak düşeceğim Hüma"

Gülerek daha çok ittim "napim?" Diyip tamamen ittim. Yataktan takla atarak düştü.
Uzun bir süre ses gelmeyince yatağın ucuna doğru gidip aşağı baktığım an omuzlarımdan aşağıya çekti.

"Hih" dedim korkarak. Sanki düşsem ne olacak?
Kucağına düştüğüm an atik bir şekilde ikimize yan takla arttırıp altına aldı.

"Şimdiiii karıcığım canın yaramazlık istiyorsa çekinmeden söyleyebilirsin. Ama öcümü alacağım" dedi ve gıdıklamaya başladı.
Olay şokundan çıkar çıkmaz bacaklarımı karnıma çekmeye çalıştım ama Azer karnımın üzerine oturmuştu.

"Ya salak kalksana deli misin?" Dediğimde daha çok gıdıklamaya başlamıştı.
Allah'tan boynumla uğraşmıyordu.
Boynuma biri dokunduğunda resmen kriz tutuyordu beni.

"Demek boynundan huylanıyorsun karıcığım" dediğinde şok olmuş gözlerle ona bakıp kafamı onaylamaz şekilde salladım.
Bu halime çarpık bir şekilde gülüp sinsi sinsi boynuma doğru yaklaştı.

Burnunu boynuma sürdüğünde artık kahkahalarımı tutamıyordum.
Hayvan gibi gülüyordum.
Burnunu karıncalanma gibi boynuma hafif hafif değdirdiğinden daha çok huylanıyordum.

"Ya k_ Hahahahah kalk ü_üstümden Allahın belası" zor tamamladığım cümleden sonra burnu boynumda durdu.

Nefes almaya çalıştım. Sıcak dudaklarını boynumda hissettiğimde şokla "N'apıyorsun kalk üstümden" diyip omzuna vurdum.

Burnunu boynuma sürterek yukarı çıkardığına boynumu eğdim. Burnu boynumun arasında kaldığında hırladı "burnumu bırak!" Dedi dişlerinin arasından.

"Kalk üstümden pislik herif!" Dedim bende aynı sertlikte.

Kapı pat diye açılınca oraya döndüm.
Üstümdeki hayvan istifini bozmadı.
E nasıl bozsun adam burnunu kıstırmışım! Hemen boynumu çekip onu üzerimden ittim.

Hayır yani kapı çalmak denen şey var.
Karşımda Fazilet Hanımı şok olmuş bir şekilde bize bakıyordu.

"Azer! Dün karının yanında yatmamışsın! Biliysen çarşaf isteyeceyiğ" dediğinde Azer kaşlarını olabilirmiş gibi daha da çattı.

"Hüma'yla evlendiğimde öyle birşey istemediğinize göre şimdide istemeyin! Ben karımın yanındayım zaten" dedi.

"Bu gece Larin'nin yatağına gireceksin! Babanla karşı karşıya gelmeyesin!" Azer sinirli bir soluk verip "ana bundan sonra odamıza geldiğinizde de kapıyı çalıpta girin! Sonuçta daha 4-5 aylık evliyiz" bu adam ne zaman bu kadar arsız olmuştu.
Görende n'apıyoruz sanır ha.

Hûma Kuşu (Berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin