8.Bölüm

8.6K 244 34
                                    

Bölüme teşekkürle başlamak istiyorum;
NeDertlerVar,
zhr2906,
AyeKeskin687,
0BeyazGecem0,
morfinliviski___
ibay86 okuyucularıma bölüm ithaf edilir.

Adını bilemediğim ama yine de kitabımı keyifle okuyan herkese ithaf ediyorum aslında.

Hepinize teşekkürler Hüma Kuşu kitabımda yanımda olduğunuz için.
Ama en çok @NeDertlerVar arkadaşıma çok teşekkür ederim tüm kitaplarımda yanımda olduğu için.
Seviliyorsunuz bacılarım Ahbzgdnsksks.
Sadece keyif aldığım için yazıyorum yazar olma gibi bir çabam veya hayalim yok. O yüzden amatörce yazdığım için kusura bakmayın:)

●###############################

Açık konağın kapısından bir kişi daha girdi. Tek o eksikti zaten.

Larin..

Etrafa şaşkın şaşkın bakıp duruyordu. Daha sonra Fazilet Hanım'ın yanına geçti.

"Noluyor ana burada" dedi Larin.
Hemen de anası olmuş maşallah!

"Birşey yok guzum terbiye bilmeyenler evi bastı o kadar" benim abilerime mi dedi o?

"Fazilet Hanım ağzınızı toplayın" dedi Merih abim. Azer atlayıp "sen sus lan!" Dedi.

"Ne yaparsın? Vurur musun? Lan ben sana ne dedim. Vur beni ama bacımı alma demedim mi? Şimdi beni ölümle mi korkutuyorsun sen?" Dedi az önceki şebek abim yerine tamamen sinirli bir Merih abim gelmişti.

"Öldüreceğim mi dedim gevşek? Süründüreceğim seni, gardaşına yalan söylemek ne demek sana ödeteceğim" dediğinde şok olmuştum. Ne yani şimdi Azer abimle barışıyor mu?

Merih abim anlamaz gözlerle baktı Azer'e.
Azer elindeki silahıyla abime yaklaşıp dibine kadar girdi.
"Senin baba olduğunu da mı görecektim lan piç" dedi gülerek ve Merih abime sarıldı. Merih abim şoktan çıkar çıkmaz sarıldı "gardaşım" dedi uzatarak.

Cidden barıştılar mı şimdi?

Şok olmuş gözlerle abimleri izleyen Larin ve Fazilet Hanıma baktım. Behram Ağa ise sinirle oğluna bakıyordu.

"Senin namusuna leke süreni, göz dikeni affettin ele mi oğlum?" Dedi Fazilet Hanım.

Azer abimden ayrılıp ona döndü "ne etti de leke sürdü anlamadım? Kızı oratada mı bıraktı? Ya da evlenmeden hamile mi bıraktı ne yaptı ana? Lafınızı bilin konuşun!" Dedi sert sesiyle. Bu çıkışı beni şaşırttı daha düne kadar o da annesigil gibi düşünüyordu.

Meriç abim sadece Elvana bakıyordu bu beni bir şeylerden şüphelenmeye itiyordu.
Bir gariplik vardı aralarında ama ne?

Saat 18.00'du.
Abimleri zorda olsa göndermiştim.
Larin lafı durmadan gelinliğe, düğüne felan getirince daha fazla dayanamayıp sofradan kalktım ve odama çıktım.
Saat yedide ben, Azer, Merih abim ve Derya Ömer için Helini isteyecektik. Ne kadar dil döksemde Fazilet Hanım kabul etmemişti.
Bizde böyle bir karar aldık.

Çalışma masama oturdum ve performans ödevlerini dağıtmaya başladım.
Okulu boşlamak istemiyordum hiç.
Kapı iki kere tıklatıldığında kafamı kaldırmadan hala performansları dağıtmaya devam ederken "gel" dedim.

Kapının açılıp kapanma sesi geldi ama dönmedim birkaç dakika ses gelmeyince arkama döndüm.
Azer beni izliyordu. Sonra toparlandı "şey... Hüma hergün aç kalıyorsun sen gel birşeyler ye hadi" dedi.

Hûma Kuşu (Berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin