Öncelikle birşey sormak istiyorum. Benim bunlardan farklı bir kitabım var taslakta onun erkek karakterini seçemedim. Aslında taslakta olan hiçbir kitabımın erkek karakterini seçemedim. Elvan ve Meriç'in ki hariç. Üç tane erkek koyacağım kitaplarıma göre seçer misiniz rica etsem? Bölüm sonunda bunu yapmamız daha mantıklı olur o yüzden bölüm sonuna koyacağım.😘
30.Bölüm
Babamların konağına gelmiştik. Tabi Azer de gelmişti ama artık geç olduğu için beni kandırma planı devreye girmişti.
"Güzelim sen burada kal bugün istersen?" Dedi.
Güzelim..
Bir zamanlar elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemediğim, kalbimin hızlı atmasına yol açan sözler şimdi içimi kavuruyordu.
Beni bir fırtınanın ortasına atıyordu. Inadına inadına gözlerinin içine bakıyordum belki utanırda kafasını eğer diye.
Ama hayır resmen gözlerinin içi gülerek bakıyordu. Tabi planları vardı onun başka bir kadınla, bizim evimizde. Tabi biz diye birşey ortada kalmadı."Olur" dedim gülümsemeye çalışarak. Bana bir adım attı anlımdan öpecekken geri çekildim. "Şimdi babam falan görür ayıp olur" dedim. Kafasını onaylar anlamda sallayıp çıktı. Başka zaman olsa öpmeden asla bırakmazdı.
Ben hemen çıkacakken Baran'ı gördüm."nereye gece kuşu?" Dedi gülerek. Kolundan çekiştirerek "kıllı sana işim düştü" dedim bir yandan kapıya doğru çekerken.
Kıllı diyordum ona çocukluğumdan beri ama artık alınır diye pek kullanmıyordum.
Çünkü kendisi tam bir kıllı ayıydı.
Zayıftı abimlere göre boyuda kısaydı. Tabi bana göre baya uzun, kısa olunca... Ama neredeyse tüm sülalemin en yakışıklısıydı Baran bu bir gerçek."Noluyor kızım?" Diyince "Ya çabuk yürü biraz be!" Dedim sinirle Azer arabayı çalıştırmış gidiyordu. Belki eve gitmezdi başka bir planları vardır o yüzden kesinlikle hızlı olmalıydım.
"Tamam tamam" dedi ve sonunda arabasına binebildik. "Ee rotamız nere?" Dedi. Ona bakarak "Azeri takip et" dedim. Anlamaz şekilde kafasını salladı.
"Ne diyorsam onu yap Baran" dedim.
Kafasını onaylar anlamda sallayıp arabayı çalıştırdı ve hızla haraket ettirdi.💫
Azer çoktan eve girmişti bile.
Onları nasıl bir pozisyonda yakalayacağımı bilmiyordum ama tek bildiğim güçlü olmalıydım. Onlara aciz aldatılmış bir kadın gibi gözükmeyecektim. Aldatılmış ama daha da güçlenmiş bir kadın olmalıydım.
Korkarak bahçenin kapısına kartı okuttum ve yavaşça açılmasını sağladım.Evin kapısına vardığımda arkamdaki Baran'a baktım. Orada beklemesini söylemiştim.
Yavaşça anahtarı yerine takıp ses çıkarmamasına özen göstererek açarken nefesimi tutmuştum.Yavaşça açtım ama bakamıyordum ki...
Yavaşça içeri adım attım. Ama karanlıktı. Hiçbir lamba yanmazken seste yoktu. Ama eve girdiğine de emindim.
Korkudan geri kaçacağımı hissettim. Yoksa uyuyor muydu? Yavaşça yatak odasına adımladım. Kapı kapalıydı ama alt tarafından turuncu ışık gözüküyordu."çok güzelsin" diyen Azerle sabrım kalmamıştı artık. Nasıl yapardı ya nasıl?
Kapıyı sertçe açıp içeri girdiğimde gözlerim şokla büyüdü.Elindeki resimi öpüyordu. Ama tek o değildi yerdeki mumlar ve iplere mandallanmış fotoğraflarımız, ve büyük plazmadan geçen ergenlik dönemimdeki fotoğraflar Slayt şekilinde geçiyordu. Duvarda ise 7 şeklinde balon vardı.
"Hoşgeldin kadınım" dedi Azer gülümseyerek. Birşeyleri daha yeni kavrıyordum.
Kavrar kavramaz ise sert tokadımı Azerin yüzünde patlattım. Yüzü yan dönerken yine ona attığım tokadı sanki biri bana atmış gibi canım yanmıştı."Ya ben gün içinde ne kadar acı çektim senin haberin var mı? Sana olan güvenim yerle bir oldu! Aptal!" Dedim ağlayarak. Yine ve yine ona sığındım sımsıkı sarıldım. Hevesini kursağında bırakmak istemiyordum ama canım çok yanmıştı ne yapayım?
"Meleğim ağlama bak ağlarsan dayanamam... sadece gerçekçi olmasını istedim." Dedi beni sımsıkı sarmalarken.
Üzülmesini istemeyerek yanağımı okşayan göz yaşlarımı sildim. Sonra yüzüme bir gülümseme kondurdum ve geri çekildim."Oldu mu?" Dedim ona bakarken. Kafasını onaylar anlamda sallayıp anlımı uzun uzun öptü.
“Seni sevdim,
Seni birdenbire değil usul usul sevdim.
‘Uyandım bir sabah’ gibi değil,
Öyle değil nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara…
Seni sevdim…
Artık tek mümkünüm sensin…” (Gülten Akın).
Tam yedi sene önce bugün rüyalarımı süsledin. Gecem, gündüzüm, sabahım sen oldun.
Hergün seni iki dakika görebilmek için sabah erkenden kalkıp okul için evden çıkmanı beklerdim. Sonra okula kadar seni takip ederdim. Öyle güzel gözlerin vardı ki, kaybolmamak elde değildi. Bende öyle oldum zaten, gözlerinde kayboldum.
Sonra o gözlerde bana olan kinini gördüm. Güzel gözlerin bana kinle bakıyordu. Sonra o kin yerini sevgiye bıraktı. Ben kendimi sende kaybettim, sende buldum. O güzel gönlüne beni sığdırdığın için sana bir ömür minnettarım Meleğim" dedi.Ben ise beni usul usul bitirdiğini düşünmüştüm.
"Bazen kötü sandığımız şeyler mükemmeldir aslında. Ama kolay kolay farketmeyiz ve sen benim mükemmelimsin" dedim gözlerinin içine bakarak. Iç çekerek anlıma dudaklarını bastırdı.
"Hüma ben baba olmak istiyorum... yani istiyordum ta ki Derya'nın çektiği acıyı duyana kadar. Bunu sana bugün söylemek istemiştim ama Derya'nın öyle acı çektiğini görünce hemen vazgeçtim. Hem herşeyden çok istiyorum ikimizin bir eseri olsun, hemde hiç istemiyorum canının yanmasını." Dedi biran.
Ona şaşkın şaşkın baktım.
Şuan bile hamile olabilirdim ama ben o acıyı çekmeye razıydım.
Düşünemeyeceğim kadar güzel bir baba olurdu eminim ki."Azer ben... istiyorum. Yani bir bebeğimiz ikimizin parçası olan bir bebeği istiyorum. Hem birşeyler kolay elde edilmiyor. Bugün olmazsa yarın illaki olacak değil mi?" Dedim sakallarını okşayarak.
Anlımı uzun uzun öptü. "Emin misin güzelim" diyince "birdaha bana güzelim deme" dedim sinirle.
Gülerek "doğru benim güzelim Baran'dı. Bu aralar biraz yasak aşk yaşıyoruz da" dedi. Kendi söylediğine kendi kahkaha atarken ben ona şaşkın şaşkın baktım."Baran mı?" dedim. Kafasını gülerek onayladı.
"Yaktım çıranı kıllı!" Dedim bağırarak. Bana oyun oynar ha? Bide bilememezlikten falan gelmeler...
Azer gülerek üzerime eğilip kalçalarımdan tutarak kucağına aldığında sinirli olsam da bacaklarımı beline, kollarımı boyununa doladım. Dudaklarıma yapışmasıyla affallasam da çok geçmeden öpüşüne karşılık verdim.
Baran Yavuz(sayın kıllı beyimiz)
Aha bu kadardı hayde geceniz hayra gala😅
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hûma Kuşu (Berdel)
De TodoAslında berdel yüzünden evlendiği kocasıyla hiç birlikte olmamış, ama kayınvalidesi ve kayınpederi kısır denip üzerine kuma getirilmiş öğretmen Hüma'nın hikayesi.