SESSİZ ÇIĞLIĞIM (TAMAMLANDI❣️❣️)

"""CANER"""

Huhu 3. Özel bölüm ile karşınızdayım:)

Nasılsınız:)

Nasıl gidiyor kuzular:)

Dilerim bölümler hoşunuza gidiyordu:)

Umut dolu okumalar:)

****************************************

Elimde ki ekmeği yiyip annemin uyanmasını bekliyordum. Babam ile yine kavga etmiştiler ama bu defa annem uyumayı seçmişti. Elimde ki kuru ekmek birkaç lokma sonra biterken karanlık evde bedeninin sarıldığı siyah çarşafın altına girdim.

Babam neden onu bu şekilde sarmıştı, neden her yer kan kokuyordu hiçbir bilgim yoktu. Sadece annemin artık yorulduğunu duymuştum. Burnumu soğuk olan bedenine sürtüp papatya kokusunu almaya çalıştığımda burnuma sadece kan kokusu geliyordu.

Karnının hemen arkasından sızan kanın ıslaklığı üzerimde ki tişörte bulaşırken annemin göğsüne kafamı yaslayıp 'Kalk anne çok üşüyorum' dedim. Etraf o kadar karanlıktı ki korkudan tuvalete gidemediğim için altıma da işemiştim. Annem kalktığında çok kızacaktı fakat yapacak bir şeyim yoktu.

'Anne çok karanlık korkuyorum' diye söyleyip bedenine sarıldım. Buz gibi bedeni hala hareketsiz yatarken gece gündüzü kucakladı. Gündüz geceye kavuşurken açlıktan karnımdan sesler geliyordu fakat kilitli olan pencereler ve kapıdan çıkamıyordum.

Elim karnıma giderken artık açlıktan siyah lekeler görmeye başlamıştım. Annemin buz gibi teni git gide siyaha karışırken 'Anne dayanamıyorum çok açım. Lütfen kalk. Canım en çok senin yaptığın ekmeği istiyor' diye söyledim. Ellerim yine bedenini dürttü ama annem uyanmamakta direndiği için ben de uyumayı seçtim. Annem neden uyanmıyordu ki...

***

Sıcacıktı bedenim, üzerimde gezinen ıslak bezi hissedebiliyordum. Kirpiklerim birbirine yapışmış gözlerim açılmazken 'Uyanıyor' bir kadın sesi kulaklarıma ulaştı. Annemin sesine benzemiyordu bu ses.

'Çok şükür' diyen bir çocuk mu genç mi sesinden yaşını anlamadığım biri vardı.

'Bak uyanıyor git yat Ali'

'Yok baba gözünü açtığında gideceğim' zorda olsa gözlerimi aralayıp bana bakan insanlara baktım. Biraz önce sesini duyduğum çocuğun gözleri masmavi tebessümle bana bakarken,

'Uyandın kardeşim çok korktuk' dedi. Bakışlarım krem odada gezinirken,

'Annem nerede' diye sordum. Yaşı büyük olan amca ve elimi tutan abla başlarını önüne eğip odadan çıkmalarıyla mavi gözlü çocuk yanıma geldi. İçimde adını bilmediğim bir his vardı. Babam annemi her vurduğunda bu his içime çökerdi. Yine aynısı oluyordu.

'Şey' ellerini ellerinin arasına alıp tırnakları ile oynarken,

'Annen uzun bir geziye çıktı'

'Bensiz mi' diye sordum. Gözlerini gözlerime dikmesiyle dolan mavileriyle,

'Benim annemde bensiz geziye çıktı' dedi.

'Neden bizi götürmediler'

'Bilmiyorum' dedi.

Aslında o an anlamamıştım olanı. Daha sonra her şey anlaşılırken iliklerime kadar nefretle dolduğumu hissetmeye başlamıştım. Benim annem uzun bir geziye babam yüzünden çıkmıştı. Bembeyaz teni, sarı saçları, ela gözleri bir kara çarşafa sarılmıştı. Mezar diye gösterdikleri toprak birikintisine bedenimi bırakırken tek verdiğim söz;