Umudun rengi güzel insanlar :)
Bu satırları bütün okuyucularıma ithaf ediyorum. Sayenizde nefes alıyor ve mutlu oluyorum.
Devam ediyorsan kurguya, sevdiğin içindir.
Şimdi bu satırları okuduktan sonra voteye basıp beni mutlu ediyorsun.
Parmak uçlarınıza sevgi konsun :)
............................................
'İyi ol'
İyi ol diye fısıldıyordu. Günler önce fısıldanan iki kelime dudaklarından dökülürken şaşkın bir şekilde gözlerine bakıyordum. Soğuk bir ürpertinin esir aldığı bedenim gerçekliği kulağıma üflerken, geldiğim hali az çok tahmin edebiliyordum.
'Ne oldu' tıpkı benim gibi durdurduğu adımlarla bana boş bir şekilde bakarken
'Sen o sun' anlamadığını çattığı kaşları belli ediyordu fakat ben anlamam gerekeni çoktan anlamıştım. O hastane odasında her gece yanıma gelen adam gibi kurduğu iki kelimenin altında omuzlarım bükülmüşken, yaşadığım yıkımların etkisiyle artık ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım. Neden her kes yalancı, neden her kes riyakar, neden...
'Kim' diye sorduğun da yakınında olan bedenimi bir adım geriye çektikten sonra, kokusuna aşina ciğerlerime doldurduğum solukla bedenimi etkisinden kurtardığımda, kafasını yana eğip
'Ne oluyor' diye sordu. Gözlerine bakıyordum tek bir değişim, tek bir iz. İstediği duygularını gözlerime sokan o değilmiş gibi mavilerine kat kat duvarlar örmeye başladı. Her duvarda gerçekliğe bir adım uzaklaşırken bir adım daha gerileyip
'Ha-hastane' dilimden dökülen tek kelimeyle gözlerine tekrar baktım. Bir duygu değişimi arayan gözlerimin önünde sadece kalın siyah bir duvar vardı. Tek bir tepki vermeyen gözleriyle neye inanacağımı bilmiyordum. Sesinin tınısı, iki kelimenin ağırlığı bu kadar tesadüf olamaz diyen içimde ki mantıklı yanım.
Ben bunlarla cebelleşirken o açtığım mesafeyi tek adımda kapatıp koluma sarıldığında gücünün kullanmaktan çekinmeden
'Ne diyorsun Ayda' diye tıslayıp daha da bedenimi yakınına çekti. Yakınlığından değil acı gerçeklerden hırpalanan yüreğimle kolumda ki baskısından kurtulmak adını kolumu çekmeye çalışıp
'Bırak sen o sun' bir soru değil. Açık açık bir uyanıştı. Ne dediğimi anlamıyor olabilirdi fakat ben ne dediğimin gayette farkındaydım. Karşımda ki adam hep şeytan diye nitelendirmiştim fakat şimdi görüyordum ki bir şeytandan daha üstündü. Gözlerimi hep bıkmadan olmayacak yarınlara açmam da benim arsız umudumdandı. Her umudun ertesi oysa ki daha derin bir yıkımdı. Artık o kadar yıkılmış ve tükenmiştim ki, Nasıl toparlanacağımı bile bilmiyordum.
'Ne saçmaladığını anlamıyorum' aslında anladığını neden hissedebiliyordum. Gözlerinin en derinine ulaşmak amacıyla kolumu çekmeye çalışırken
'Hep geldin, bir hafta. Sen' kurduğum cümle ile bakışlarımı hiç çekmeden bakmaya devam ediyordum. Kaşlarını çatmış anlamaya çalışır gibi bir hali vardı.
'Ayda ne saçmalıyorsun' sonunda kolunun baskısından kurtulduğum gibi sırtım duvara çarpana kadar geriledim. Dakikalar önce yaşadığım yıkımın izleri hala yüreğimdeyken adım atmak zorlaşmıştı fakat yılmadan ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIĞIM (TAMAMLANDI❣️❣️)
ChickLit'Y-yapma' diye ellerinden kurtulmaya çalışırken, saçlarımdan tutulduğum gibi sırt üstü yere düştüm. Yere çarpan sırtımın acısından çok kadınlığım da ki sızı acıtıyordu canımı 'Paranı peşin verdim ulan' diyerek zemine bacaklarımı sabitledi. 'D-dur y...