"23"

22.2K 1.1K 854
                                    

Umudumun rengi bugün mavi :)

Güzel bir sabah, yaralı bir kuş, bitkin bir kadın, yorgun geçen yıllar...

Bu değerli her kelime benden siz değerli okuyucularıma gelsin

Voteye değen parmak uçlarınıza aşklar, sevgiler çokça da huzur konsun

Umut ile kalın :)

..................................

Gözlerimi araladığım odada büyük bir karanlık ev sahipliği ediyordu bedenime. Etrafımda gezindirdiğim gözlerim sonuçsuz kalırken ağır hareketler yataktan çıktım. Yorgundu bedenim, içim bom boş gibi geliyordu. Kocaman yatakta kaybolan bedenim sanki hiç dinlenmemişti. Sükut esir almış gibiydi ruhumu.

Nerede olduğumu ve saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Ağır haraketlerle sonunda çıktığım yatakta ayağı kalktığımda sendelesem de düşmeden ayakta durabilmiştim. Görüşüm netleşirken gördüğüm kapıya doğru ilerleyip parmak uçlarımı ışık düğmesini bulmak için duvara sürtüyordum. Sonunda bulduğum düğmeye basmamla zifiri karanlık aydınlandı.

Kırpıştırdığım gözlerim sonunda netleşince etrafıma bakmaya başladım. Büyük bir yatağın olduğu siyahlara kaplı odada Baybars'a ait her hangi bir şey yoktu. Beni bırakıp gittiği umup kıvırdığım dudaklarımla kendimde dalga geçme seviyesine atlamıştım.

Elimde değildi bu hareketlerim, bir gün içinde bir insan kaç defa öldürüldüğünün canlı örneğiydim.

Daha fazla oyalanmadan odadan çıktığımda oda gibi her yer karanlıktı. Daha dikkatli baktığım da cılız bir ışığın yansımasını fark ettim. Hafif bir ışık hüzmesinin geldiği alana doğru ilerlerken Baybars bakış açıma girdi. Çıplak gövdesiyle pencere önünde durmuş elinde ki silahı sıkı sıkıya tutuyordu. Pencereden kesişen bakışlarımı boş boş bir birine kenetlenmişken sırt kaslarının gerilmesiyle sırtında ki kurşun izi hafif aydınlığın yansımasıyla parlıyordu. Orada neye baktığını bilmediğim için 'Baybars' diye seslendim. Biri mi vardı acaba orada. O kadar odaklanmış, olduğu alandan soyutlamıştı ki beni duymamıştım Bile. Tekrar

'Baybars' diye seslenmemle kesişen bakışlarımızla varlığımı fark edip, bedenini bana doğru çevirdi. Bir kaç saniye süren sessizlikle

'Neden uyandın' diyerek bana doğru hareketlenmesiyle üzerinde her hangi bir kıyafet olmadığı için sargı bezinin kapatması gereken dikişleri açık bir şekilde duruyordu. Anlamsız birkaç saniye sonra

'Bilmiyorum' tuhaf bir his sarmıştı bedenimi. Ondan dolayı uyanmıştım aslında. Fakat asıl tuhaf gelen Baybars'ın hal ve hareketleriydi. Anlamıyordum onu, tekrar duvarlarını örmüş hissettiklerini gizlemeye başlamıştı.

'yorgun musun' sorulan sorunun saçmalığıyla kaşlarımı çatıp 'Neden' diye sordum.

'Sana sormak istediğim bir şey var ' meraklı bakışlarımın arka sahnesinde korkudan titreyen bedenimle

'ne' diye fısıldadım. Ellerinin arasında tuttuğu silah ile bana doğru gelmesiyle refleks olarak bir adım geriledim. Yaptığım hareket sonucu bakışlarını bana çevirip adımlarını durdurmasıyla

'Neden korktun' diye sordu. Olduğu yerde hareket etmeden anlamaya çalışırken

'Silah' Ne kadar saçma bir nesneydi oysa ki. Zamanında şahit olmadığım silahla artık fazlasıyla muhatap oluyordum. Hatta bir ara kendimi öldürmeye bile kalkmış fakat kullanmayı bilmediğim için büyük bir rezillikle sonuçlanmıştı. O kadar şey yaşayıp da bir silahtan korkmak ne ironiydi.

SESSİZ ÇIĞLIĞIM (TAMAMLANDI❣️❣️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin