Tuhaf çok tuhaf bir duygu içindeyim...
Son satırları yazıyorum. Son iki özel bölümden sonra bitiyor serüvenimiz...
Neyse iyi okumalar:)
**************************************
Genelevde ki senetleri düzenlerken Alev tekrar ortalıkta gezinmeye başlamıştı. Birazdan abi geleceği için didindiğini biliyordum da yapacak bir şey yoktu. Vedat itini hem bizden uzak tutmak için hem de Duygu ya bulaşmaması için Alev'in elimizde olması lazımdı.
Bedenimi gerip telefona gelen mesaja baktım. Derdim azmış gibi birde Duygu başıma çıkmıştı. Bir insan onu istemeyen biri için neden bu kadar çabalardı ki.
Abiyi karşıma alamazdım bir kız için. Bana bu kadar sahip çıkmışken olmazdı. Tekrar gelen mesajla ekrana baktım. Açtığım mesajla şok olmuş bir şekilde ekrana bakıyordum. Evimin kapısının fotoğrafıydı. Daha sindiremeden üzerine aramasıyla,
-Kapıdayım-
-Ne i..- devamını getiremeden kapanan telefonla derin nefes aldım. Olmuyordu ciddi anlamda aklım almıyordu.
Sinirlerim gitgide bozulurken açılan kapıya kaydı bakışlarım. Günay abla elinde ki kahveyle içeri girip 'Ne tip tip bakıyorsun kahve getirdim bize' derin nefes alıp,
'Yok abla ne bakacağım. Gel içelim' deyip tekli koltuğa geçtim. Hemen karşımda ki yerine geçerken,
'Hayırdır sıkıntılısın'
'Boş ver abla önemli bir şey değil'
'Sen öyle diyorsan öyledir. İstediğin zaman bana anlatabilirsin'
'Eyvallah' deyip kahveleri yudumlarken durmadan üst üste gelen mesajlarla artık sınıra dayanmıştı. İçtiğim son yudumda yerimden doğrulup,
'Abla benim bir işim var Ali abi bir saate gelir'
'Tamam canım ben derim. Sen kendine dikkat et' anlamadığımı göstermek için ona bakarken 'Telefonda ki ısrarcı' deyip boş kahve fincanlarını alıp odadan çıktı. Sıçacağım şansıma ama ya. Elime aldığım silahı belime yerleştirirken telefonu sessize alıp arabanın anahtarını aldım. Adımlarım fazlasıyla hızlıyken Alev'in yine bir köşede erkekle konuştuğunu görmemle derin nefes aldım. Bu kadın arsızın önde gideniydi. Kasıklarının aşağısında biten elbisesinden görülen dikiş izlerini sergilemesi onun cesaretinden değil, aptallığındandı.
Daha fazla bunları düşünmeden genelevden çıktım. Kapıda duran Gökhan ve Cemal'e 'Abi gelirse migren tutup eve gittiğimi söylersiniz'
'Karı migreni mi' diye soran Cemal'e bakıp,
'Tipine sokayım' deyip omzuna yumruk atıp hazır bekleyen aracıma yerleştim. Başım ağırdan ağrıyor gözlerim artık net görmeyi de bırakmış durumdaydı. Resmen başıma bela almıştım. Ulan bir defa sadece evine bıraktığım için başıma gelmeyen kalmamıştı. Derin nefes alıp azrailime doğru arabayı sürdüm. Bina girişine baktığımda kimseyi görmememle gittiğini düşünmem aptallıktı. Evimin kapısının önünde durmuş bana bakıyordu.
Islak kirpikleri, kırmızı burnunun ucuna bakarken 'Bir daha benden gidemeyeceksin' dedi...
***
O kapıdan girdikten sonra dediğini başarmıştı. Kimse bilmeden, duymadan sadece birbirimizi yaşadık. Öyle bir şeydi ki ondan gitmek isteyen tek bir hücrem bile yoktu. 'Sence bu daha güzel değil mi' diye soran kıza bakıp,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIĞIM (TAMAMLANDI❣️❣️)
Chick-Lit'Y-yapma' diye ellerinden kurtulmaya çalışırken, saçlarımdan tutulduğum gibi sırt üstü yere düştüm. Yere çarpan sırtımın acısından çok kadınlığım da ki sızı acıtıyordu canımı 'Paranı peşin verdim ulan' diyerek zemine bacaklarımı sabitledi. 'D-dur y...