"2"

21.2K 620 44
                                    

Sinirli bakışlarımla çokça da şaşkın bakışlarımla Duygu ile birbirimize bakıyorduk. Bakışlarımı açılan cama yönelttiğimde yeşil gözlerin sahibi öyle bir bakmıştı ki. Aynı karşılığı fazlasıyla aldığını umduğum sinirli bakışlarımı ona yönelttim. Pes etmeyecektim, ne kadar bakarsa aynı şekilde bakacaktım. Yıl dönümümüzde kavga etmek istemediğim halde günümü berbat etmişti. Çekmediğimiz bakışlarımızın süresi ilerlerken pes edip camını kapatan o oldu. Hah aptal adam. Gözlerimi devirip Duygu'ya dönmem ile

'Ne oluyor' diye sordu. Ne olabilirdi ki yattığın adamlardan dolayı daha günün başında sevgilimle kavga ettik. Sinirlenmemek adına her ne kadar da derin nefes alsam boşunaydı. Halinden memnun olmayan ses tonumla

'Anıl kızıp indirdi' diyerek yanımızdan geçip giderken, kornaya basmayı da ihmal etmeyen pisliğe baktım. Ağır adımlarla yanıma gelen Duygu araca el sallayıp dibime kadar girdi. Pür dikkat giden arabayı izliyordum. Şayet bakışlarımla bir arabayı yakabilseydim şuan karşımdan geçen araç kül olmuştu.

Dibime girmiş arkadaşıma kaşlarımı çatarak baktım. Dikkatli bakışlarının hedefi olan dudaklarımı ısırmam ile acımasıyla küçük bir inleme firar etti

'iyi misin' diye sorup dudağıma dokunması ile , sinirden kızaran yanaklarım ve utangaç bakışlarımla hatırladığım anılar yüzünden

'evet' diye fısıltı gibi çıkan sesimle yanıtladım. Son defa daha derin nefes alarak kızgınlığın yerini büyük bir utangaçlık almıştı. Bakışları hala dudağımda olan arkadaşıma baktım. Normalde bu durumlara çok dikkat ederdik fakat bu sefer çok farklı bir şekilde hırpalamıştı dudaklarımı.

'Kızım dudağın yoksa' demesiyle hızlıca ağzını kapadığım ellerimle etrafıma göz gezdirdim. Duygu'nun heyecanlandığı anlarda yüksek çıkan ses tonu her zaman dikkatleri üzerimize çekmeye neden olduğu için ürkek bir şekilde etrafıma bakıyordum. Ayarlanamayan ses tonu resmen düşmanımdı.

'Anıl yaptı' diyerek onayladım onu. Zaten ilk gördüğü gibi anlamış olması lazımdı. Ellerimin altında kıvrılan dudaklar mutluluğumu paylaşıyordu. Mutluluğumu paylaşan arkadaşıma utangaç bakışlarla bakıyordum, bugün kesinlikle defalarca imalarda bulunacaktı. Bende gülüşüne karşılık verirken çalan telefon sesi ile birbirimizden ayrıldık. Çantasına elini atıp söylenmeye başlayan halini tebessümüm ile izliyordum. Son günümüzdü, artık daha sık görüşemeyecektik. Kısa bir süre Mersin'e gidip geldikten sonra Anıl'ın ısrarları üzerine şirketlerinde çalışmaya başlayacaktım.

'Şu lanete cevap verip senin hesabını göreceğim' diyen arkadaşıma başımla onay verip, dersimizin olduğu anfiye doğru ilerledik. O sırada telefonunu bulan Duygu da konuşmaya başlamıştı.

-E-efendim- Titreyen sesiyle bütün dikkatimi ona verdim. En nadir anlardan biriydi şuan. Duygu'nun sesinin titremesi. En son bu sesi duyduğumda yurt dışından gelen bir aramadan dolayı olmuştu.

-Ayda Baybars- demesi ile bakışlarımı ona çevirdim. Tereddüt çokça tedirgin olan bakışlarıyla bana bakıyordu. Adımın söylenmesi üzerine Duygu'ya yaklaşmamın üzerine

-tamam- diyerek telefonu kapattı. Çattığım kaşlarım ile bakarken bir cevap beklediğimi belirttim. Kime adımı söylediğini merak etmiştim açıkçası. dile dökmeme gerek duymadan direk istediğim cevabı vermişti.

'Abim, Ayda beni sabah bırakan' demesinin üzerine ilk defa varlığını duyduğum abisi için bakışlarımı hızlıca ona çevirdim. Dört yıldır arkadaştık fakat tek bir gün dahi adını varlığını duymamıştım, neden bana söylemedi ki. Oysa ben ona geçmişimi her şeyimi anlatmıştım. Bu tavrı açıkçası kırılmama neden olmuştu, bunu da sesime yansıtmaktan geri kalmamıştım.

SESSİZ ÇIĞLIĞIM (TAMAMLANDI❣️❣️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin