Bütün bedenimi baştan aşağı saran bir ürperti vardı, ellerimi bedenim de gezdirerek üşüyen bedenimi ısıtmaya çalıştım. . Tenimin her yerini yakan, her yerini acıtan bir şeydi bu. Sanki hareket ettikçe bedenimden bir parça koparıyordular. Canımın acısı o kadar fazlaydı ki zorlukla açmaya çalışıyordum gözlerimi. Aklıma dokuşan anılarımla cebelleşirken en son Anıl ile birlikte olduğumuz vardı aklımda. Yemek yemiştik kırmızı güller ile beni mutlu etmişti. Daha sonra Odaya geçtik her şey güzeldi, hayal ettiğimden de güzeldi. Fakat sonra olan kasıklarımda ki acı ile dayanamamış gözlerimi kapatmıştım. Göz kapaklarıma daha fazla baskı uygulayarak, sıkıca kapattım. Kesinlikle açtığımda Anıl'ın hayal kırıklığı dolu gözlerini görmek istediğimden emin değildim. Kesinlikle istemiyorumdum. O kadar hazırlanıp adamın aklını karıştırıp sonra yarıda bırakmıştım. Vicdan azabından yüreğim ağrıyordu. Sevdiğim, ömrüm, hayatım dilerim afedersin beni.
Derin nefes alarak zorlayarakta olsa yıkımın ev sahipliği ettiği kahve gözleri görmek için gözlerimi araladım. Gözlerimi açtığım da uyguladığım baskıdan hafif bulanık görüyordum. Bir kaç kez daha kırptıktan sonra zorda olsa etrafta gözlerimi gezdirdim. Etrafda gezdirdiğim gözlerimin tek gördüğü zifiri karanlıktı. Gördüğüm karanlık ile bedenim daha fazla ürpermeye başladı. Zorlukla doğrulduğum yerde tek kişi bir tane yatak ve yanında küçük bir dolap vardı. Burası neresiydi. Ne olmuştu ben baygınken. Boş odada hareket ederken,
'Anıl' diye seslenmem ile zorlukla kalktığım yatağın önünde duruyordum. O kadar karanlıktı ki önğmp göremiyorum. Derin nefes alarak zorlukla attığım adım ile kasıklarımda peyda olan sızıyla olduğum yerde durdum. Kasıklarımda ki acıdan dolayı canımı tamamiyle iki büklüm edecek kadar derin keskindi. Ellerimi ağır bir şekilde götürdüğüm de parmaklarıma bir ıslaklık bulaşmıştı. Derin nefeslerle, zorlukla ağır bir şekilde bilmediğim yabancısı olduğum odada ilerlemeye başladım. Bu durum git gide korkutmaya başlamıştı
'Anıl' diye tekrardan bağırdım. Neredeyim ben. Burası neresi. Korkudan dolan gözlerimle ağır bir şekilde ilerleyip ellerime öne doğru uzattım. Bir kaç adım sonra ellerimin buluştuğu soğuk duvar ile derin nefes alıp ellerimi gezdirmeye başladım. İllaki kapı veya ışık düğmesi bulabilirdim umuduyla. Ellerimi sürt sürte ilerlediğim duvarın soğukluğuyla iliklerime kadar titremeye başlamıştım. Kasıklarımdan dizlerime kadar akan ıslaklık endişemi daha da fazla artıyordu. Ayakta duracak gücüm yoktu. Dizlerim titriyordu açıdan, yalnızlıktan da korkuyordum. Ellerimi sürmeye devam ettiğim duvar da parmaklarımın değdiği çıkıntı ile sonun da diye fısıldayıp ışık düğmesi olarak düşündüğüm çıkıntıya bastım. Açtığım gibi gözlerime hücum eden aydınlık ile ellerimi gözlerimin önüne kapatıp ışığa alışmayı bekledim. Uzun zamandır karanlıkta kaldığım için dolan gözlerimden akan bir kaç damla ile derin nefes aldım.
Yavaş bir şekilde açtığım gözlerim ile oda da gözlerimi gezdirdim. Gördüğüm gibi sadece tek kişi bir yatak, borda duvar kağıdı ve küçük bir dolap vardı. Burası bizim ev değildi. Kesinlikle. Git gide artan endişem ile etrafta kapı aramaya başladım. Ani den dönmem ile hissettiğim acıyla kafamı duvara yaslayıp derin nefes aldım. Kasıklarım da ki acı dayanılacak gibi değildi. Neden canım bu kadar fazla acıyordu ki. Ağır bir şekilde bakışlarımı kasıklarıma indirdiğim de Anıl'ın en çok sevdiğim tişörtü üzerimdeydi. Burnumu yaklaştırıp karamel kokusunu ciğerlerime kadar çektim. Neredeydin adam.
Tekrar kendini hatırlatan kasıklarımda titreyen ellerimle tişörtüne dokundum. Hafif kaldırmam ile kasıklarımdan dizime kadar inen kan ile ellerimin titremesi arttı. Aklıma doluşan düşüncelerle ileriye gittiğimize ihtimal vermiyordum. Yapmıştık fakat acıdan çok kasılmıştım. Duygu 'nun söyledikleri aklıma dolmuştu. Kasarsan olmaz, canın acır. Rahat ol kuzu. Acı o kadar fazlaydı ki o an için gözlerimi kapattığım da bayılmış olmalıydım. O kadar kasılmıştım ki büyük ihtimalle yarıda kesmiş olmalıydı. E yarı da kesildiğinde göre neden bizim evde değildik. Peki burası neresiydi. Derin nefes alarak başımı kaldırıdığımda karşımda duran kapıya ilerlemeye başladım. Kapıya dikkatle baktığım da herhangi kapı kolu görememeştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIĞIM (TAMAMLANDI❣️❣️)
Chick-Lit'Y-yapma' diye ellerinden kurtulmaya çalışırken, saçlarımdan tutulduğum gibi sırt üstü yere düştüm. Yere çarpan sırtımın acısından çok kadınlığım da ki sızı acıtıyordu canımı 'Paranı peşin verdim ulan' diyerek zemine bacaklarımı sabitledi. 'D-dur y...