Evet evet yazar çıldırmış olmalı:)))
İki gün arayla yeni bölüm geldi:)
Kuzular diğer bölüm için asla ısrar etmeyin her zaman ki rutinimiz olan Cuma gelecek:)
Ah aşağıda benden alıntı var:))))
Neyse umut dolu okumalar:)
**************************************
Esma karşımda kucağında bir bebek hemen arkasında dört yana dağılan konfeti kağıtları. Rengarenk bir dünyanın kapısı açılmış gibiydi oysa ki evimin kapısını çalmıştım. Ne olduğu hakkında en ufak bilgim yokken 'Hoş geldin maviş ablam' diyen kız kucağında ki bebekle dikkatli bir şekilde bedenime sarılmasıyla aynı şekilde karşılık verdim.
'Oy maviş ablam çok korktuk nasıl geldik Ankara'dan bilmiyoruz' minnetle sarıldığım bedeni ne kadar özlediğimi oysa şimdi anlıyordum. Aylar oluyordu görmeyeli.
'Bende canım bende' deyip o süt gibi kokan bedenine daha sıkı sarıldım. Esma benim bu dünya da ki korumaya muhtaç olduğu kadar kendi ayakları üzerinde durmasını da bilen en güçlü küçük kadınlardandı. Sırtımda ki el bedenime destek olurken 'Canım bize de izin var mı' bakışlarım öfkeli tınısıyla konuşan Duygu kaydığında çattığı kaşlarıyla söylediği şeyle Esma kollarımın arasından çıkıp,
'Tabi Duygu abla' deyip kenara kaydı. Benim bakışlarım hala yeşillerin en güzel tonuna karışmış mükemmel güzelliğe odaklıyken,
'Hoş geldin evine canım' Duygu'nun kurduğu cümle tebessüm ettirirken sıkı sıkıya sardığı kolları yuvamda hissetmeme nedendi.
'Hoş buldum. Çok hoş buldum' deyip sarılışına karşılık verirken,
'Çok sıktınız bir çekilin eve girsin' Baybars'ın halinden hoşnutsuz sesi kıkırdamamıza sebep olurken,
'Tamam ya sende' diye söylenen Duygu kollarımın arasından çıkıp kenara kaymasıyla Baybars,
'Geveze' deyip bedenimi kendine yaslayıp, 'Geçelim güzelim çok ayakta durma' başımı olumlu anlamda sallayıp ona sığındıktan sonra dört yanda parlak kağıt parçalarının süslediği salona girdik. Salonda her zamanki kalabalığın aksine daha da kalabalıktı. Herkes buradaydı. Sadece Ahu anne akşam geleceğini söylemişti. Tek eksiğimiz olan Çağrı ve eşi Zehra yarın geleceklerini söylemiş çok geçmiş olsun dileklerini iletmişlerdi.
Tuvalette son defa yüzümü yıkamamla çıkıp salona ilerledim. Herkes kendi halinde otururken beni ilk fark eden Esma hemen ayağı kalkıp 'Gel maviş abla sana yatak yaptım koltukta rahat rahat otur' bebeği kucağında kenarına yaslamış bana bakarken, küçük bebeğin tebessümüyle tebessüm edip oturmam için yardım eden Baybars'ın koluna girip,
'Bu bebek kimin' diye sordum.
'Sonra anlatırım' Baybars'ın sessiz bir fısıltı gibi sesini keskin bir bıçak gibi bölen,
'Alev orospusunun' yanıtı veren Esma ile ben olduğum yerde donarken Kaya,
'Ağzının gevşekliğine sıçayım' kızan Kaya ile Duygu'da,
'Ne patavatsız bir kızsın' diye kızması dolan bir çift göz vardı karşımda. Baybars sessiz kalırken Duygu ve Kaya'nın ona yüklenmesi yeterliydi gerilen bedenimle,
'Yüklenme kıza Duygu ve Kaya' deyip Esma'ya dönmemle,
'Valla ağzımdan kaçtı yani ben hayatta böyle değilim. Yani biraz öyleyim ama çok değilim. Değil mi maviş abla' kıvrılan dudaklarım şaşkınlığımı gösterirken daha fazla onu üzmemek adına,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIĞIM (TAMAMLANDI❣️❣️)
ChickLit'Y-yapma' diye ellerinden kurtulmaya çalışırken, saçlarımdan tutulduğum gibi sırt üstü yere düştüm. Yere çarpan sırtımın acısından çok kadınlığım da ki sızı acıtıyordu canımı 'Paranı peşin verdim ulan' diyerek zemine bacaklarımı sabitledi. 'D-dur y...