" Bizi Bu Arsız Korkular Bitirdi"

40 4 72
                                    

Suzan Hacıgarip/ Çağan Şengül- Sancı

Bu şarkı o kadar Denizhan ve Zeynep ki anlatamam.

Bölüme oy verip yorum yapmayı unutmayın. Herkese iyi okumalar.

" Hepinize sunum için teşekkür ederiz. Baş Hekimimizle konuşup en kısa zaman size geri döneceğiz."

Çok şükür sunum bitmişti. Nerdeyse üç saat sürmüştü  ama eğlenceli bir sunumdu. Kafama takılan yerleri sormuştum ve gayet tatmin edici cevaplar almıştım. Gerçekten sağlam bir ekip vardı burada.

Sunum boyunca asla Denizhan'a bakmamıştım. Arada bana baktığını hissediyordum ama soğukkanlı olmam lazımdı  heyecanlanmam yersiz ve saçma olurdu. Kimsenin onu tanıdığımı bilmesini istemiyordum. Ben geçmişimi atlatmıştım öyle değil mi? O zaman artık eskilerin peşimden gelmemesi gerekiyordu.

Herkes ayaklanmaya başlayınca bende kalktım. Hepsiyle teker teker  el sıkışıyordum ve sıra Denizhan' a geldi. Yüzüne hiç bakmadan elini sıktım. O da  bana bakmadı ve geçip gitti. Denizhan Karabulut benim ondan geçip gittiğim gibi benden geçip gitti.

En sonunda herkesi yolcu ettiğimde toplantı salonundaki sandalyelerden birine oturdum ve düşünmeye başladım.

Belki  ben zamanında o kadar güçsüz biri olmasaydım her şey çok farklı olacaktı. Belki şuan Denizhan'la bir yabancı olmazdık. El ele buradan çıkardık ve o böyle bana güzel güzel bakardı eskiden baktığı gibi. Belki ben kendi kendime değil de onun kollarında iyileşirdim. Belki şuan bu kadar yarım olmazdı içim.

Olanlardan sonra o kadar pişman oldum ki.

 Hani derler ya yaranın acısını sıcağı sıcağına hissetmezsin diye. Bende de öyle oldu. İlk zamanlar o kadar yanmadı canım. Yani ben öyle sandım. Ama  fakülteye başladığım zaman her şey daha çok vurdu yüzüme. 

Fakültenin ilk yılları bir arkadaş grubumuz vardı sekiz kişilik. Sude ve Meryem'le her zaman daha yakın olsak da onları da çok seviyorduk. Selim , Gökçe, Murat. Gerçekten çok iyi insanlardı hala vakit buldukça toplanır yemek falan yerdik. Gökçe çocuk doktoru, Selim Kalp Cerrahı , Muratsa çocuk cerrahı olmuştu. 

Fakültenin ikinci senesi  yine bir gün hep beraber oturup dertleşiyorduk. O gün uzun ısrarlar sonucu Selim unutamadığı sevgilisini anlatmaya  başladı. O anladıkça ben şoka giriyordum çünkü kızın yaptıkları nerdeyse benim Denizhan'a yaptıklarıma çok benziyordu. Kızda onu benim Denizhan'ı bıraktığım gibi bırakmıştı. Sanki hiç bir şey yaşamamışlar gibi, açıklama bile yapmadan, değersizleştirerek onca anıyı. Selim hala kızı unutamamıştı ve çok seviyordu. Dediklerine göre ömrünün sonuna kadar da onu sevmeye devam edecekti. Çok acı çekiyordu, gözlerinden anlaşılıyordu Selimin. Unutmasının baya sancılı geçeceği o zamanlardan belliydi.

Selim o kızdan sonra nasıl dibe battığını anladığında  o kadar kötü olmuştum ki. O anlattıkça Denizhan'ın bana gülen yüzü gözümün önüne geldi. Acaba şimdi ben de o gülüşü ikinci defa soldurmuş muydum?

O gece akşam yurtta bütün eşyalarımı topladım. Meryem ve Sude tatlı almaya gitmişlerdi. Geldikleri zaman beni görünce ikisi de şok olmuştu. Neden toplandığımı falan sorduklarında bütün düşündüklerimi , planlarımı, duygularımı hepsini anlattım.

 Muğla' ya gidip okuldan Denizhan'ın nereyi kazandığını öğrenecektim. Sonra okuluna gidip ona her şeyi anlatacaktım. Yalvaracaktım özür dileyecektim belki ama kendimi affettirecektim. En azından  şimdilik planım buydu. 

Meryem ve Sude'ye bunu anlatınca beni karşılarına oturttular ve Sude benimle acı bir şekilde konuştu.

 Ne zaman aklıma Denizhan'ı bulmak gelse hep bu cümleleri düşünürdüm.

İhtimal |tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin