"Hayaline Şimdi Kaç Kadeh Kaldı Ki"

39 10 8
                                    

Furkan Olgaç - Benim İklimim İncitmez Seni

Oy ve yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar :)❤

Yurda gelir gelmez buz gibi bir duşa girdim. Ne yapacağıma karar vermem gerekiyordu ve ben genelikle bir karar verirken duşta olurdum.

Şimdi benim bu hayatan beklentim neydi. Bir Merti gerçekten hayatımdan kazımam. Hemde o burda varken. Bu zor olacak ama dediğim gibi OLACAK.

İkincisi derslerim. Haccetepe Tıpı istiyordum ve dokuzuncu sınıf temelim yoktu.  Saçma sapan bir hoşlantı yüzünden ben kendime ne yapmıştım böyle. Her neyse kendimi kırmamın bir anlamı yoktu. İlk önce ailemden biraz para isteyip kendime seviye seviye kitap alışverişi yapmam gerekiyordu. Allahtan onuncu sınıfım iyiydi.  Geçen sene az da olsa gözümü açmışım.

Duştan bornozumla çıkıp odama geçtim. Ahu ve Burcu Allahtan odada yoktu en kısa zamanda odamı değiştirmeyide aklımın bir kenarına not aldım. Hemen hızlıca  gri eşofman takımımı giydim. Şaçlarıma argan yağı sürüp açık bırkatım zaten havlu suyunu iyice çekmişti. Vücüt spreyimide tum vücüdüma sıkıtım. Yanıma , genel hayatım olarak kullandığım defteri kalemi ve kulaklığımı alıp aşağı bahceye indim .

Kız ve erkek yurdunun ortasında genelde kimsenin olmdığı minacık bir bahçe vardı. İçinde iki üç tane küçük ağaçlar vardı ve ortlarından bir tane masalı bank.
Arkam yurtlara bakacak şekilde oraya oturdum.  Kafama ağaçtan böcek yada ot mot düşmesin diyede kapşonumu taktım. Bende böyleydim odamdaki örümceğe kıyamayan kafasına düşen ottan korkan.

Önümdeki defteri alıp hayatımda kendimde karakterimde değitirmek istediğim seyleri şema halimde çizdim. Gören sorunlu sanar yemin ediyorum.
Sonra bunları altlarına tek tek açıkladım. Kendimden değiştirmek istediğim ilk şey çok hayalperest oluşumdu.

"Merhaba" duydugum sesle hemen kafamı kaldırdım. Ve bam. İyi insa laf üstüne değil mi? Hzılı bir şekilde defteri kapattım.

" Rahatsızlık vermediysem oturabilir miyim?"
Karşında normal biri duruyor Zeynep sakin ol. Mert değil.

"Tabi otur lütfen" oturmasanda olur aslında ama. Mert tebesüm ederek karşıma oturdu bende o sırada kulaklığımı çıkardım ama çok zeki ben şarkıyı kapatmayınca şarkı çalmaya devam etti. Salaksın Zeynep salak. Bu durumu her yerde yaşamak zorunda mıyım?

" Demek Furkan Olgaç şaşırdım doğrusu şu ana kadar bir tek bilene rastladım o da bizim Denizhan , zaten bana da o önermişti az şarkısı var ama hepsi kaliteli şarkılardır. Hele bu şarkı yeri çok ayrı." Ah Denizhan kalbi güzel adam. Denizhanın bilmesine ne kadar az şaşırmışsam Mertin bilmesine bir o kadar şaşırmıştım.

" Bende şaşırdım bilmene dünyada bunu bilen en fazla 10 kişi falan var sanıyordım." Mert dediğimle güldü .

"Belkide o on kişiden biriyimdir." dediğine ne diğeceğimi bilemezken arkadan çok güzel bir ses geldi.

" Mert!" arkamı döndüğümde çok güzel bir yüzle karşılaştım , Denizhanın yüzü.

Denizhan beni görünce baya bir affaladı ama pek çaktırmamaya çalıştı.

"Aa Zeynep sen de mi burdaydın?"

" Evet, sen napıyorsun yani nasılsın?" "Saol iyiyim sen?"

"Saol bende iyiyim gel otur" Denizhan otur dememle Mertin yanına oturdu. Onlar öyle karşımda yan yana oturunca kendimi çok değişik hissetim sanki geçmişimle geleceğim yan yanaydı.

Denizhan biliyor musun Zeynep Furkan Olgaç dinliyormuş"  Denizhan hafifçe gülümsedi.

"Şaşırmadım Zeynep bu her şeyin en az bilinenini en az sevileni sever hep." HOCAM HASTA EX OLDU HADİ EYVALLAH.

Ben Denizhana tebesüm ederken Mert konuşmaya başladı.

"Ya Denizhan acaba bu akşam Zeyneptemi gelse" Mertin böyle demesiyle Denizhanın bir anda yüzü değişti , kaşları çatıldı , bir sinirlendi bu belli .

"Ne alakası var Mert! Zeynepin başını belaya sokamam. Saçmalama istersen."

"Abi belaya sokmakla ne alaksı var altı üstü bir rakı içecez."

"Mert! Hayır diyorsam hayır. Hem Zeynep içemez rakı falan. "

"Niye abi kıza karışıyorsun hangi sıfatla?"

"MERT!"

"EEE YETER BE NE BU. SAÇMA SAPAN DAVRANMAYIN. İLK ÖNCE BİR BANA MI SORSANIZ ACABA GELMEK İSTİYOR MUSUN İSTEMİYOR MUSUN DİYE." Ben masadan kalkımış gidiyorken Denizhan kalkıp kolumu tutu.

"Zeynep tamam lütfen otur özür dileriz" bana öyle bir bakıyorduki hayır diyip çekip gitmeye ne gönlüm ne de dilim el veriyordu.

" Gerçekten özür dileriz Zeynep hadi gel otur." Merte baktığımda onun Denizhana baktğını gördüm. Bende Denizhana baktğımda göz göze geldik. Bana tebesüm edince kolumu ondan kurtarıp yerime oturdum oda yerine oturdu.

"Doğru düzgün söyleyin şimdi."

Mert ilk önce Denizhana baktı Denizhan ona kafasıyla onay verince anlatmya başladı.

" Ya Zeynep Ben bir takım şeyler yaşadım biraz uzun sonra anlatırım. Bende Denizhana dedim ki akşam yurttan kaçıp rakı içelim. Bu tabi ilk hayır dedi. Sonra ben bunu bir şekilde ikna ettim şimdi rakı almaya gidiyordum sonra seni görünce dedim belki Zeynepte gelir haber vercektim işte."

Ben o olayı biliyordumda neyse. Peki beni sadece bir kere gören birinin beni arkamdan ve kafamda kapşon varken tanıması ne kadsr mantıklıydı.

" İyi güzel de beni nasıl tanıdın?"

"Pencereden bakarken seni gördüm. Peki geliyor musun?"

" Gelirim ama içmem" dememle Denizhan göz devirmesiyle koluna vurdum.

"Devirme bana göz möz." başını kaldırıp bana ilk ciddi ciddi bakmaya çalıştı sonra güldü o gülünce bende güldüm ve biz dakkikalarca buna güldük. Mert anlam vermeye çalışan bakışlarla bize bakıyordu. Biz gülmemizi zar zor durdurduğmuzda gülmekten gözümden yaş gelmişti. Denizhan bir anda ciddileşip bana doğru eğildi eli yanağımdaki yaşı silerken sanki ömrümden ömür gitti.

"Gülmekten bile olsa o yaşalarını akıtma bu dünyaya, inan hiçbir evren senin öz yaşını haketmez"

Soluğum sanki vücüdümdan sokup alınmıştı. Derin ve titrek bir nefes alıp Denizhana bir tebesüm gönderdim ve ona minnet dolu gözlerle baktım.

Bana ağlamamı söyleyen ilk insandı. Gözyaşımın bu dünyayı haketmediğini düşünen ilk insandı. Annem  çocukken düşüp ağladığımda açık yaramın üstüne kolonya dökerdi. Ben daha çok ağladığımda da kızardı sonra da bu hayat böyle Zeynep ilk yaran oldu diye ağlarsın sonra yaranı yakan var diye. En başında düşünce ağlamaki yaranı yaksalar bile ağlamayacağını bilsinler yakmasınlar. Her ağladığımda da kızardı. Yaram varsa ağlayınca üzerine tuz koyar yoksada ağzıma biber sürerdi. Ben annemi ben ağlayınca üzülüyor diye kızar sanardım.
Oysa şimdi anladım annem meğer sesimden rahatsız olduğu için öyle dermiş.
Şimdi bir şeyi daha anladım şu dünyada Denizhanın elinin olması gereken bir yer vardı orasıda benim yanağımdı...

Herkede merhaba umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bir dahaki bölüm bu üçlüyü değişik maceralar bekliyor biraz hareketli bir bölüm olacak aman dikkat edin:))

Zeynep hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu garip üçlü sizce nasıl oldu?

Mertin gelmesini nasıl buldunuz?

Kendinize ve sağlınıza çok diikat edin❤

Oy vermeyi unutmayın💓💓

İhtimal |tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin