"Senden Bana Fayda Yok"

157 31 31
                                    

Nilipek-Son Mektup

Shakespeare'in söylediği gibi , insanlar beğendikleri bedenlere hayallerindeki ruhları yerleştirip adını aşk sanıyor belki de...

Ne kadar doğru demiş . Bende de öylemi oldu bedenini beğenip ona hayalimdeki ruhumu koydum. Ama ben hissettim ne zaman ona baksam hep içerde bir yerlerde daha derin birinin olduğunu hissettim. O gülerken hep içinde bir şeyler kırıldı ve ben sesini duydum, O üzüldü ben bildim her şeyin üst üste geldiğini, o nefes aldı ben anladım yorulduğunu , Ya o bir yere başını çevirdi ben anladım görmek istediği kişiyi göremediğini. Ama size yemin ederim ki ben ilk defa böyle hissettim ona ne kadar yabacıysam bir o kadar da oydum ben. İnsan hisseder sevdiğinin canın yandığını yaşadıklarını hisseder. Ben hissettim hissedikçe onun yaralarını sarmak istedim başını dizme koyup geçecek demek istedim. Ama olmadı birgün cesaret ettim deli gibi bir şeydim o gün . Öğle arası yemekten sigara içmeye arka bahçeye gitmesini bekledim gitti üç beş dakika sonra bende gittim peşinden sonra ilk biraz uzaktan izlemeye karar verip yavaşladım yaklaşınca gördüm onu. Başını kızın göğsüne yaslamış ağlıyordu. Daha doğrusu sevgilisiymiş sonradan öğrendim. Benim bizim için hayal ettiğim anı onun bir başkasıyla beraber yaşaması çok ağır geldi. O zaman karar verdim gitmeye daha fazla dayanamam dedim ama sene başını beklemem gerekiyormuş . Ben tam 5 ay sevdiğim adamın sevdiği kadınla benim hayalerimi yaşamasını izledim. Acıdı canım ama güçlendim çoğu şeyi hissetmemeye başladım . Ve artık boşluktayım. Şimdi yeni sınıfım da sıra da oturmuş olanları düşünüyorum . Allah'ım ya bütün manyaklar beni buluyor. Değişin biri geldi kulaklığımın tekini taktı sonra ben bunla tartışırken hoca geldi kızdı ve bizi konferanstan dışarı attı. Bu manyakta hala gelmiş "Oh bu senede atlatık sayende saol " diyor. Değişik. Neyse bende sınıfa geldim kızlara onları sınıfta beklediğimi söyleyip sıramda müzik dinliyorum. Şarkıda diyordu ki dağ gibi kaç benden şimdi siz dağın nasıl kaçtığını merak ediyorsunuz değil mi binin rastgele bir otobüse nereye gittinizi ne için gittinizi hiçbir şeyi bilmeden yaslayın başınızı cama başlayın yolculuğa O yerinde duran dağların nasıl kaçtığını göreceksiniz peki şimdi dağ mıdır kaçan biz miyiz giden? Böyle düşünürken onu ne kadar özlediğimi fark ettim ilk önce telefonumdaki gizli albüme girip fotoğraflarına baktım sonra Instagramına girdim bir değişik var mı diye ve bingo yeni story hemen tıkladım. Elim kırılsaydı kolum kopsaydı da tıklamasaydım storyde sevgilisiyle bankta oturmuş kız başını omzuna koymuş ustunde onun ince hırkası altında bir not özlemişim diye . Ne kadar kolay demi bildiğini alışkan olduğunu sevdiğini hissettiğini özlemek. Bir de hiç kavuşmadığını hiç dokunmadığını onu hiç bilmeyeni onu hiç sevmeyeni onun haberi bile olmadan özleyenler var . Ben biz onlar kim olursa olsun hiçbir canlı bu acıyı hissetmemeli böyle bir duygu evrende var olmamalı bunu hiç kimse tatmamalı... Hayır ağlamamam lazım. Hayır ya gerçekten hayır yoruldum ya yoruldum niye ya niye ben bende herkes gibi saçma bir lise yaşasaydım . Garip garip sevgilileri saçma hevesleri veya tek istediği dersleri olan biri olsaydım. Ama yok bünyem acı arayıcısı gibi birini atlatımı öbürüne depar atıyor. Yok ya ben hiç tatili anlatacak havanda değilim. En iyisi gitmek hem biraz buraları keşfederim hem de kafa dinlerim. Verdiğim bu hızlı kararla hemen okulun dışına çıktım zaten geniş bir bahçesi var kızlar dün akşam kütüphanenin yanındaki yerde kamera olmadığını söylemişti. Hemen oraya gittim ve boyumu biraz aşan duvardan aşağı atladım ve kaçtım. Baya kolay oldu ha. Neyse şimdi navigasyon açıp kendime deniz kenarı bir yer bulup gitmem lazım. Yuh otobüse binip merkeze gitmem lazımmış. Neyse en azından en arka cam kenarında şarkı dinlerim. Durağa doğru yer alırken fark ettim de buralarda adam gibi bir yer yok ha . Neyse durakta 5-10 dakika bekledikten sonra otobüs geldi ve her yer dolu ben aval aval bakınırken istediğim yerin boş olduğunu hem de yanında boş olduğunu gördüm valla şanslı günümdeyim herhalde ben şok .Ben en arkaya geçip oturdum ve otobüs hala kalmadı ne bekliyorsa yıllar oldu durakata yolcu biteli. Şoför amca hadi evladım az hızlı diye bağırınca daha doğrusu kükreyince arkadan birinin koştuğunu anladım ve hemen uyuyor taklidini yaptım ne olur ne olmaz yani bazı abiler amca ayağa kaldırıp kendi oturuyor çünkü. 1-2 dakika sonra otobüs kalktı hemen sonra yanımda bir hareketlilik hissetim. Hayır ya kesin yanıma oturdu neyse canım sağolsun. Ben uyukuya dalmışken kolumdan biri beni dürtmeye  başladı . İlk önce içimden söverken otobüste olduğumu ve durağın kaçmış olabileceğini hatırlayınca birden uyandım . Ve yanıma döndüm yanımdaki çocuk gülümseyerek "İneceğiniz yere geç kalmayın diye uyandırdım rahatsız ettiysem affedersiniz" dedi. Ben şaşkın şaşkın "Teşekkür ederim" dedim. Çocukta kafasını kibarca eğip önüne döndü . Şuan gerçekten kendimden utandım yanıma oturdu diye bozulduğum çocuk hayatımı kurtardı işte hemen öyle önyargılı olmamak gerek. Kendimle iç savaşımı bırakıp hemen saate baktım oh bir yarım saat geçmiş daha ve kızlardan mesaj vardı. Genel olarak yaşayıp yaşamadığımı sormuşlar onlara evde unuttuğum birkaç eşyamı babamların gönderdiğini ve onu almak için merkeze gittiğimi söyledim ve telefonumu uçak moduna aldım. Arayacaklarından değil kendimi komple soyutlamak için ya da beni daha yalnız hissettirdiği için bilmiyorum. Otobüsten inip deniz gören bir yere oturdum. Telefonumdan da bu ara sürekli dinlediğim şarkıyı açtım. Şarkıda diyordu ki başıma binbir bela gelir bu ruhumun yüzünden ne kadar da ben bir söz. Ruhumun olmayana gitti kapıldı diye tüm hayatım değişti . Şimdi ver cevabını çektiğim acıların hesabını şimdi söyle bana neden onu seçtin de benden vazgeçtin ver! Çok acı çektik hem sen hem ben . Şimdi söyle ruhum nasıl ayağa kalkacağız.

İhtimal |tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin