"Sever Gibi Yapıp Kandırdı"

178 32 48
                                    

Pera - Biri vardı
Önümde belki de geleceğim duruyor. Belki de unutma mı sağlayacak ,bana yeni arkadaşlıklar, dostluklar verecek okul duruyor .Otogardan inip okulun önüne geleli bir on dakika falan oluyor ve ben hâlâ okula bakıyorum .Kendimi şu on dakikada çok sorguladım napıyorum ben ne yaptım bir erkek için okulumu değiştirdim ailemden ayrıldım ben naptım .Bunlar için çok geç kaldım farkındayım. Ama inanın çok zordu. Her gün anlasın diye gözünün içine baktığınız kişinin sizi bilmemesi o kadar acı verici ki anlatamam. Yanımdan sevdiği kızla geçip gitmesi o kadar kanıma dokunuyordu ki içim acıyordu. En çok koyanda ne biliyor musunuz? Ben ona kendi içimde defalarca kez şans verdim affettim ama o bunların hiçbirini istemedi veya haberi bile olmadı. Ben kendi kendime içimde kocaman bir aşk büyütüm bu aşk içime sığmadı taştı . Her yanım acı içinde kaldı . Ben o benden gittiği için ağlardım hep şimdi anladım o zaten bana hiç gelmemiş.

Okulun bahçesinde yavaş adımlarla ilerliyordum. Yurtta kalacağım için yeni seneye bir gün erken başlıcaktım yurt binası okul binasından biraz daha ilerdeydi. Yurda doğru ilerlemeye başladım . Bir yandan etrafı inceliyor bir yandan hâlâ kendimi sorguluyordum ne kadar geç olduğunun farkında olsam bile. Yurda girdiğimde yurdun içinde gözle görülür bir telaş vardı herkes odalarına yerleşiyordu. Buraya tek yabancı olan yeni gelen öğrenciler ve dokuzuncu sınıflardı aklım bir an maziye gitti . O lanet okula başladığım güne.Oysa ne kadar umutlu ve mutluydum o gün. Ama işte hayat sizin için en doğru karar sandığınız aslında sonunuz olabiliyormuş. İnşallah bu kararımda benim yine sonum olmaz.

2 Saat Sonra

Odama yerleştim. Garip bir duygu insanın ailesinde ayrılması ama alışılamayacağım bir şey değil. Zaten hiçbir zaman aileme çok fazla bağlı biri olmadım. Kötü bir aile olduklarından yada benim kötü biri olduğumdan değil. Vakit çok geçirmediğimizden. Abim hep şehir dışındaydı . Ablam ve babam hep işte . Annem ise hep ev işi yapardı . Çok normal bir aileyiz biz , fazla normal. Neyse artık çok fazla bir bağımız kalmadı her hafta Muğla'dan Antalya'ya gitmeyi düşünmüyorum . Ay da bir yada tatillerde falan. Bir şarkıda geçen çok sevdiğim bir söz var. Bu kenti anladım yeter diyor . Aynen öyle bende Antalya'yı anladım bana yeter.

Oda arkadaşlarım var iki tane. Burcu ve Ahu kendi hallerinde iki kız ama iyi insanlara benziyorlar yada ben öyle görmek istiyorum. Biraz muhabbet ettik işte okul nasıl falan diye . Çok değişik tipler varmış. Tarih hocası 120 soru soruyormuş ve her sene davası olurmuş mutlaka. Sonra komple beraber gezen bir on beş kişilik arkadaş grubu falan ve daha niceleri. Bir yandan dinlemesi keyifli vakit öldürüyor insan ama pek de önemli bir konu değil benim için . Sonuçta ben buraya kendimi kurtarmaya geldim . Saçma saçma mevzularla yada insanlarla uğraşmak için değil. Yatağımda uzanmış kitap okurken telefonum çalmaya başladı. Gamze arıyor. Hemen koridora çıktım ve merdivenlere oturudum. Ve aramayı cevapladım sonra telefondan Gamzenin ağlamaklı sesi geldi.

"Alo, Zeynep"

"Gamze"

"Nasılsın? Kazasız belasız vardın demi? Kusura bakma şarjım bitmişti ve biraz bir şeyler oldu . Arayamadım çok özür dilerim."

"Gamze, kuşum sakin ol sadece bir iki saat geç aradın aaa yabancı miyim ben ? Hem ben iyim sen nasılsın?"

"Zeynep b-ben çok kötüyüm"

"Gamze sakin ol! Ve tane tane anlat bana"

" Bu sene herkes okuldan mı soğudu noldu ya herkes okuldan ayrılıyor Ali Ankara'ya geri dönmüş nakil vermiş. Ayrıldık biz Zeynep ayrıldık üç sene ya üç sene biz ya biz Gamze ve Ali nasıl bıraktı gitti aklım almıyor nasıl?"

"Belki ailevi bir durumdur veya Ali on iki ya daha rahat çalışmak için falan hem sana bir şey demedi mi? Nasıl ayrıldı?"

" Ben her sene olduğu gibi onu otogarda bekliyordum bana iki de otobüsüm gelecek dedi bende gittim . Sonra saat iki oldu gelmedi otobüs. Bekledim bekledim bekledim . Aradım da ama o uyumak için telefonunu kapatıyor. Sonra saat altı oldu ben hala bekliyordum. Bir şey olmuş yoksa Ali gelir diyordum kendi kendime salak gibi. Ordaki görevliye de sordum herhangi bir kaza falan var mı? diye yok dedi. Sonra Ali aradı ben işte bağırıyorum nerdesin sen iyi misin noldu diye saçma sapan. Bana özür dilerim ama ben Antalya dan çok sıkıldım son senemde zaten mezun olunca özelden okuyacağım o yüzden erkenden geleyim Ankara'ya dedim kusura bakma son dakika vazgeçtim bende haber vermedim telefonunda şarjı bitti anca şimdi falan dedi sonra bende biz diye sordum bana dediki "Benim için çok güzel bir lise hatırası olarak kalacakasın."dedi bende suratına kapatıp engelledim. Üç senelik hatıra mı olur Zeynep?"

"Gamze ben ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum. Sana sadece şunu söyleyebilirim dünyanın sonu değil geçecek , unutacaksın belki çok sancılı bir dönem olacak belki yaraların sürekli kanayacak belki unutman bir yıl sürecek belki bir ay ama unutacaksın öyle ya da böyle unutacaksın tamam mı şimdi kendine bir hedef belirle ve sadece ona odaklan emin ol bu unutma süreni kısaltacak."

"Zeynep iyi ki varsın seni çok seviyorum buraya geldiğinde bizim tepeye çıkalım yine tamam mı ?"

"Tamam çıkarız. Şimdi benim kapatmam lazım malum yarın okul başlıyor sende yat uyu güzelce tamam?"

"Tamam iyi geceler."

"Sana da."

Gamze ile konuştuktan hemen sonra odaya gidip uyudum .

"Hadi uyanın uyanın okul başlıyor bugün."

Allah'ım bu ne biçim bir ses nöbetçi öğretmen değil gardiyan mübarek. Göz bandımı açıp etrafa bakındım hoca elindeki anahtarla girişteki boş yatağın demirine vurup kalmamızı söylüyordu. Hoca beş dakika civarında kalıp hepimizi kaldırdıktan sonra gitti. Hocanın gitmesiyle koridora çıkıp tuvalete gittim. Tuvalete işlerimi hallettikten sonra kızlarla yemekhaneye inip kahvaltı yaptık. Daha sonra nöbetçi öğrenci geldi ve müdür yardımcısının beni çağırdığını söyledi. Bende çantamı alıp müdür yardımcısının yanına gittim. Elimle kapıyı tık tıkladıktan sonra beklemeye başladım içerden "Gel" diye bir ses gelince içeri girdim ve müdür yardımcısı "Hah gel kızım otur şöyle " dedi dediği yere oturup "Beni çağırmışsınız hocam"

"Evet kızım, seni sınıfını ve okul numaranı söylemek için çağırdım. Sınıfın 11/A numaran ise 134 . Umarım senin için başarılı bir eğitim öğretim yılı olur."

"Sağ olun hocam teşekkür ederim."

"İyi dersler kızım"

Hocanın yanından ayrılıp dışarı çıktığımda herkesin konferans salonuna doğru ilerlediğini gördüm bende onları takip edip konferans salonuna girdiğimde çoğu yerin dolu olduğunu gördüm. Sonra dün akşam numarasını aldığım Ahu'yu aradım

"Alo"

"Alo, Ahu şey ben konferans salonundayım da siz neredesiniz ?"

"Ha biz sahne arkasındayız sunumları her sene biz yaparız da kusura bakma haber vermeyi unuttuk. Sen geç otur çıkışta beraber okula geçeriz bu arada hangi sınıftaymışsın?"

"11/A"

"E iyi Burcu ile aynı sınıftasınız. Ben 11/E deyim ama teneffüslerde konuşuruz."

"Tamam canım hadi size bol şanslar görüşürüz."

"Görüşürüz."

Evet çok güzel şimdi boş yer bulmam lazım. Burada şuan iğne atsam yere düşmez ben nasıl yer bulacağım. Aha valla boş. Boş gördüğüm yere hemen gidip. Oturdum can sıkıntısı ile etrafta bakındım . Yanımda bir çocuk oturuyordu . Ve telefonla ilgileniyordu. Bende kafamı çevirip telefonumla ilgilenmeye başladım sonra program başladı. Allah'ım bu ne şu ortaya kuscam şimdi. Allah'tan kulaklığım yanımda. Cebimden kulaklığımı çıkartıp. Telefona taktım sonra müziklerime girip Pera'nın öyle çok şarkısını açtım tekini takip tekini takmadım. Şimdi ne olur ne olmaz hoca moca seslenir. Sırtımı arkaya yaslayıp şarkının tadını çıkartırken bir anda yanda bir hareketlilik hissettim başımı yana çevirdiğimde yandaki çocuk bana bakıp" Güzel fikir. Teki bende " deyip diğer teki kulağına taktı. Ben ise şaşkın bakışlarla ona bakakaldım.



İhtimal |tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin