Aynen: 𝐹𝒾𝓃𝒶𝓁𝓁𝓎...
Konuyla alâkasız ama;
Hangi takımı tuttuğunuz pek önemli değil!
Birbirinizi bir takımı övmek için kırıyor olmanız da pek iç açıcı değil.
"Futbol, kardeşliktir."
Lafını ruhunuza işleyin.
Saygı...●●●
Uzun süredir koşuyordu. Dudakları kıpkırmızı olmuştu. Alnı terlemiş, beyaz şortu yeşil lekeler ile çizilmiş, yüzünde hafif pembelik yer yer kendini belli etmişti.
Kendini maça fazlasıyla vermişti. 82. dakikada Antonio isimli İspanyol futbolcuya verdiği pas ile asist de yapmıştı. Taraftarlar resmen çıldırıyordu.
Son atılan gol ile Başakşehir'i 2-1'lik bir skor ile yeniyordu Fenerbahçe. Hakemin verdiği 5 dakika uzatma canımı acıtırken, sadece gol yemeden Yiğit ve takımının bu maçtan 3 puan almalarını istiyordum.
Yiğit'in tavırlarını izlerken gülümsedim. Ateşli olduğu kadar, sempatik de gözüküyordu formanın içinde.
Galatasaraylı kızın, Fenerbahçe'de forma giyen futbolcu ve bir zamanlar platonik aşık olduğu ama şu zamanlar sevgilisi olduğu çocuğun maçını izlemesi...
İmkânsız mı?
Hayır!
Kırmızı dudaklarını yalayıp, saniyeler içinde bana sırtını dönen Yiğit ile kaşlarım çatılmıştı.
"Ama tam en güzel yerini izliyordum?!"
Mırıldanıp, çenemin altındaki elimi çekerek ayağa kalktığımda karşı takımın kalesine koşan Yiğit'in yüzünü görmeye çalıştım. Başarılı olan kim?!
Gözlerim kısa bir süreliğine kocaman panoya gittiğinde son 1 dakika 10 saniyeyi gösteriyordu.
Tribünler tekrardan yüksek bir sesle hep bir ağızdan bağırmaya başladığında yerime oturmadan 28 numarayı aradı gözlerim.
Yiğit'i gördüğüm sırada ayağına gelen topa vurması bir olmuştu. Karşı takımın ceza sahasındaydılar.
"Gol girsen, ne olur ki sanki?"
Gözlerim, Yiğit'in sert vuruşu sayesinde hızlı giden topu takip ederken, kalecinin hesap edemeyeceği kadar sol tarafa giden top, kalenin köşesinden içeri girip fileyi havalandırmıştı.
"Hass, ben ne dedim az önce?"
Gözlerim büyümüş, yüzümde bir gülümseme peyda olurken içinde olduğumuz Fenerbahçe tribünü sevinçten delirmişti resmen.
Taraftarlar, kendilerine koşan futbolcular ile coşarken sevgilimin attığı gol ile sevinen taraftarları izlemeyi bırakıp önüme döndüm.
Başımı çevirmem ile bana el sallayıp, tişörtünü yukarı kaldırarak karın kaslarına yanında ben varken yaptırmış olduğu "D harfi içindeki Pinokyo" dövmesini gözler önüne seren Yiğit'e bakıyor olmam bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘿Ö𝙑𝙈𝙀𝙇𝙞 & 𝙑.𝙄.𝙋. / 𝙩𝙚𝙭𝙩𝙞𝙣𝙜☣
Ficção AdolescenteTamamlandı. Dövmeli Kız: Boynundaki dövmenin aynısının, benim göğsümde nasıl gözüktüğünü görmek ister misin? Üzerimde t-shirt yokken bi' anlık atabilirim. |01.33| (Görüldü.) Dövmeli Kız: Hadi ama, cidden mi? Dövmeli Kız: Gördüğüm tek göğüs, tavuk gö...