●●●
"Son yazdığım mesajı, sevgilimi etkilemek için giyindiğinden dolayı okumadın galiba. Ah, cidden bir insan max bu kadar mal olabilir."
Oturduğu banktan kalktığı gibi bana dönen Bade ile gülümseyip ona el salladım.
"Selam Bade. Nasılsın? Yüzün bi' soldu gibi?"
"Sen?! Bana oyun mu oynadın?"
Yavaş adımlarla, yerdeki kırmızı böceklere basmamaya dikkat ederek Bade'ye doğru yürüdüm.
"Deli misin? Mesaj attım, 'Ben Duygu.' diye. İnanamıyorum, son mesajları okumayacak kadar mı heyecanlandın Yiğit ile buluşacağın için?"
Bana inanmadığı için, çantasındaki telefonunu çıkartıp mesajı okuduğunda bu haline alayla gülüp, önümdeki kocaman ağaca baktım.
"Sevgiline saygın da mı yok? Yiğit'in telefonunu kurcalamaya utanmıyor musun Duygu?"
Gülümsemem yavaşça yok olurken, kapanan yumruklarım avuç içimde küçük bir sızıya sebep olmuştu.
"Bana günün 5 vakti kaşar diyen kıza bak! Sevgilisi olduğunu bildiği halde, utanmadan Yiğit'e onu özlediğini yazan sensin. Saygısız olan, utanmaz olan benim öyle mi? Sana kaşar kelimesinden daha ağır şeyler söylenir de, neyse!"
Üzerime doğru adımladığında, yüzünde yenilmişlik vardı. Zoruna gitmişti.
"Elimde kalacaksın, o zaman göreceksin gününü Duygu. Yiğit seni de kullanıp, bırakacak. Benimle bile sevgili olmayan Yiğit seninle mi sevgili olur sence? Aptal olma."
Kaşlarım çatılırken, elindeki çantasını banka atıp tam dibimde durdu. Saçıma yapışıp, beni dövecekmiş gibi bakıyordu. Gülümseyip, işaret parmağımı omzuna bastırdığım gibi onu hafifçe ittim.
"Hakkımda iftira atıp, mesajlarıyla beni taciz eden, isteklerini yaptırmaya çalışan sensin. İğrenç bir varlık gibi, arkadaşları ile lavaboda beni sıkıştıran sensin. Sevgili olduğumuzu bildiğin halde Yiğit'e yazan sensin. Yiğit'in yanında olduğum zaman ona mesaj atacak kadar ahmak olan da sensin. Ama lafa gelince, seninle sevgili olmayan Yiğit'in benimle sevgili olmasına anlam veremiyorsun. Kusura bakma ama, sen salaksın."
Eli hızla havaya kalkarken, onu geri itip tokat atmasını engelledim.
"Hâla mı inanmıyorsun Yiğit ile sevgili olduğumuza?"
"Ayrılacaksınız geri zekâlı. Ben Yiğit'i senin elinden alacağım! Onu ben hak ediyorum!"
Yüzündeki ifade ona acımamı sağlarken, kollarımı göğsümde bağladım.
"Benim için vücuduna anımızı kazıtan Yiğit'i mi benden ayıracaksın?!"
"Ne? Neyden bahsediyorsun?!"
"Yiğit, ona karşı çıkmama rağmen benim ile olan ilk anısını dövme olarak yaptırdı. İstediğin kadar uğraş bizi ayırmak için demek isterdim ama..."
Ona doğru yaklaşıp, çenesini kavradım.
"Sakın! Sakın sevgilime yaklaşma. Yoksa senin sandığın kadar iğrenç bir insan olup, beni okuldan attırmak ile tehdit ettiğin o mesajları müdüre veririm. Yemin ederim, bunu yaparım. Saygımı bozdurdun bana, senin bana yaptığını sana yapacak kadar düştüm. Allah, umarım kalbine bir tutam iyilik verir."
Çenesindeki elimi hızla geri çektiğimde, bankın üzerindeki çantasını aldığı gibi hızlı adımlarla uzaklaştı.
"Şeytan Duygu olmam eksikti bi'. Kafamı yarması yetmedi, sevgilime yazıyor. Aptal! Kalbini de kırdım, değdi mi? Sayende, vicdan azabı çekmek zorundayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘿Ö𝙑𝙈𝙀𝙇𝙞 & 𝙑.𝙄.𝙋. / 𝙩𝙚𝙭𝙩𝙞𝙣𝙜☣
Teen FictionTamamlandı. Dövmeli Kız: Boynundaki dövmenin aynısının, benim göğsümde nasıl gözüktüğünü görmek ister misin? Üzerimde t-shirt yokken bi' anlık atabilirim. |01.33| (Görüldü.) Dövmeli Kız: Hadi ama, cidden mi? Dövmeli Kız: Gördüğüm tek göğüs, tavuk gö...