Kumral saçları omuzlarına kadar geliyordu ve bütün Floransa'da dalga konusu olan büyük burnunu kapatmak için genelde saçının sağ tarafını yüzüne bırakırdı. Bugün ise arkadan toplamış, koyu lacivert ve sarı çizgili bir chaperonuna zenginliğin göstergesi olan tavuskuşu tüyü ve üzerine Medicilerin sembolü altından yapılmış aslan broşu takmıştı. Bu haliyle orta yaşına rağmen oldukça yakışıklı ve çekici görünüyordu.
Gotik tarzda yapılmış ve etrafı taşlarla bezenmiş bir pencerenin arkasından balo salonunu izlerken içeride onun Delilah'ı olduğuna emin olduğu kıza dikkatlice baktı.
Gri gözleri tıpkı çocukluğundaki gibi haylazlıkla parlıyordu. Koyu toprak rengi saçları epey uzamıştı. O an o saçlar uzarken yanında olamadığı için bir kez daha pişmanlık duymuştu.Floransa aksanıyla konuşan bir adam, üzerinde taşıdığı Medici armasıyla aileye çok yakın olan biri olduğunu belli ediyordu. "Signore. Kızınızı bulduk."
Hayal kırıklığına uğramış bir ifade ile cevap verdi. "Francesco de Pazzi ile dans eden benim kızımdı."
"Sfortunatamente." Adam bu görüntüye hayli üzülmüş olmalıydı ki başını öne eğdi. "Karşısına çıkmayacak mısınız efendim? Dilerseniz hemen kızınızı oradan çekip çıkarmaları için talimat verebilirim."
Adamın yüzüne bakmadan "hayır" manasında elini kaldırdı. "Delilah talimatlara, emirlerle sevgisini kazanabileceğim bir kız değil."
"Anlamıyorum efendim." diyerek Lorenzo'nun birkaç adım gerisine kadar yaklaştı. "Ona sonsuz bir zenginlik, ün ve harika bir hayat vadediyorsunuz ve o sizden sürekli kaçıyor. Annesi bir köle olmasına rağmen siz cömertliğinizle onu soyunuza kabul etmek istiyorsunuz."
Medici her ne kadar sinirlense de adamın cümlesini bitirmesini bekledi. "Ünüm, servetim, iktidarım, sahip olduğum her şey ona annesini ve elinden aldığım huzurlu yılları geri verebilecek mi Enzo?" Bir süre sessizlikten sonra Enzo'ya emir yağdırdı. "Piero ve Maddalena'yı bul. Yanlış bir şey yapmalarını istemiyorum."
Delilah, hakkında konuşulan her şeyden habersiz bir şekilde önüne konan içkisini içse bu anın etkisiyle sarhoş mu olur yoksa biraz rahatlar mı diye düşünüyordu. Gümüş kadehte parmaklarını gezdirirken az önce Francesco ile dans ettiği için tüm gözlerin üzerinde olduğunu hissedebiliyordu ama herkese öldürücü bakışlar attığı için kimse ona gelip bir şey soramıyordu. Francesco bile. Balonun sakin biteceğinden neredeyse emindi, bir an önce kalkıp gitmek istiyordu buradan.
Önünde duran kadehinden tam bir yudum almaya yeltenmişti ki hizmetlilerden biri kaba sayılabilecek bir hareketle şarap kadehini elinden çekerek başka bir kadeh verdi eline. "Taze için, signora."
Delilah bu hareketten kuşkulanmıştı. Hemen önüne yeni konan kadehin içindeki şarabın rengini ve kokusunu kontrol etti. Zehirli gibi görünmüyordu. Gözüyle az önce içkisini tazeleyen (?) beyaz kitinli hizmetçiyi bulduktan sonra ne yapacağını takip etmeye başladı. Hizmetçi, Delilah'tan aldığı bardağı bir kenara ayırmış, hararetle Mariah'a açıklama yapan Francesco'ya yönelmişti. Delilah bir şeyler döndüğünü anlamıştı ama neler olup bittiğini anlayamıyordu.
Hizmetçi, kendisine yaptığı gibi Francesco'nun da içkisini tam içecekken alıp Delilah'tan aldığı kadehi önüne koydu. Francesco o kadar Mariah ile meşguldü ki bu yapılan hareketi dikkate almayıp önüne konan bardaktan bir yudum aldı.
Delilah şok içindeydi. Az önce birinin onu zehirlemek istediğini öğrenmiş, aynı anda biri onu kurtarmış ve kendi için hazırlanan zehri Francesco'ya içirmişti. Francesco'nun yüzünü ekşitmesi o şarabın normal bir şarap olmadığını onaylamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzurun Kraliçesi
Tarihi Kurgu"Demek marifetleri yere göğe sığdırılamayan şu meşhur kadın çete lideri sensin." dedi genç adam, kahverengi pelerininin kapüşonunu yakışıklı yüzünü ortaya çıkaracak şekilde geriye doğru savururken. Klasik İtalyan erkeklerinin sahip olduğu yanık yeşi...