17.Bölüm

8K 466 934
                                    

~Orman ayısı,dağ keçisi~

Kapıda Şule ve Ateş'i görünce çıldırmak üzereydim.Ayaz resmen Şule'ye evin adresini vermişti.Sinirle yanlarına indim.
Şule şaşkınlıkla bana bakıp;
"Aa sende mi burdaydın?"

"Anlamadım ne demek istiyorsun Şule?"

"Ben seni evinde olursun diye düşünmüştüm."

Kendimden emin bir şekilde;
"Ben zaten kendi evimdeyim!"diyiverdim.

Ayaz hemen başını  çevirip gülerek bana baktı.Aslına bakarsak benim bile bunu söyleyeceğim asla aklıma gelmezdi ama böyle sinir sinir konuşması beni çıldırtıyordu.Şule ve Ateş ise şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu.Ateş sorgulayarak;
"Nasıl yani sen burda mı kalıyorsun?"

Ayaz hemen kafasını Ateş'e çevirip;
"Olamaz mı?"

"Yok, olabilir de sadece şaşırdım."

Emir rahatça kendini koltuğa atıp;
"Afedersiniz size sormayı unutmuşuz,Gece burda kalabilir mi diye!"

Cihan kimsenin konuşmasına izin vermeden hemen ;
"Ee hadi ayakta kaldık,geçelim şöyle."

Şule elindeki pembe kabı Ayaz'a doğru uzattı.
"Beraber yeriz diye kek yapmıştım."

Hızlıca keki Şule'nin elinden kapıp,yalandan gülümseyerek;
"Teşekkürler,ben onu  götüreyim."diyip hızlıca mutfağa  girdim .Hemen elimdeki kekin hepsini sinirle çöpe döktüm.
"Kek yapmış mış amacı Ayaz'a güzel gözükmekten başka bişey değil!Hem ben ondan daha güzel yaparım!"diyip arkamı döndüğüm o an gülerek kapıya yaslanmış beni izleyen Ayaz'ı gördüm.
"S-sen ne ara geldin?"

"Yeni geldim.Keki alayım dedim."

Köşede duran çöpün önüne geçip;
"Ee şey şimdi keki yemeyelim,dolapta tatlı olucak ben ondan getiricem."

Hafifçe gülerek;
"Olmaz öyle şey kız o kadar uğraşmış."diyip bana doğru yaklaşmaya başladı.
"Çekilsene sen ordan."

Başımı hayır anlamında salladım.İyice bana yaklaştığında kalbim hızlı hızlı atıyordu.Kolumdan hafifçe tutup beni köşeye çekti.Gözlerimi sımsıkı kapattım çünkü keki çöpe döktüğümü görürse kesin saçma sapan şeyler düşünecekti.

"Sen keki çöpe mi attın?"

Gözlerimi hafifçe aralayıp;
"Hayır yani evet aslında hayır!Off tamam ben döktüm!"

Ayaz'ın suratını görseniz heran kahkalarla gülmemek için kendini zor tutuğu herhalinden belliydi.

"Neden?"

"Şey çok beklettik hemen ben tatlıları koysam içeri geçsek olmaz mı?"

"Peki."

Hemen dolaptaki traliçeyi alıp,servis tabaklarına koydum.Ayaz tabakların ikisini alıp,sırıtarak bana baktı;
"Eminim sen ondan daha güzel yaparsın."diyip,göz kırptı.

Hafifçe yutkunup Ayaz'a bakakaldım.Büyük ihtimalle demin dediklerimi duymuştu.Bana gülümseyerek  bakıp,mutfaktan çıktı.Bende hemen tezgahta duran iki tabağı alıp hemen Ayaz'ın arkasından içeri girdim.Elimizdeki tabakaları masanın üstüne koyup yerlerimize geçtik.Şule önce tabakalara sonra ters ters bana baktı.Yalandan gülümseyerek ona bakıp tatlımı yemeye başladım.

O sırada Ateş bana bakıp;
"Ee Gece, siz nasıl tanıştınız?"

O an hepsinin gözleri üstümdeydi.Ama ben ne anlatıcağımı bilmiyordum.Gerçekleri anlatamazdım ama ne söyleyecektim şimdi.Ayaz'a doğru bakıp;
"Ee biz ilk Ayazla tanıştık."

SUÇLU AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin