"Bir elveda"
Her aşk bir gün biter derler...Kimisi basit bir kavga sonucu,kimisi bir anlaşmamazlık.
Peki ya biz?
Hiç başlamayan bir aşk biter miydi?
Delicesine yanında olmak istediğin bir kişiye mecburen bu denli uzak kalmak da bir adaletsizlik değil miydi?
Bizler bir aşkın ortasında birbirimizi vurmamız için ellerine silah tutuşturulan çocuklarız.
Şimdi ellerimizde silahlar var ama namlularu kendi göğsümüze doğrultuk.
Aşkımız masumdu,
hislerimiz masumdu...Peki ya Suçlu kimdi?
"2 gün sonra"
Evet bu gün tarih 26 Nisan...
Evleniyorum.
Yatağımın üstünde duran beyaz,sade gelinliğe göz ucuyla sürekli bakıyorum.
Çok kızgınım,çok kırgınım.
Ama en saçması kime karşı bu kinim bilmiyorum.Artık suçluyu, suçsuzu ayırt edemiyorum,doğruyu yanlışı kestiremiyorum.Size bir tarih söylemiştim 10 Nisan, ölüş tarihim...
Ve tekrar ediyorum akıllarınızın en karanlık köşesine kazıyın tarih 26 Nisan ve bugün Ayaz tarafından tekrar öldürülüyorum.
Bir insana kaç kere ölür?
Ben çok kez nefesimin kesildiğini biliyorum...
Bu kez bu da bir silahla olmayacak bu kez beni bu savaş ortasında bırakarak vuracak son darbesini.
Çekinerek de olsa uzandım gelinliğe.Elime alıp bir kez de bu şekilde baktım.
İnsanlar gelinliklere bakarken bu denli kötü hissederler mi?
Benim neden canım bu kadar çok yanıyor?
Çıplık tenime yavaş yavaş geçirdim gelinliği.Ardından aynanın karşısına geçip kalın askılı, bileklerime kadar uzanan gelinliğe baktım.
Yüzüm solgun,göz altlarım kıpkırmızıydı.Ağır ağır topuz olan saçlarımı çözdüm.Önce tarak yardımı ile açıp ardından özensizce düzleştirdim.Son olarak masada ki makyaj malzemelerini alıp solgun yüzüme renk verdim.
Az kalmıştı o yüzden topuklu ayakkabılarımı ayaklarıma geçirip, merdivelere doğru ilerledim.Abimlerin seslerinden aşağıda oldukları belliydi.Merdivende topuk tıkırtılarımdan olucak ki bakışları bana doğru dönmüştü.
Sinan'ın üstünde her zamankinden farklı içinde beyaz gömleği ve üstünde siyah ceketi ve pantolonu, tamamlayıcı olarak da siyah kravatı duruyordu.Normaldede pek salaş giyinen birisi değildi fakat diğer günlerin aksine daha özenliydi.
Aşağı inerek yüzlerinde değişik bir bakış hakimdi.Bu bir gurur mu yoksa işlerini bozmadığım için bir sevinç miydi? Bilmiyorum...
İçlerinde ki sessizliği ilk bozan Berke olmuştu.
"Çok güzel olmuşsun prenses."dedi her zaman olan nefesiyle.Fakat bu beni şaşırtmıştı.İçlerinde beni çok anlayanın o olduğunu düşünüyordum.Fakat şuan anlıyorum ki abimlerden bir farkı yoktu artık benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇLU AŞK
Genç Kurgu"Bütün suçların bir cezası her cezanın bir sonucu vardır.Söylesene şimdi bana aşk herşeyi affeder mi?" ❌ ~Bu suçların içinde doğup,suçlar ile büyüyen bir aşk~ ... "İLK KEZ YAZMIŞ OLDUĞUM DENEME BİR KİTAP" BU HİKA...