SUÇLU AŞK

20.Bölüm

~Aşk sınırı~

"Uyan eşek sıpası saat kaç oldu !"
Gözlerimi hafif hafif araladığımda yatağımın başında duran Berke'yi gördüm.
"Ya Berke senden bana bir rahat yok mu ?"

"Yok hanımefendi,kalk hadi canım sıkıldı konuşalım biraz."

Hafifçe yatakta doğruldum Berke ise yatağın köşesine geçip oturdu.Esneyerek,uykulu gözlerle Berke'ye baktım.
"Ee ne konuşucaz?"
Berke sırıtarak yüzüme bakıyordu.
"Şu Ayazla olan maceralı aşk hayatınızı konuşalım bence."

Berke'nin konuşmasından sonra uyku falan kalmamıştı iannın gözlerimde.
"Berke ne saçmalıyorsun ne aşkı ne macerası ya!"

"Hadi hadi yeme beni.Bir bakışmalar,göz kaçırmalar sonra aniden sarılmalar falan kimi kandırıyorsun kızım sen."
Utancımı bastırmak için yalandan küçük bir kahkaha attım.
"Ay Berke sende yani aşk ve ben."

Berke kahkalarla gülmeye başlamıştı.
"Doğru ilkokulda seni sevdiğini söyleyen çocuğu cetvelle kovalayıp, dövmüştün.Çocuk senin korkuna ağlayarak okulunu değiştirmişti."
Gözlerimi devirip,sinirle baktım."Komik mi bu şimdi? Ayrıca pişmanda değilim gene olsa gene yaparım!"

Berke gözlerini devirerek bana baktı."Bide şey var bu Ayaz resmen seni bende kıskandı,akşam."

"Ne alakası var ?Yok öyle bişey."

Bu konu hakkında konuşmak beni çok geriyordu.Ama aklımdan da geçmiyor değildi.Acaba olabilir miydi,Ayaz benden hoşlanıyor olabilir miydi?Ya da ben onu seviyor muydum?Tek bildiğim onun yanında çok farklı hissediyordum mesela onunla olmak beni heyecanlandırıyordu veya kalbim herzamankinden daha hızlı çarpıyor, ellerim ayaklarım uyuşuyor,herşeyi birbirine karıştırmaya başlıyordum.
Bu yaşadıklarım yada hissediklerim aşk mıydı?Ama Ayaz ve ben hayal etmesi bile imkansızdı işte.İkimiz daha arkadaş olmayı bile zor beceriyorduk ki daha ilerisini düşünemiyodum bile.

Berke ise hala gülerek yüzüme bakıyordu."Hayırdır daldın gittin?"Hemen kendime gelip o saçma sapan düşüncelerden kurtulamaya çalıştım."Ne dalması ya sadece aklıma bişey geldi öyle."Berke'nin bunlara inanmadığını adım gibi biliyordum ama onu inardırmak için uğraşmayacaktım.
"Bişey diycem bu şimdi seni benden kıskandı ya demek ki benim yerime Sinan falan gelseydi kıskançlık krizi falan geçirirdi heralde."diyip kahkalarla gülmeye devam etti.
"Berke ne alaka şimdi Sinan?Ayrıca oda senin gibi benim abim sayılır!"diyiverdim.
"Peki peki oda seni çok özlemiş.Hatta abinden daha çok karşı çıktı senin burda üç erkekle kalmana."
"Bende onları çok özledim."

Yavaşça kalkıp dolaptan kendime kıyafet aramaya başladım.
Berke ise hala kendi kendine gülüyordu.
"Bizim enişte kalkmadı heralde yoksa şimdiye damlardı senin ne işin var bu odada diye."
"Ay Berke sabah sabah daraldım sayende!Ne eniştesi,ne damlaması anlatamıyorum heralde o benim arkadaşım bunun ilerisi yok!"dedim sinirle.
Berke gülmeyi bir kenara bırakıp ciddi bir ses tonu ile konuşmaya başladı.
"Bak Gece bu zamana kadarda etrafındakileri hep görmeden yaşadın .Birisinin senin hayatına girmesine izin vermedin,senin sınırlarını geçmesine izin vermedin ama birgün gelicek ve o senin koyduğun, koruduğun sınırları birisi senden izin bile almadan habersizce yıkıp geçecek.Ve bunu başaracak tek şey var oda aşk....
Onun bu dedikleri beni düşündürmemiş değildi.Ya dediklerinde haklıysa ya gerçekten aramızda bişeyler varsa.Kısa sürede aklım karmakarışık olmuştu.Hızlıca dolaptan siyah bir kot pantolon ve üstüne bol gri bir sweet çıkardım.Arkamı dönüp ters ters Berke'ye baktım."Nutuk çekmen bittiyse Berkecim odamın sınırlarından çıkar mısın?Üstümü değiştiricem de."Gülerek ayağa kalktı tam çıkıcakken arkasını dönüp sakin bir tavırla bana baktı.
"Bazı şeyleri çok geç olmadan farketmelisin.Elinden kayıp gittiği o an herşey için çok geç olabilir."diyip odadan çıkıp gitti.