Ölüm Fotoğrafı Koleksiyoncusu (+18) (Tamamlandı)

15. Bölüm

12 Eylül 2020 18.00 Ankara

Hülagü, Harun'a teşekkür etti ve kahvesini eline alıp sandalyeye oturdu. "Katil benim en büyük düşmanlarımdan birisi." dedi. 

"Ve ben bunu çok geç fark ettim. Bu yüzden sizden özür diliyorum."

Börte, "önemli değil amirim." derken Hülagü "önemli." diye yanıt verdi.

"Sinanla falan boşuna uğraştık. Boşuna kürek çektik. Katilin derdi benle. Beni istiyor. Benden intikam almak istiyor."

Harun "neden?" diye sorunca Hülagü Tyler'ı ve Tyler ile olan meselesini bir de en ince ayrıntısına kadar Harun ve Erol'a anlattı.

Erol, "peki şimdi ne yapacağız?" diye sordu.

Hülagü, sol elinin baş ve işaret parmaklarıyla gözlerini ovaladı.

"Tyler'ın görüntülerini her yerde paylaşacağız ama pek bir işe yarayacağını sanmıyorum."

Harun, "ekipler görüntüleri almışlar amirim." diyerek kahvesinden bir yudum aldı.

Hülagü de kahvesinden bir yudum aldı ve "iyi." dedikten sonra telefonun çaldığını duydu. Cebinden çıkardı ve ekranda "Dokuz." ismini görünce eli ayağı birbirine dolandı. "Bunu açmalıyım." diyerek ayağa kalktı ve odasına girdi. Sandalyelerden birisine oturdu ve gülümseyerek telefonu açtı. "Efendim?" dedi. 

"Umarım bugünkü akşam yemeğini unutmamışsındır."

Hülagü, gülümseyerek "unutur muyum?" dedi ve kahvesinden bir yudum aldı.

"Saat sekizdeydi değil mi?"

Dokuz, gülümseyerek "aynen." dedi ve arabasının kapısını açtı.

"Nereye gidelim o zaman?"

Hülagü, geriye doğru yaslandı ve artık soğumaya başlayan kahvesinden koca bir yudum aldıktan sonra "aklımda bir yer var." dedi.

Dokuz, meraklanarak "neresi?" diye sordu ve bu sırada arabasına bindi. Anahtarı kontağa taktı ve arabayı çalıştırdı.

Hülagü, ayağa kalkarak "sürpriz." dedi ve kahvesinden son bir yudum aldıktan sonra çöpe attı. "Neyse..." dedi.

"Benim yarım saatlik bir işim var. O sırada sen hazırlanırsın falan. Ben de sana konumu atarım."

Dokuz , "tamam." dedi ve birbirlerine "iyi akşamlar" dileyerek görüşmeye son verdiler.

Hülagü, telefonunu cebine koydu ve odadan dışarı çıktı.

"Görüntülerden bir şey çıkmayacak da olsa görüntüleri çoğaltıp her tarafa yayalım."

Odada "emredersiniz amirim." diyen sesler yükselince Hülagü gülümsedi ve "iyi." dedi. Ardından Cengizhan'ın "amirim?" diyen sesini duydu. Başını ona çevirerek "efendim?" dedi.

"Bu Tyler'ın öldürdükleri kadınların ortak özelliği yok mu? Yani neye göre seçiyor?"

"Onun için kadın olmaları yeterli ama güçsüz kadınları, özellikle de minyon kadınları daha çok seviyor. Tabi İclal bu tanımın biraz dışında kalabilir. Neticede kısa boylu, minyon bir tip değil. Uzun boylu bir tip. Yani Tyler, kendisini zorlamayacak, güçsüz kadınları istiyor gibi duruyor."

"Ve tabi sekse düşkün olanları ya da seks işçilerini? Öyle mi?"

Hülagü, başını sesin geldiği tarafa, Börte'ye çevirdi ve "sayılır." dedi.

"Ama artık hiçbir şey Amerika'daki gibi değil. Tyler ne kadar değişti bilmiyoruz ama öldürme şekilleri ve öldürdükleri kadınların özellikleri hemen hemen aynı..."

"İçinde kaç kişilik olduğunu da bilmiyoruz."

Hülagü, Erol'a döndü ve "aynen öyle." dedi.

"Yani anlayacağınız, yapacağımız tek iş hata yapmasını beklemek ki onu hata yaptığında yakalamakla burun buruna gelmiştim. Kaldı ki bu kadar kibirle hata yapmaması da imkansız. Sonuçta ilk hatasını beni arayarak, kendini belli ederek yaptı."

Odada, tasdik eden sesler yükselirken saatine baktı. "Hiç bir kanıt bulamamıştık değil mi?" diye sordu.

"Hayır amirim."

Hülagü, "tamam." dedi ve etrafına şöyle bir bakındı. Sonra yorgun bir şekilde derin bir nefes aldı.

"Toplantı bitmiştir. Eğer önemli bir şey olursa telefonum her zaman açık."

Hülagü, odasından ceketini aldı ve cinayet bürodan çıktı. Arabasına bindi ve arabasını çalıştırıp cebinden telefonu çıkardı. Dokuz'a konumu attıktan sonra telefonu torpido gözüne koydu. Arabanın aynalarından kendisine şöyle bir baktı. "Bu şekilde gidemem." dedi ama sonra pek fazla vaktinin olmadığını hatırlayarak ofladı ve gaza bastı.

🔳Bölüm Sonu🔳

Dizi Önerisi: The Witcher
Film Önerisi: Ayla
Kitap Önerisi: Sefiller (Victor Hugo)
Şarkı Önerisi: Zeytin Karası