Ölüm Fotoğrafı Koleksiyoncusu (+18) (Tamamlandı)

38. Bölüm

Hülagü, ayağa fırladı ve "bunu şimdi mi söylüyorsun?" diye bağırdı. Ardından ekibine fazla yüklendiğini fark etti ve tekrar şakaklarını ovalayarak "pardon." dedi. Kısa bir süre sonra "hemen çıkalım." diye ekleyerek evden dışarı çıktı ve ekibi de onu takip etti.

"Bu ölen kadının ismi neydi?"

Börte, "Jale, amirim." diye yanıtladı.

"Jale'nin arabasını oradan aldılar mı yoksa hâlâ orada mı?"

Börte, "sorayım amirim." dedi ve telefonunu çıkardı. Bir telefon numarasını tuşladı ve bir süre sonra teşekkür ettikten sonra telefonu kapattı.

"Araba henüz oradaymış amirim. Savıcıyı bekliyorlarmış."

Hülagü, "tamamdır." dedi ve arabaya bindi. Savcının da olayların içine girmeye başlamasından kıllansa da pozitif düşünmeye çalıştı. Herkes hazır olunca arabayı çalıştırdı ve sirenleri açtı. Gaza abanarak Mamak'a sürdü. Jale'nin arabasının yanında arabayı durdurdu. Arabadan indi ve iner inmez de savcıyla karşılaştı.

"Ben de tam seni arayacaktım Hülagü."

Hülagü, kibarca gülümsedi ve "buyurun sayın savcım." dedi. Bir taraftan da arabayı incelemeye başladı.

"Geçen sefer bu adamı yakalamıştın. Ben bu sefer de yakalayacağına yürekten inanıyorum."

Hülagü, Savcıdan bakışlarını kaçırarak arabayı incelemeye devam etti ve "umarım sayın Savcım." dedi. Arabada hiçbir ipucunun olmadığını fark edince hayal kırıklığına uğradı.

"Boşuna arama! Hiçbir şey bulamazsın. Ekipler hiçbir şey bulamadı çünkü."

Hülagü, "sikeyim." dedi ve ardından Savcının yanında olduğunu hatırlayarak ona döndü. "Pardon Savcım." dedi. Başını Börte'ye çevirdi.

"Tyler'ın çaldığı arabadan bir iz var mı?"

"Hayır amirim. Henüz bir iz yok."

Hülagü, sinirle güldü ve "olduğunda söyle!" diyerek Savcıya döndü.

"Siz neden gelmiştiniz Savcım?"

Savcı, gülümsedi ve "ben de topun ucundayım." dedi.

"Hasan Müdür, sen, ben, hepimiz."

Hülagü, başını yere eğdi ve "anladım Savcım." dedi. Ardından torpido gözünü açtı ve bir kağıt parçası dikkatini çekti. Kağıt parçasını aldı ve "torpido gözüne bakılmamış." diyerek kağıdı okudu.

"Bunda bir adres yazılı sayın Savcım."

Savcı, kağıda baktı ve başını iki yana sallayarak "adresi bilmiyorum." dedi.

Hülagü, adrese dikkatlice baktı ve bir süre düşündükten sonra "bu Sude'nin adresi." dedi.

"Demek o zamandan beri Tyler ile Jale sevgiliymiş. Tyler, onu kullanmış. Bu orospu çocuğunun başından beri bir planı var kesin."

Savcı, kendi kendine konuşan Hülagü'ye baktı ve "ne yapacaksın şimdi?" diye sordu.

Hülagü, ağrıyan başını ovaladı ve "düşüneceğim." diye yanıt verdi.

"Tyler'ın planı ne olabilir, nasıl bu kadar rahat hareket edebilir düşüneceğim."

Savcı, elini Hülagü'nün omzuna koydu ve "iyi görünmüyorsun." dedi.

"Hasan Müdürle konuşayım da sana birkaç gün izin versin. Eğer önemli bir şey olursa Erol seni haberdar eder. Sen şimdi evine git, kafanı topla. Tyler'ı nasıl yakalayacağına yönelik planlar yap istersen ama aynı zamanda dinlen!"

Hülagü, "iyiyim ben." diye yanıt verdi.

"Sadece bir ağrı kesici almalıyım o kadar. Görevden uzaklaştırılacak kadar yaşlanmadım."

"Değilsin değilsin. Sen biraz dinlen ama beni yanlış anlama! Seni görevden uzaklaştırmıyorum. Sadece biraz dinlenmeni istiyorum."

Hülagü, Savcı'ya karşı gelemezdi. Bu yüzden "emredersiniz savcım." dedi ve Erol'a baktı.

"Ben eve gidiyorum. Buraları siz halledersiniz. Tyler'dan bir haber olursa saat kaçta olursa olsun beni ara!"

Erol "emredersiniz amirim." derken Hülagü eve doğru yürümeye başladı. Aklına Dokuz'u hiç aramadığı geldi ve telefonunu cebinden çıkardı, Dokuz'u aradı.

"Alo aşkım, nasılsın?"

Dokuz, gülümseyerek bardağını masanın üstüne koydu ve "iyiyim aşkım." dedikten sonra hapşırdı. Ardından "sen nasılsın?" diye sordu.

Hülagü, de gülümsedi ve "iyi yaşa!" dedi.

"Ben de her zamanki gibi öyle de sen müsaitsin değil mi? Dersten alıkoymuyorum?"

"Yok yok. Ben de teneffüsteyim zaten."

Hülagü, "güzel." dedi ve ardından akşam yemeğini evde mi dışarıda mı yemek istediğini sordu. "Evde." yanıtını alınca "tamamdır." dedi ve "görüşürüz aşkım." dedi. Bir öpücük gönderdikten sonra telefonu kapattı ve alışveriş yapmak için markete girdi. Poşetleri doldurdu ve eve gitti.

🐉Bölüm Sonu🐉