37. Bölüm

162 21 5
                                    

Hülagü, tekli koltuğa oturdu. Dokuz'un kanepenin üzerinde yorgunluktan uyuyup kaldığını fark ederek gülümsedi. Yatak odasından bir battaniye aldı ve salona geri dönüp üzerini örttü. Yanağına bir öpücük kondurdu. Ardından tekrar tekli koltuğa oturdu ve anında uykuya daldı. Ancak iki üç saat gibi bir süreden sonra sıçrayarak uyandı. Dokuz'a baktığında onun hala mışl mışıl, tatlı tatlı uyuduğunu görünce derin bir nefes alarak koltuğa yaslandı. Gözündeki çapakları silebildiğince sildi. Yavaşça ayağa kalktı ve salondan çıktıktan sonra yatak odasına girdi. Üzerindekileri çıkardı ve ardından siyah bir pantolon ve ince bir kırmızı sweetshirt giydi. Odadan çıktı ve salona döndü. Salonda Erol'un bulunduğunu gördü ve fısıltıyla "bir şeyler var mı?" diye sordu.

"Hayır amirim. Ekipler her yeri aramasına rağmen Tyler hiçbir yerde yok."

Hülagü, bağıracaktı ki kendisini zor tuttu. Telefonunu çıkardı ve sıkıntılı bir şekilde elinde çevirmeye başladı. Bu sırada kendisine gelen bir mesajı fark etti. Mesajı okumaya başladı.

"Çok telaşlanmış olmalısın. Telaşlanmanı istemem ve telaşlanmanı gerekli kılacak bir şey de yok. Çünkü bir süreliğine Ankara'dan ayrılıyorum. Ne sevdiğin kadına zarar vereceğim ne de sana ama tabi Ankara'ya döndüğümde telaşlanabilirsin. Hoşçakal Hülagü Amir. 'Tyler'"

Hülagü, dişlerini sıktı ve sakin olmaya çalışarak içinden "bu sefer küfür etmeyeceğim." dedi ama başaramadı. Sessizce ana avrat sövdü. Erol'un kısık sesle "ne oldu amirim?" dediğini duydu. Telefonu ona verdi.

Erol, mesajı okuyunca bir küfür savurdu. Ardından "özür dilerim amirim." dedi.

"Bu orospu çocuğuna küfür ettiğin için özür dilemek zorunda değilsin Erol."

Erol, gülümsedi ve "haklısınız amirim." dedi. Ardından "şimdi ne yapacağız?" diye sordu.

"Hiçbir fikrim yok. Yapabileceğimiz tek şey gözden kaçırdığımız bir şey var mı diye kontrol etmek."

"O zaman Tyler'ın sevgilisinin evine gidelim mi amirim?"

Hülagü, "önce birkaç şeyi halletmem lazım." dedi ve salondan çıktı. Mutfağa girdi. Erol da onu takip etti.

"Kahvaltı mı yapacağız amirim?"

Hülagü, gülümseyerek "evet." dedi ve buzdolabını açtı. İçinden malzemeleri çıkardı ve tezgahın üzerine koydu.

"Sen de boş durma da bir çay suyu koy hadi."

Erol, "emredersiniz amirim." dedi ve Hülagü'nün emrini yerine getirdi.

Hülagü, domatesleri kesmeyi bitirince kalçasında bir el hissetti.

Dokuz, sırıtarak "intikamımı aldım." dedi ve gülerek Hülagü'nün yanağına ve dudağına art arda öpücükler kondurdu.

Hülagü de gülerek "günaydın aşkım." dedi ve bıçağı bırakıp Dokuz'a döndü.

"Günaydın tatlım da sen bana kızmadın mı? Bir intikam planı yapmayacak mısın?"

Hülagü, Dokuz'un ince belini tuttu ve "neden olmasın?" diyerek boynuna öpücükler kondurdu.

"Ama şu an burada olmaz?"

Erol, öksürerek "bence de." dedi ve bu sırada içeriye Börte ile Cengizhan girdi.

Hülagü, başını Cengizhan ile Börte'ye çevirdi. 

"Gelmenize gerek yoktu çocuklar. Biz büroya geçecektik zaten."

"Olsun amirim, biz de sizinle geçeriz. Başınıza gelen olayı duyduk, yalnız bırakmayalım dedik."

Hülagü, "o zaman kahvaltı hazırlamama yardım edin." dedi ve işe girişti.

Dokuz, güldü ve "sana selam veren borçlu çıkıyor." diyerek Hülagü'nün yanağına bir öpücük kondurdu ve kahvaltı hazırlamasına yardım etmeye başladı.

Hep beraber kahvaltıyı kısa sürede hazırladılar ve masaya oturdular. Kahvaltılarını da kısa sürede bitirdiler ve sonra da kahvaltı sofrasını topladılar.

Hülagü, kahvaltıdan sonra elini yıkadı ve ardından Dokuz'un yanına döndü. Ona yaklaştı ve ellerini tuttu.

"Güvenliğin için bence belli bir süre okula gitmemelisin hayatım. Öğrencilerin ve müdürün bunu anlayışla karşılayacaktır."

Dokuz, gülümseyerek "onlar anlayış gösterir." dedi.

"Ama ben onların dersten geri kalmasını istemiyorum. Bu yüzden okula gideceğim."

Hülagü, Dokuz'u kararından vazgeçiremeyeceğini biliyordu. Bu yüzden gülümseyerek "tamam." dedi ve elini öptü.

"Ama bizimkiler seni okula bırakıp geri alacak. Kapıda nöbet tutacak."

Dokuz, gülümsedi ve "kabul." diyerek Hülagü'nün yanağına bir öpücük kondurdu.

"Ben o zaman hazırlanıp çıkıyorum."

Hülagü, "beraber çıkalım." dedi ve Dokuz hazırlanana kadar onu bekledi. Ardından ekibi ve Dokuz ile birlikte evden çıktı. Dokuz'u okula bırakıp Tyler'ın sevgilisinin evine gitti. Arabayı park etti ve ardından geriye yaslandı. Alçak sesle konuşmaya başladı.

"Buradan da elimiz boş, bir kanıt bulamadan dönersek bizi Türkiye'nin dört bir yanına sürerler. Tanrıya dua edelim de Tyler bir hata yapıp kanıt bırakmış olsun."

Cengizhan, "Hasan Müdürün insafına kaldık desenize amirim." dedi ve kapısını açtı. İlk önce Hülagü'nün çıkmasını bekledi ama o çıkmayınca kendisi de çıkmadı.

"Valla Hasan Müdür de üsttekilerin insafına kaldı. O da çaresiz. Hepimizin tek çaresi şu orospu çocuğunu yakalamak."

Hülagü, son sözlerinin ardından "neyse." dedi ve arabadan indi. O inince ekibi de indi ve Hülagü, kapıyı kilitledi. Hızlı adımlarla eve doğru yürüdü ve kapıyı açıp içeri girdi.

Ortalık gayet düzenliydi. Boğuşmanın, kavga dövüşün olmadığı çok net belli oluyordu.

Hülagü, etrafı inceleyerek "kadın nasıl öldürülmüş?" diye sordu.

"Kafasına tek kurşun amirim. Hiçbir işkence yapmamış."

Hülagü, düşünceli bir şekilde "hmm." dedi ve askılığa asılmış bir anahtarlık dikkatini çekti. Anahtarlığı eline aldı ve bunun bir araba anahtarı olduğunu anladı. "kurbanın bir arabası var mıydı?" diye sordu.

"Bilemiyoruz amirim. Ama hemen soruşturup buluruz."

Hülagü, "tamamdır." dedi ve etrafa bakındıktan beş dakika sonra kurbanın bir arabasının olduğu bilgisini öğrendi. Evde önemli bir kanıt bulamayınca sinirle kendini tekli koltuğa bıraktı. Başının ağrımaya başladığını hissetti ve dirseğini koltuğa dayayarak şakaklarını ovalarken Börte'yi dinlemeye başladı.

"Kurbanımızın arabası Mamak'ta, sizin evinizin çok yakınında terk edilmiş halde bulunmuş ve oradan bir araba çalımış."

Hülagü, dişlerini sıktı ve dişlerinin arasından "Tyler!" diye hırladı.

Bu sırada Tyler, ayağa kalktı ve "bu harika bir haber Ekonomist!" dedi heyecanla.

"Sonunda borsadan para kazandık ve o para ile estetik ameliyatı olabileceğiz."

🐲Bölüm Sonu🐲

Ölüm Fotoğrafı Koleksiyoncusu (+18) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin