32. Bölüm

234 19 2
                                    

14 Eylül 2020 16.00 Ankara

Hülagü, garsona baktı ve "her şey hazır mı?" diye sordu.

Garson, başını sallayarak "her şey hazır efendim." diye cevap verdi.

Hülagü, volta atmaya bir son verdi. Memnuniyetle gülümsedi ve "güzel." dedi.

"Akşam hiçbir aksilik istemiyorum. Ona göre hareket edin!"

"Emredersiniz efendim."

Hülagü, tekrar gülümsedi ve tekrar "güzel." dedi. Ardından lokantadan çıktı. Arabasına bindi ve cebinden telefonu çıkardı. Harun'u aradı.

"Şu raporlarda hala bir şey yok mu?"

"İnterpol'den kayıtlar alınmış. Ceset DNA'ları karşılaştırılıyor amirim."

Hülagü, "iyi bari." dedi ve arabayı çalıştırdı. Ardından "karşılaştırma ne zaman biter?" diye sordu.

"Bu gece anca bitermiş."

Hülagü, "tamamdır, görüşürüz." dedi ve telefonu kapattı. Arabasını evine sürdü. Bir süre otoparkta, arabasının içinde sessizce düşündü ve ardından Dokuz'u aradı.

"Akşam için hazırsın değil mi hayatım?"

"Evet hayatım ama şu an dersteyim. Seni daha sonra arayayım mı?"

"Pek tutmayacağım seni zaten. Sadece nerede buluşacağımızı soracaktım."

"Evde buluşuruz. Beraber çıkarız hayatım."

Hülagü, "tamam aşkım." dedi ve ardından "görüşürüz." diyerek telefonu kapattı. Arabadan çıktı ve evine girdi. Hemen üzerindekileri çıkardı. Kendisini duşun altına attı. Hızlı bir duş aldı ve ardından üzerine bir eşofman ile tişört giydikten sonra televizyonun karşısına geçti. Dokuz'u televizyon izleyerek beklemeye başladı. Bir buçuk iki saat televizyon izledikten sonra kapının çaldığını duydu. Antreye geçti ve kapıyı açtı. Dokuz'u karşısında görünce gülümsedi ve "hoş geldin." diyerek Dokuz'u ayakkabılarını çıkartırken izledi. Yaptırdığı kakülü fark etti. "Saçın çok güzel olmuş." dedi.

Dokuz, gülümseyerek teşekkür etti ve ardından Hülagü'ye baktı.

"Hoş bulduk ama sen hazırlanmamışsın henüz aşkım. Randevumuz iptal mi oldu yoksa?"

Hülagü, sırıttı ve Dokuz'u belinden yakaladı. Burnuna bir öpücük kondurdu. Ardından gözlerinin içine baktı.

"sen hazırlanana kadar ben on defa hazırlanırım."

"Siz erkeklerin bizim hazırlanmamıza niye bu kadar taktığınızı hiçbir zaman anlayamayacağım."

Hülagü, birden Dokuz'u kucağına aldı ve Dokuz'un gülerek çığlık attığını duydu. Çenesine de bir öpücük kondurduktan sonra tekrar yüzüne baktı.

"Çünkü insanı bekletmekten ağaç değil ormana döndürüyorsunuz da ondan."

Dokuz güldü ve "tamam." dedi.

"Şimdi beni indirirsen ve sırnaşmazsan hemencecik hazırlanacağım."

Hülagü, gülerek "iyi anlaşma." dedi ama Dokuz'un anlaşmayı hatırlatarak kendisini ikaz etmesine rağmen onu kucağından indirmedi ve yatak odasına kadar taşıdı. Orada kucağından indirdi ve "artık hazırlanabiliriz." dedi. "Sen sanırım anlaşmaya uymayacağımı düşünmüştün." diye ekleyerek dolabın kapağını açtı.

Dokuz, gülerek "evet." dedi.

"Normal olarak beni kucağında odamıza taşıyınca öyle düşünmüştüm."

Hülagü, güldü ve takımlarına şöyle bir baktı. ve bakarken de "bozmayı düşünmemiş değildim." diye itiraf etti. Kırmızı-siyah çizgili bir gömlek, siyah pantolon ve siyah ceket seçti. Hızla onları giyindi ve Dokuz'un kendisine bakmakta olduğunu gördü.

"Eee, sen daha hiçbir şey yapmamışsın."

Dokuz, güldü ve "senin çıkmanı bekliyorum da ondan." dedi. Hülagü'nün kalmak için itiraz edeceğini anladı ama onu nazikçe itekleyerek odadan çıkarttıktan sonra hazırlanmaya başladı.

Hülagü ise salona döndü ve salona döndükten sonra arada sırada cebindeki yüzüğü yoklayarak Dokuz'un hazırlığının bitmesini beklemeye başladı. 

🐦Bölüm Sonu🐦

Ölüm Fotoğrafı Koleksiyoncusu (+18) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin