bütün ışıklar karanlığı söndüremedi,
kalbimden akıp geçiyor.
ışıklar açık ve kim olduğunu biliyorlar.
kim olduğunu biliyor musun?harry styles, lights up
🍷
Kırmızı gömleğin bir ucunu ayağımdaki siyah dar kotun içine sokmanın ardından bir yanını dışarıda bırakmıştım. Chanel kemerin ışıltısı aynaya yansırken saçlarımı son kez düzeltmenin ardından cüzdanımı pantolonun arka cebine atarak telefonumu elime aldım, rahatsız eden saat kordonunun yerine birkaç ip bileklik takmanın ardından birkaç kez katladım gömleğin manşetlerini.
En köşede duran Audi R8'e ilerlerken Jeongguk'un küvetin içindeki, tüm savunmasız fakat ne yapacağımı merak eden parıltılarla dolu gözleri düştü zihnime. Onu temizlemenin ardından giydirmiş, evine bırakmıştım ve tüm onlar olurken tek kelime etmemişti. Onunla olmak hoşuma gidiyordu, çekingen tavrını seviyordum fakat bu durum onun da hoşuna gidiyorsa, bir atak yapmalıydı.
Yeni kuralım, o atak yapana kadar Jeongguk'a dokunmamaktı.
La Yeon'un valesine arabayı teslim etmenin ardından indim araçtan, ceketimi görevliye teslim ederek en köşedeki masada oturan Jimin'e doğru ilerlemeye başladım. Beni beklerken her zaman beyaz şarap sipariş eder, yemek için güzel bir hazırlık derdi. Üzerinde siyah bir gömlek, siyah ceket ve arkaya atılmış siyah saçları ile iyi bir mafya üyesi olabilirdi ama kan görünce korktuğu aklıma geldi, sadece çekici duruyordu.
Karşısındaki sandalyeye oturduğumde kadehindeki son yudumlarını da içti, gözleri üzerimde gezinmenin ardından kadehi bıraktı masaya, önüme donan menüyü açarken "Nasılsın?" diye sordum, pek konuşacak gibi durmuyordu, ne zaman Yoongi ile kavga etse, büyük bir sessizliğin içine gömülürdü. Birini bu kadar çok seviyor olmak bana her zaman tuhaf, beklenmedik ve ulaşılamaz görünüyordu. "İdare ediyorum, sen nasılsın?" Gülümsedim, "Biftek sipariş edeceğim sanırım." dedim sorunu es geçerek, başı ile oynayladı sadece.
Jimin zengin bir aileye sahipti, tamamen şımartılarak büyütülmüştü ve her istediğine sahip olurdu, bunun için alt dudağını büzmesi ve dolu gözleri ile bakması yeterdi. O anlarda Jimin, her istediğini yaptırabilecek birine dönüşürdü. Sevgilisi daha mütevazi bir ailede büyümüş profesördü, Jimin için onun hayatına adapte olmak zor olsa da iyi gidiyordu, arada yaptıkları kavgalar dışında.
Siparişi vermenin ardından ellerimi masanın üzerinde birleştirdim ve konuşmasını beklemeye başladım, "Yoongi ile evlenmek istiyorum ama o bunu istemiyor gibi..." Kaşlarım çatıldı, gözlerim Jimin'in büzülen dudaklarında takılı kaldı. "Bunun için yurtdışına çıkmamız gerektiğini ve yeterli paramız olmadığını söylüyor. Bankadaki paramı sadece kişisel ihtiyaçlarım için kullanmalıymışım, ilişkimiz de değil. Biz bu ilişkiyi iki kişi yaşıyorsak neden ben de kendi paramı kullanamıyorum?" Jimin'in biraz yükselen sesi insanların bize dönmesine sebep olsa da kızarmış yanakları ile sevimli görünen arkadaşıma gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sabah yıldızı' taekook
FanfictionKim Taehyung, Asya Bölgesi Tenis Finali maçında her şeyin iyi gideceğini düşünüyordu, son seti almak için servise hazırlanırken beklemediği bir şey oldu, sessiz salonda bir hapşırık sesi duydu.