sixteen, thought that you were smarter

6.5K 818 150
                                    

16} Her neyse, yine de bana ihtiyacın olduğunda seni reddedeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16} Her neyse, yine de bana ihtiyacın olduğunda seni reddedeceğim.

zayn, entertainer

🍷

Dördüncü maçı da kazanmış olmam benim için hiçbir şey ifade etmiyordu sanki, her şey bir perdenin arkasındaydı ve ben hiçbir netliğı göremiyordum.

Sydney'e geleli on gün olmuştu, annem ve babamın dışında en uzun konuştuğum kişi Jimin oluyordu, Seokjin bazen odama gelmenin dışında maçlardan arta kalan zamanını yeni bulduğu arkadaşları ile geçiriyordu.

Hislerim belirsiz bir yönde karmaşanın içinde ilerlerken tek yaptığım geniş otel odasının terasında oturmak ve Körfez'i izlemekti. Ünlü opera binası hemen köşede ışıklarıyla geceyi aydınlatıyordu.

Bu kadar karışıklığın tek sebebi bendim, ona dokunduğum o andan itibaren hayatıma çok hızlı bir şekilde almış ve tüm kontrolleri ele geçirmesine izin vermiştim. Şimdi burada oturmuş, sevmek konusunda sorun yaşadığım kırmızı şarabı içerken bir kez daha numarasını aradım.

Açmıyordu.

Jeongguk ile on gün içinde sadece bir kez düzgün bir şekilde konuşma şansımız olmuştu, ne zaman telefon açsam yanında birileri oluyordu ve konuşmamız bir şekilde yarım kalmak zorunda oluyordu. Neşeliydi, antrenmanlarının harika gittiği de belliydi ama bizim ligden yeni yaptığı arkadaşları ile geçirdiği vakitler ve beni geri plana atışı, sinirime dokunuyordu.

O gün kollarımın arasında duran ve başkasına aşık olmamam için yalvaran Jeongguk gitmiş, yerine başka birisi gelmiş gibiydi. Seokjin'in daha fazla şey bildiğine emindim fakat ne zaman Jeongguk konusunu açmaya kalksam, beni bir şekilde susturuyordu.

Telefonu tamamen kapatarak hasır sandalyeye bırakmanın ardından arkama daha çok yaslandım, ayaklarımı geniş masanın üzerine uzatarak bakışlarımı bulutların arkasına saklanmış Ay'a çevirdim.

Kapım sert bir şekilde vurulduğunda ikinci kadehi doldurmuş, onun yarısına da gelmiştim neredeyse. Ayağa kalkmak ve kapıyı açmak istemiyordum ama o kadar sert vuruluyordu ki, bir şey olduğundan endişe etmeye başlamıştım.

Terliklerimi sürüyerek odada ilerlerken saçlarımı elimle dağıtarak önüme düşen tutamları arkaya attım. Kapıyı açmadan önce bir kez daha çalmasını bekledim.

Jeon Jeongguk.

Omzuna astığı spor çantası, eşofman altı ve giydiği hırkası ile sanki ülke değiştirmekten çok antrenmandan dönüyor gibiydi. Uzun saçları biraz kısalmıştı ve önüne düşüyordu.

sabah yıldızı' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin