thirteen, i won't forget the love we had

7.8K 887 198
                                    

13} Gençken, senin dünyanı düşündüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

13} Gençken, senin dünyanı düşündüm. Sürüklenmene izun vermem aptalcaydı. Ve sanırım bir sona gitmek zorunda kaldı, kimse paylaştığımız aşka sahip olamaz.

cigarettes after sex, don't let me go

🍷

Elimi kullanamıyor olmak hoş değildi, bundan hoşlanmamıştım, sırtımı yatak başlığına yaslamış halde televizyona bakıyordum. Jeongguk bir saatten fazladır odanın dışındaydı, ahjumma sabahtan beri odama bir kere gelmişti ve tamamen yalnız kalmış haldeydim.

Kumandayı koltuğun üzerine atmanın ardından sıkıntı ile iç geçirdim, içeri seslenmek istiyordum ama vazgeçtim. Telefonumu elime alarak sosyal medyada gezerken bir selfie çekmenin ardından onu paylaştım. Telefonu bırakarak gözlerimi kapattım.

Kapı aralandığında gelenin Jeongguk olduğunu anlamam uzun sürmedi, benim uyuduğumu sandığı için ses çıkarmamaya dikkat ediyordu ahjumma odama nadir girerdi ve uyuyor olsam da buna pek aldırmazdı.

Kendini yanıma bırakmanın ardından başını omzuma yaslamadan önce üzerime bir battaniye örttü, o da battaniyenin altına girdi. Hareketsiz durarak beklemek zordu, hafif yerimde kıpırdanarak başımı onun başına yaslamanın ardından uyumak için beklemeye başladım.

Uyuyamadığımda başımı çektim, gözlerimi araladığımda Jeongguk'un elindeki telefonu ile araba yarışı oynadığını gördüm. "Uyandın mı?" diye sorduğunda, biraz daha yatakta kayarak başını daha rahat bir şekilde yaslamasını sağladım. "Uyuyor değildim." diye mırıldandım, dizlerini kendine çekerek destek yapmanın ardından oyununa devam ediyordu.

Dünden beri benim evimdeydi ve sanki evindeymiş gibi rahat bir şekilde hareket ediyordu. Telefonu elinden bırakarak ayağa kalktı, köşede duran spor çantasına ilerledi ve bir gözünu açarak içinden ses çıkaran bir şey aldı. Yüzünde tatlı bir gülümseme ile yatağa geri gelirken gülümsemeden edemedim. Elimi tutarak avuç içini yukarı doğru çevirdi ve içine bir şey bıraktı.

Biri tavşan, biri kaplan yüzü olan oyulmuş iki tahta parçasının olduğu bir anahtarlık.

"Avustralya'dayken beni hatırlaman için."

Bağdaş kurarak yatağa otururken bakışlarımı anahtarlıktan çıkararak ona baktım, "Lisedeyken bir tahta oymacısının yanında çalışıyordum, bana işin tüm inceliklerini öğretti. Sana oyun stilinden dolayı kaplan, bana da hızlı olduğum için tavşan lakabı takıldı ve bunu yapmak istedim." Heyecanlı bir şekilde anlatırken elleri durmadan oynuyor, bileklerindeki bileklikler sallanıyordu. "Beğendin mi?" diye sordu heyecanla, iç geçirerek anahtarlığa tekrar baktım, "Çok güzel olmuş Jeongguk, teşekkür ederim." dedim gülümseyerek, bir anahtarlıga ihtiyacım yoktu ama bunu, çantama asacaktım.

sabah yıldızı' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin