the end; part 1.

3.8K 403 36
                                    

Seni yitiriyorumÇok karanlık bir anda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir anda..
Birden uyanıyorum,
Bakıyorum aydınlık;
Uyuyorsun yanımda.
Güzelce..

özdemir asaf, özlem şiiri.

--

Kim Taehyung;

Karanlık kasabanın üzerine çökerken Jeongguk üzerine giydiği siyah bir tişört ve dizlerine inen şortu ile evli olarak ilk akşam yemeğimizi kendisi yapmak istiyordu, uzandığı raftan yeni bir tabak alırken bana döndüğünde ellerimi çeneme koymuş, dirseklerimi masaya yaslamış halde onu izliyordum.

Kısa kesilmiş saçları onu ilk gördüğüm ana beni götürken omuz silktim, uzun saçları ve büyük hoodienin içinde utangaç gözlerle bana bakarken bu hâle geleceğimiz aklımın ucunda bile yoktu. Ona ilk dokunduğumuz zamanlar bile Jeongguk ile evli hale geleceğimi düşünemezdim. İki alyans parmaklarımızı süslerken yarın sabah kasabadan ayrılmadan önce son gecemizi geçiyorduk Fransa'da. "Taehyung." dedi birden bana dönerek, yaptığı sosli tavuğu tabaklara koyması kesmiş, bir elini beline koymuş halde bana bakıyordu. "Neden New York'a gidiyoruz?" diye sordu, gözlerim onun üzerinde gezinirken bana hayallerinden bahsettiğini bile hatırlamıyor olabilir miydi?

Bazen içime bir korku düşüyordu, onu kaybedecekmişim ve bir daha hiç görme şansım olmayacakmış hissi bedenime sarıyordu. Birini kaybedecek olmanın verdiği o engel olamaz korkunun içinde debelenip duruyordum. "Pretty Woman izlerken söylemiştin." dedim, dudaklarını büzerek bana bakmaya devam ederken başı ile beni onayladı, hazırladığı tabaklardan birini önüme bıraktı. Kızarmış patates ve salatayı da koyduktan sonra kendi tabağını aldı, beyaz şarabı kadehlerimize doldurmamı izledi. "Senin elinin yaralandığı zamandı, sana bir şey olacak diye korkmuştum." Kadehimi parmaklarımın arasına alarak dudaklarıma götürürken gülümsedim, onunla yaşadığımız her an böylesine büyülü mü hissettirecekti bana?

Aşka inanmıyor ya da aşkı küçümsüyor değildim Jeongguk ile tanışana kadar, ebeveynlerimin birbirine duyduğu sevgi ve Yoongi hyung ile Jimin'in ilişkileri gözümün önündeydi her zaman ve aşkın gerçekliğini bana gösteriyordu. Ben o aşkın büyüsünün beni bulmayacağına inanan bir insandan başka bir şey değildim fakat şimdi Jeongguk benimleydi ve aşkın tüm hallerini yaşamaktan geri durmuyordum. Arkasına yaslanmış halde beni izlerken arada tavuk parçaları atıyordu ağzına, boncuk gözleri kocaman atılmıştı. "Bir şey mi oldu?" diye sordum onu bu haline, sandalye ile birlikte ileri geri sallandı.

"Biz evlendik."

Kurduğu cümle gülmeme sebep olurken başımı sallayarak onu onayladım, kadehini dudaklarına götürerek küçük yudumlar alırken gözlerini bir an olsun üzerimden çekmiyordu. "Seni ilk tanıdığımda toy bir çocuktum, heyecanlıydım ve ilk kez birini seviyordum. Tüm dünya güzel görünüyor, senin etrafında dönüyordu. Sana aşık olmamın senin için bir şey ifade etmediğinin de farkındaydım." Ellerini masanın üzerine koyduğunda uzandım ve elini tuttum, bana gülümsedi. "Ailem sana olan sevgimin bir heves, bir hata, ileri giderek sapkınlık olduğunu söylerken ben seni ve ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum. Sahip olamayacağım bir mücevher. Senin bendeki yerin buydu Taehyung." dedi, parmaklarızı birleştirdi ve elimi sıktı hafif bir şekilde. "Ne ailem ne de çevremdeki insanların söyledikleri umurumdaydı. Senin beni tanımıyor olman bile umurumda değildi." Jeongguk hafif kıkırdayarak söylüyor olsa da o zamanlar çekmiş olabileceği acılar bugün bile benim kalbimi yaralıyordu.

sabah yıldızı' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin