9÷ Üzerinde gökyüzü mavisi Lacoste'um ile evinde dolanıyorken, ve dizüstü çoraplarınla.
Ocak kasvetime ilaç gibi geldin.arctic monkeys, knee socks
÷
Hala kucağımda oturmakta olan bedenin belini okşarken Jeongguk ensemdeki uzamış saçlarımla oynuyor, alnı omzuma yaslanmış halde biraz önceki kendi başlattığı öpüşmenin etkisinden sıyrılmaya çabalıyordu.
Böyle olmanın hoşuma gitmesi normal miydi emin değildim, kucağımda olmasından hoşlanmıştım fakat böyle duruyorken bile, benim için yeterliydi, kollarımda kalabilirdi.
"Beni sinirlendirdin."
Dudaklarından çıkan boğuk sesi gülmeme sebep oldu, başını kaldırarak bana bakarken parmakları hareket etmeyi kesti. "Neden sinirlendin?" diye sordum; nemli gözleri, pembeleşmiş yanakları, öpüşmekten şişmiş ve renklenmiş dudakları ile baştan çıkarıcı görünüyordu, çok fazla.
Yutkunarak parmakları ensemden omuzlarıma doğru kaydı, kucağımda rahat bir pozisyon almak için kıpırdandı, tişörtünün içindeki parmaklarım sırtıne kaydı. "Beni görmezden geldin." Dudaklarını büzerek bana bakarken gülümsedim, bir elimi belinden çekerek yanağına koydum, baş parmağım pembeliklerin üzerinde hareket ederken dudakları hafif aralandı. "Seni görmezden gelmedim, Jeongguk." dedim sesimi tok tutmaya çabalayarak, bana böyle bakarken kontrolü elimde tutmak zordu.
Parmağım dudağının üzerinde gezinirken "Sadece bu küçük çocuğun nasıl bir atak yapacağını merak ettim." İtirafım gözlerinin kısa bir süre dudaklarıma bakmasına sebep oldu, bakışları yeniden gözlerime çıkarken dudakları kapanarak parmağımı ağzının içine hapsetti.
Kahretsin.
Onun küçük ve masum olduğunu, çekingen davranışlarına bakarak düşünmem tamamen hataydı, şimdi kucağımda hareket ederek kasıklarıma otururken dili parmağımın etrafında geziniyordu, bu beni bir ateşin ortasında kalmışçasına sıcaklatıyordu. Başımı geriye atmak ve gözlerimi kapatarak dudaklarını alt bölgemde hayal etmek istiyordum ama bir yandan da, bana gözlerini dikerek dilini ustalıkla parmağımda gezdiren çocuğu izlemek istiyordum.
Jeonguk yeniden yerinde kıpırdandığında belinde olan elim baldırlarına inerek onu sabitlemek için bacağına tutundu, tüm hücrelerim sızlarken parmağımı serbest bıraktı, diğer elimi de baldırına koyarak onu kucağıma sabitledim. "Hyung." dedi tatlı bir ses tonuyla, birazdan benden çikolata ya da oyunca isteyecek kadar sevimli bir ses tonuydu, hafife aldığım bu bedenden bunu beklemiyordum.
"Boynuna morlukların yakışacağına eminim."
Başımı geri atarken dudakları çok sevdiği bir oyuncağa kavuşmuş gibi tebessüm ile kıvrılırken gözleri parıldadı. Küçük bir öpücük bırakmanın ardından dilini hafif, yeni bir yiyeceğin tadını almak istiyormuş gibi değdirdi. Dişlerini hissettim fakat ısırmadı, yeniden öptü ve bu kez dilini yeni yiyeceğin tadını beğenmiş ve daha çok almak istiyormuş gibi uzunca gezdirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sabah yıldızı' taekook
FanfictionKim Taehyung, Asya Bölgesi Tenis Finali maçında her şeyin iyi gideceğini düşünüyordu, son seti almak için servise hazırlanırken beklemediği bir şey oldu, sessiz salonda bir hapşırık sesi duydu.