Kim Taehyung, Asya Bölgesi Tenis Finali maçında her şeyin iyi gideceğini düşünüyordu, son seti almak için servise hazırlanırken beklemediği bir şey oldu, sessiz salonda bir hapşırık sesi duydu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
23 • Oh evet, senin derin ve kemiklerin güzel bir şeye dönüşüyor. Ve bilirsin seni ne kadar çok sevdiğimi..
coldplay, yellow
♧
"Neden buradayım?"
Boş tribünlerde otururken yanımda olan Seokjin hyung elindeki mangolu bubble tea ile oturuyordu, sorduğum soruya cevap beklerken hemen yanımda oturan federasyon başkanı yerinde kıpırdandı.
Adidas Kore'nın sponsor olduğu Jeongguk beyaz şortu, beyaz tişörtü ve arkada topladığı saçları ile kortun diğer ucunda hazırlanırken bize yakın olan tarafta tüm lig boyunca bir alt sıramda kalmak zorunda kalan Yeo Hansol vardı, rahat tavırlar içinde elindeki raketi döndürüyordu.
Beni apar topar hazırlık maçını izlemeye getiren Seokjin'in aklında ne olduğunu bilmiyordum, Hansol beni yenebilecek güce sahip olmasa da dört yıldır bu ligteydi ve aslında genel olarak iyi bir oyuncuydu, hazırlık maçında rakibi olarak Jeongguk'u seçmesinin tek sebebi, beni yenemiyor olmanın intikamını sevgilimden almak istemesiydi.
Düğünün üzerinden iki haftaya yakın bir zaman geçerken Jeongguk ile sadece iki kez benim evimde görüşme şansımız olmuştu, antrenmanlar o kadar yorucu geçiyordu ki, film izlerken yan yana uyuyakalmaktan ileri gidemiyorduk. "Jeongguk ile olan maçlarını merakla bekliyorum." dedi yanımdaki federasyon başkanı, yüzünde tatlı bir gülümseme vardı, "Ona karşı Kim Taehyung mu olacaksın yoksa tatlı bir sevgili mi?" Başımı yana eğerek kendisini izlerken bunu derinlemesine düşünmediğimi fark ettim. "Korta çıktığım anda..." diye başladım söze, gözlerim sahadaki sevgilime kaydı.
"Ben Kim Taheyung'um ve o maçı almak için elimden geleni yaparım."
Ligde Jeongguk'un seviyesinde olmayan çok fazla tenişçi vardı ve onların hepsini halledebileceğini biliyordum. Jeongguk'a karşı içimde kısa zamanda büyük bir sevgi ve bağlılık oluşmuş olmasına rağmen ben kendimdim, o sahaya çıktığım anda hiçkimse umurumda olmazdı ve bu kuralımı, onun için değiştirmeyeceğimi güzel sevgilim de çok iyi biliyordu.
Bu yıl benimle birlikte Adidas ile anlaşma yapabilen tek tenisçi oydu, kabul etmeliyim ki Jeongguk'un menajeri olan hyung onun için elinden gelenin fazlasını yapıyordu. Hakem düdüğünü çalarak maçın başlamaya hazır olduğunu haber verirken yere bıraktığım kendi bubble tea bardağımı elime aldım.
Sakin başlayan maçta ilk sayıyı Jeongguk almış olsa da ona bu maç sırasında şans vermiyor olmam beni kötü bir sevgili yapar mıydı?
Hansol maçın başında oyunu Jeongguk'un yönetmesine izin vermiş olsa da ortalara doğru kontrolü eline alırken sıkıntıyla nefesimi bıraktım dışarı. Seokjin başını bana çevirerek hareketlerimi izlerken "Endişelenme." dedi, "Jeongguk ne olacağını tahmin edebiliyordu." Bir şey demeden oyunu izlemeye devam ederken Jeongguk'un Hansol'a karşı olan direncini takdir etmem gerekiyordu, hiç beklemediği hamleler yaparak arada fark açmasına engel oluyordu.
