20. Bölüm - İtiraf

2K 229 67
                                    

"Sanırım bir doktor çağırmalıyız."

Lucy adamın gözlerine baktı ve göz kenarlarındaki kırışıklık ile gözlerindeki o muzip ışıltıdan, doğum gününde gerçekleştirdikleri konuşmaya bir gönderme yaptığını anladı. Hafifçe dudakları kıvrılan genç kadın, "Belki sadece heyecanlanmışsındır," diyerek bu oyunu sürdürdü. Adrian'ın geniş gülümsemesi yüzüne yerleşti. Lucy, bu kadar yakından adamı gülümseyerek görmenin sağlığına şekerden daha zararlı olduğuna kanaat getirdi.

"Belki de."

Lucy adamın son cevabını değiştirmesine gülümsedi. Sonra, "O zaman doktora ihtiyacın yoktur," dedi. Nereden edindiğini bilmediği bir cesaretle adamın yanağına dokunurken taburesinde biraz ayağa kalktı ve iyice yaklaştı. "Belki de buna ihtiyacın vardır."

Ve onu öptü.

Öpücükleri kısa ama tutkuluydu. Geri çekildiğinde Lucy ellerini mutfak tezgahının mermerine koydu ve karşısındaki adama baktı.  Adrian da geri çekildi ve Lucy adam arkasında duruncaya kadar ne yapmak istediğini anlamadı.

Adrian nazikçe ona sokulurken, elini kadının beline doladı ve başını onun omzuna koydu.

Lucy'nin karnında birkaç kelebek takla attı. Teni de en az kalbi kadar sıcaktı. Bu yakınlığa hayatı boyunca özlem duymuş gibiydi ama bahsettiği, tenselliğin ötesindeydi.

Lucy ne yapacağını bilmiyordu. Artık geçmemek için çok didindikleri o çizginin bir hayli ötesindelerdi, bu yüzden geri dönüş olmayacağını biliyordu.

Geri dönüş olmasını istediğinden emin değildi.

Biraz uzağındaki cam dolaplardan, Adrian'ın kararan bakışlarını gördü. Onu hiç böyle görmeyen genç kadın titrerken adam kadının yanağını öptü. Sonra kulağını... Saçına bir öpücük kondururken Lucy büyük bir nefes verdi.

Ona ihtiyacı vardı. O kadar iyi hissettiriyordu ki...

Adamın öpücüklerinin sesi sessiz mutfakta yankılanırken kadın tutkunun kendisini bu basit öpücüklerden bile sardığını hissetti. Adamın büyük elleri Lucy'nin elbisesinin fermuarını açarken Adrian kadının kulağını emmeye başlamıştı.

Adrian'la asla böyle bir durumda kendisini düşlemeyen Lucy, kendisini ona bıraktı. İyi hissettiriyordu ve düşünerek bunu mahvetmek istemiyordu.

Adamın elleri elbisenin fermuarını açtıktan sonra kadının kollarına geldi. Aşağı yukarı hareketlerle onu rahatlatan Adrian, bir harekette kadını kendisine doğru döndürdü.

Ellerini kadının boynunun iki yanına kibarca koydu ancak ağırlıkları ve sıcaklığı, Lucy'nin başını döndürmeye başlamıştı. Adam gözlerinin ta içine bakıyorken Lucy ona uzandı.

Adrian'ın kollarını tutmasıyla, adam başını eğip önce yanağına, sonra ise boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Ama hâlâ onu dudaktan öpmemişti.

Yakıcı tada kendisini bırakan kadın gözlerini yumdu ve başını yana yatırdı. Tek eli adamın omzuna giderken, diğeri ise sırtını sıkıca tutuyordu.

Adamın üzerindeki gömlek tüm kaslarını mükemmel şekilde sarıyordu. Adrian geri çekilip kadının elbisesini omuzlarından sıyırdı ve Lucy'i belinden tutup kaldırarak, elbisenin yere düşmesine sebep oldu. Genç kadın bir şey diyemeden Adrian onu mutfak tezgahının üzerine oturttu.

Aralarındaki boy farkı yüzünden bu daha rahat olmuştu. Adrian'ın kadının bacaklarının aralığına girmesi bir saniye bile sürmedi. Lucy boğuluyormuş gibi adama sarılırken Adrian sonunda onu dudağından öptü.

CAPELLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin