14. Bölüm - Capella

2K 276 128
                                    

"Davetin için teşekkür ederim. Burası harika bir yer."

Adrian, Tara'nın yumuşak sesiyle etrafa bakındı. Hoş, o da bu gerçeğin, restorana girdiğinden beri farkındaydı.

Upuzun camların ötesinde, binaların yükselerek yıldızlarla birleştiği manzara dışında, restoranın huzur verici dekorasyonu ve şık tasarımı da ilgi çekiciydi.

"Evet." Adrian hafifçe öksürdü ve su içti. "Asistanım ayarladı. Daha azını bekleyemezdim."

Tara sıcacık bir gülümseme sundu ve Adrian, suçluluk hissetti. 

Kadın, saçlarını şık bir topuz yaptırmıştı. Üzerine giydiği çarpıcı, mat elbise ve uyguladığı makyaj, bu akşam için özendiğini gösteriyordu.

O yüzden Adrian, en azından kibarlık adına, biraz çaba göstermeli, efor sarf etmeliydi. Ama göğsüne günlerdir yerleşmiş olan o ezici ağırlıkla bu pek mümkün değildi.

Restoranın kalabalık olmaması işine gelmişti. Gürültü yoktu. Adrian, garsonların önüne getirdiği tabaklara bakarken hafifçe gülümsedi.

"Asistanına benim için teşekkür et, lütfen. Uzun zamandır buradayım ama böyle bir restoran olduğunu bile bilmiyordum." Tara, gezegenler ve yıldızlar şekline sokulmuş yemeğine takdirle bakarken söylendi. Adrian'ın tabağı da aynı şekildeydi.

Şefin uğraştığı şüphesizdi ama bu konsept, belki farklı olduğundan belki de Lucy bunu seçtiği için adamın hoşuna gitmişti.

"Uzayla ilgilenir misin?" Tara, içten bir merakla sordu. Adrian dudaklarını birleştirdi. İşten çıktıktan sonra buraya geldiğinden kafası çok doluydu.

"Pek sayılmaz."

"Ben bayılırım. Galaksilere, yıldızlara..." Tara, apaçık heyecanıyla konuşurken Adrian gülümsedi. "Hepsi çok etkileyici değil mi?"

"Sanırım öyle. Daha önce hiç incelemedim."

"Hiç merak da mı etmedin?" 

Adrian başını nazikçe iki yana salladı.

"Hayır. Benim için gökyüzü ve yıldızlar... Bilmiyorum. Sadece orada durmaları yeterli."

Tara adamın cevabına gülünce Adrian ne olduğunu anlamayarak ona baktı.

"Senin için dünya dönmeye devam ettikçe bir sorun yok yani... Bunu öngörmeliydim."

"O ne demek?"

"Bana hiç hayatın güzelliklerinin tadını çıkaran biri gibi gelmedin."

Adam kaşlarını çattı. "Bu, doğru değil."

"Öyle mi?" 

Tara'nın oyunbaz ifadesi gereken her şeyi söylüyordu. Adrian gevşemeye çalıştı. 

"Tamam, o zaman beni aydınlat. Uzay konusunda çok meraklı olduğun belli..."

Bu, Tara'yı cesaretlendirmek için gereken tek şeydi. Kadın gözlerini irice açtı, kollarını masaya dayadı ve uzunca anlatmaya başladı.


***

"Üzgünüm Cole," Lucy, restoranın kapısında birlikte dikildiği adama döndü. "Ama artık biftek yapmadıklarını söylediler."

Esmer adam gülümsedi. Bu gülümseme o kadar rahat, o kadar arkadaşçaydı ki Lucy elinde olmadan garip hissetti.

Cole ile bir randevuya çıkmayı kabul etmek, yaptığı en doğru hamle olmayabilirdi. Ama evde durursa sıkıntıdan kafayı yiyecekti ve arkadaşlarının hiçbiri görüşmek için müsait değildi.

CAPELLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin