19. Bölüm - Denge

2.1K 256 122
                                    

Lucy gözlerini kırpıştırdı. 

"Ne?"

"Hadi."

Adrian üsteledi. Sonunda kadının elini tutmayacağını anlayınca adam bunu yaptı ve onu arabasına doğru nazikçe çekiştirmeye başladı.

"Bir dakika," Lucy bir yandan seslendi ama durmadı. Dün akşamdan beri Adrian'ın davranışlarını anlayamıyordu. "Neden evine gidiyoruz?"

"Neden gitmeyelim ki?"

Lucy arabanın önünde durduklarında bir kahkaha attı. Sonra patronuna baktı ve onun ciddiyetle kendisine bakmaya devam ettiğini gördü.

"Sen ciddi misin?" diye sordu. Sonra kaşlarını çattı ve Adrian'a yaklaştı. Adamın dibine girdiğinde Adrian biraz rahatsız olmuş gibi gözüktü ama bu, kötü bir rahatsızlık sayılmazdı.

"İyi misin sen?" Lucy adamın kafasını tuttu ve bakındı. "Başını bir yerlere mi çarptın? Çayına yanlış bir şey mi koydular? Yoksa çok fazla ağrı kesici mi aldın?"

Bu sefer gülümseme sırası Adrian'daydı. Tarçın saçları parlarken adam ellerini kaldırıp, kadının başını tutan ellerini nazikçe geri çekti.

"Ben iyiyim."

"Emin misin? Doktor falan çağıralım mı?"

"Gerek yok. Sadece konuşmamız gerek. Orada herhangi bir dikkat dağınıklığı ya da başkaları olmaz. O yüzden evimi önerdim."

Lucy gözlerini kıstı. Ona inanıp inanmamakta emin değildi. En sonunda, "Arabanda konuşabiliriz," dedi.

"Arabamda?" Adrian şaşkınlıkla karşılık verdi. Sonunda Lucy birkaç adım geri adım attı ve başını salladı. "Arabanın içinde de dikkat dağınıklığı yok ve etrafta kimse de yok. Hem böylesi daha hızlı."

Adrian kaşlarını çattı ve dudaklarını büzdü. İfadesi o kadar alınmış gözüküyordu ki Lucy gülebilirdi.

"Anladım. Benimle vakit geçirmek istemiyorsun. En kısa yoldan halledelim diyorsun."

"Ne? Hayır." Lucy adamın yanlış anlaması karşısında şok oldu. "Sadece ikimize de zaman kazandırmaya çalışıyorum. Asistanın olarak hep bunu yapıyorum."

"O ayrı." Adrian sabırsızca lafa girdi. Dün akşamdan beri farklı bir yönünü gösteriyordu ve Lucy, bu yöne alışık olmadığından ne yapacağından emin değildi.

Bunca yıl boyunca onun her yönünü tanıdığını düşünüyordu ama onu öptükten sonra karşısında beliren versiyonunu hiç görmemişti.

Lucy sürprizlerden hoşlanmazdı. Değişikliklerden de. Bu yüzden bütün bu yenilik hem kafasını karıştırıyor hem de onu korkutuyordu.

"Tamam, arabada konuşalım." Adrian arabaya binerken söyledi. Söylemek istediği çok şey olduğu belliydi.

Lucy de onu takip etti. Arabaya bindiklerinde kısa bir sessizlik oldu. Adrian'ın şoförü artık burada olmadığından sadece ikisi vardı.

"Ne konuşmak istiyorsun?" Lucy ona doğru dönerek sordu. Adrian da aynısını yaptı.

"Bizi."

Lucy, hata vermiş bir bilgisayar gibi patronuna baktı. Eğer onları yaşamış olmasaydı, dünden beri olan her şeyin tuhaf bir rüya olduğunu iddia edebilirdi.

"Bizi?"

"Evet."

Adrian'ın bunu bu kadar basit bir şeymiş gibi söylemesi kadının sinirlerini iyice bozuyordu.

CAPELLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin