CAPELLA

22. Bölüm - Şehrin En İyi Bifteği

Lucy omuzlarını dikleştirdi ve belindeki el onu etkilemiyormuş gibi davranarak önüne odaklandı. Biraz önce partinin düzenlendiği mekana girmişlerdi ve tanıdıkları birilerini görebilmek umuduyla insan kalabalığını aşıyorlardı.

Adrian, arabadan iner inmez mükemmel, centilmen erkek arkadaş rolüne bürünmüştü, Lucy de ona ayak uydurmaya çalışıyordu. Mekânda müzik orta düzeyde çalarken bazıları dans ediyor, bazıları ise başkalarıyla konuşuyorlardı. Lucy sonunda arkadaşı Natalie'yi gördüğünde rahat bir nefes aldı.

"Nat!"

Neyse ki müziğin sesi, birbirlerini duyamayacakları kadar çok değildi. Mavi elbise içindeki kadın kafasını döndürdü ve Lucy ile göz göze geldi.

"Sonunda! Neden bu kadar geç kaldınız?" Natalie ve Lucy ortada buluştular. Kısaca sarıldıktan sonra Lucy, "Üzgünüm, bir acil durum oldu da," dedi.

Natalie endişeyle kara kaşlarını çattı.

"Ciddi bir şey mi?"

"Hayır, hayır," diye onu temin etti Lucy, arkasından Adrian'ın gülümsediğini hissedebiliyordu. Başını uzatarak etrafa bakındı.

"Doğum günü çocuğu nerede?"

Natalie kıkırdadı. Saçlarını şık bir atkuyruğu yapmıştı.

"İnsanlar peşini bırakmıyor. Ben de pasta gelene kadar bekleyemediğimden küçük keklerden yiyordum. İster misin?"

Natalie arkasındaki masayı işaret etti. Lucy, üzerinde çeşit çeşit, rengârenk küçük keklerin bulunduğu masaya baktı.

"Kesinlikle." Aceleyle masaya yürüyüp, birkaç keki eline aldı.

Adrian güldü.

" Ah, işte Cam de geliyor!"

Natalie kocasının yanına giderken, "Nerede kaldın?" diye sordu. "Pastayı ben üflemek üzereydim."

Cam gülerken karısının başına bir öpücük kondurdu. "Üzgünüm, buradayım. Adrian. Lucy."

Cam elini uzatıp Adrian'ın elini sıktı, Lucy'e ise kısaca sarıldı.

"Adrian'ı bir süre oyalamaya çalış," diye mırıldandı Natalie, Lucy'in koluna girerken. "Benim Lucy'le pasta gelmeden konuşmam gereken bir konu var."

Ağzı kekle dolu olan ve iki elinde kekler olan Lucy şaşkınlıkla Nat'e bakıp, ağzı doluyken homurdandı ama kimse bir şey anlamadı.

Natalie Lucy'i kolundan tutup, özel bir alana sürüklerken Adrian ve Cam konuşmaya başladılar.

"Geleceğini düşünmemiştim," dedi Cam. Adrian onu bir iş anlaşması sayesinde tanımıştı. Cam Black, kısa süre önce çöpçatanı olarak işe aldığı kadınla evlenerek herkesi şaşırtmıştı.

Onu tanıdı tanıyalı oldukça ciddi bir adam olduğunu anlamıştı ancak Cam eğleneceği zamanı da bilirdi. Hoş, Natalie Knight'la birlikte olmaya başladığından beri daha mutlu gözüküyordu.

"Beni boş ver, yaşlı adam. Doğum günün nasıl gidiyor?"

Cam adama gülümseyerek karşılık verdi ve bakışlarını, bir köşede konuşan Lucy ve Natalie'ye çevirdi. Adamın Natalie'ye nasıl baktığını gözden kaçırmadı Adrian.

"Güzel. Tüm bu insanlar buradan gittiğinde ve karımla yalnız kaldığımda daha güzel olacak."

Adrian sırıttı.

"Yeni evli birçok adam tanıdım ama hiçbirinin senin kadar hevesli olduğunu hatırlamıyorum."

Cam sonunda gri gözlerini Adrian'a çevirdi. Aralarında hiçbir boy farkı yoktu.